Jeofizik Mühendisleri Odasında gerçekleştirilen basın açıklamasında; Eskişehir'in ikinci derece deprem bölgesinde bulunduğunu ve deprem sonunda yaşanan kayıpların nasıl en aza indirilebileceği konusunda bilgiler verildi. Amaçlarının deprem sonundaki can kaybının en aza indirmek olduğunu söyleyen Başkan Önen, "Ne zaman?", "Nerede?", "Magnitütü kaç olur?" gibi deprem senaryoları yazmak yerine,' deprem sonunda yaşanan kayıpları en aza nasıl indirebiliriz, neler yapabiliriz, yerin altından üstüne kadar nasıl tedbirler alabiliriz' bunları konuşmak gerektiğini anlattı. Önen, "Bizlerin amacı; deprem sonunda yaşanan felaketleri azaltmak, can kayıplarını en aza indirmektir. Kısaca Eskişehir'in depremsellik ve aktif tektoniğinden bahsetmek gerekir" ifadelerini kullandı.

DİKKATE ALINSIN

Önen şöyle devam etti: “Aletsel döneme baktığımız zaman Eskişehir fay zonunun birkaç km güneyinde yer alan ve Çukurhisar civarında 1956 yılında 6.4 büyüklüğünde Eskişehir’i etkileyen bir deprem meydana gelmiştir, gelecekte birçok hasar yapıcı bir depremin olması ve diğer segmentlerinde de benzer büyüklükte depremlerin olabileceği göz önüne alınmalı ve yapıların projelendirilmesinde dikkate alınması gerekmektedir.”


 HASSASİYET GÖSTERİLSİN
Açıklamalarında, zemin iyileştirme çalışmalarının öneminden bahseden Başkan Önen, "Şehrin çeşitli mahallelerinde yapmış olduğumuz sismik çalışmalar neticesinde elde ettiğimiz verileri değerlendirdiğimiz zaman maksimum magnitüd olarak deprem modelimizi 6.5 olarak baz aldığımızı düşünürsek, spektral büyütmenin düşük seviyede olacağını, bölge genelinin 2.5 üzerini geçmeyeceğini söyleyebiliriz. İl genelinde yer altı ve su seviyelerine baktığımız zaman bazı mahallelerde sıvılaşma riskinin göz önünde bulundurulması ve zemin etüdünden sonraki işlem olarak zemin iyileştirme işlemlerinin hassasiyet ile yapılması gerekir. Önemle vurguluyoruz. Bu çok önemli bir işlemdir. Bu işi ciddiye almak büyük sorumluluk istemektedir. Şehrimizin sağlıklı olarak kontrollü yapılaşmaya devam etmesi için bizler buradayız. Her zaman diyoruz ki, deprem değil, bina öldürür. Bizler jeofizik mühendisleri olarak soruyoruz. Depremden sonra mı, önce mi mühendislik" dedi.

Editör: Haber Merkezi