İki ittifakın seçmenlerin beklentilerini karşılamadığını belirten Dilara Tambova şunları söyledi
“Mevcutta bulunan iki ittifak, şimdilik seçmenin beklentilerini karşılamış gibi gözükmemekte ve kararsız seçmen sayısı, mevcudiyetini muhafaza etmektedir. Buna mukabil, millet ittifakını oluşturan partiler, şu ana kadar parlamenter sistem söylemi dışında cumhurbaşkanı adayı dâhil, bir isim ve net bir yol haritası üzerinde uzlaşabilmiş değillerdir. Hatta ittifak içinde ya da ittifaktan bağımsız, farklı bir yapının da meydana gelmesi kuvvetle muhtemeldir.
Bu minvalde açıklamalar yapan liderler olduğu gibi, yeni kurulan diğer partilerin liderleri de çok iddialı eylem ve söylemler geliştirmekteler. Bununla birlikte, ittifakın sol bloğunun genişlemesi yönünde kamuoyunda yükselen seslere karşı, ana muhalefet partisi net bir yanıt vermemiş hatta bu tür bir girişimi son ana bırakıp, bizleri de kendi dayatacakları bir formüle razı etmeyi hedeflemiş olabilirler. Ancak unutmasınlar ki! DSP yarım asrı aşan, üç kez iktidar görmüş, siyasi hafızası olan ve Türk siyasetini en iyi bilen partidir. Şimdi DSP’yi görmezden gelenler, seçim takvimi işlemeye başladığında da oyları bölmeyin nakaratını tekrar etme cüretini göstermesinler. Çünkü bizlerin mesajı çok açık ve nettir. Bu iktidarı değiştirebilmek için, demokratik teamüller içinde her türlü desteği vermeye hazırız ve göreve talibiz.
Bugün ana muhalefet partisinin yapmaya çalıştığı, sağ eksenli bir yapı oluşturup, sağ seçmene ulaşma çabasıdır. Ancak bu çaba, nafile bir çabadır. Çünkü kimse, aslı varken suretine oy vermeyecek ve bu ikircikli yaklaşım, kendi seçmeninizi küstürmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bu nedenle, başta Cumhuriyet Halk Partisinin ve tabi ki, kamuoyundaki yüksek kabulü sebebiyle de İyi Partinin, iktidar formülünün sadece masa etrafındaki partililerle değil, bir şekilde halka dokunabilmiş tüm partilerle olacağının farkına varması elzemdir. İstişare alanı genişletilmeli ve derhal sahalara inilmelidir. Aksi halde, ittifakta eksilmeler olacak ve bu yapı yakın zamanda dağılacaktır. Buradan kendilerini bir kez daha uyarmış olalım. Tarihi misyonunuzun ciddiyetini kavrayıp, bu sorumluluğa göre tutum belirleyiniz.”
