Diyetisyen Figen Esen’in açıklaması şöyle: “Diyetisyen, sağlık ekibi içinde özel besinler ve beslenme konusunda uzman görüşleri olan kişidir. Beslenme bir bilimdir. Beslenme eğitimi ve uzmanlığı sertifika programı ile olmaz. Diyetisyen, 4 yıllık Beslenme ve Diyetetik eğitiminin yanında 1 yıllık hastane stajını tamamlayıp ‘Beslenme ve Diyetetik Lisans Diploması’ alarak diyetisyen unvanını kazanıp, diyetisyenlik mesleğini uygulamaya hak kazanan profesyonel sağlık personelidir. Besin ve beslenmenin sağlık üzerindeki işlevi konusunda otoritedir. Diyetisyenler sağlık, beslenme önerileri ve beslenme bilgileri konusunda güvenli kaynaklardır. 
Diyetetik kötü beslenmenin yol açtığı hastalıkları, yiyeceklerin besin değerlerini inceleyen sağlık bilgisi dalıdır. Hastalara, danışanlara diyet yazma yetkisi yasalarla verilmiş ve bunun için gerekli/yeterli sağlık eğitimi olan tek sağlık personeli diyetisyendir. Diyetisyen unvanını kazanmak için bireylerin kabul edilmiş üniversite lisans programını tamamlamış olması gerekmektedir. 
Yazılı medyada sıklıkla ‘şok, mucize’ diyetlerden, sanatçıların nasıl zayıfladıklarından bahsedilir. Şok diyet, mucize diyet diye bir şey yoktur. Şok, mucize diye sunulan diyetler günlük besin öğesi ve enerji ihtiyaçlarını karşılamada yetersizdir. Yağ kaybı yerine kas kaybına neden olurlar ve sonuçta kişiler sağlıklarını kaybeder. Beslenme bir ilgi alanı değil bilim dalıdır. Bu konuda eğitimi olmayanların yani diyetisyenlerin dışındaki meslek gruplarının bu alana müdahalesi doğru değildir.  
Diyetisyenlik mesleği her ne kadar zayıflama ile eşleştirilmiş olsa da diyetisyenler kilo almak ya da sağlıklı yaşamak için iyi beslenmeyi öğrenmek isteyen, hasta yatağında hastalığının özelliğine göre bir yudum besin için bizleri bekleyen bireylere de destek vererek yaşamlarının olumlu yönde değişmesine katkı sağlarlar. 
Sonuçta beslenme kişiye özel olmalıdır. Yaş, kilo, boy, cinsiyet, aktivite, metabolik hastalıklar gibi birçok parametre beslenme durumunu etkiler. Beslenme ile ilgili en güncel hastalık obezitedir. Çünkü diğer hastalıkları da tetikler. Obezitenin kalp hastalıkları, kanser ve tip-2 diyabet gibi birçok hastalığın riskini artırdığı bilinmektedir. Araştırmalar obezitenin Covid-19 semptomlarının da daha ağır geçmesine yol açabileceğini göstermektedir. 
Türkiye Diyetisyenler Derneği tarafından yapılan açıklamaya göre ülkemizde 1986’dan beri her yıl 6 Haziran günü Diyetisyenler Günü olarak kutlanmaktadır. Dünyada son 10 yıldır değişik ülkelerde de diyetisyenler günü kutlanmaya başlamıştır. Diyetisyenler sağlık profesyonelleri olarak özel bilgi ve yetenekleri ile toplum sağlığını geliştirmeyi amaçlamaktadır. Sonuç olarak beslenme bir bilimdir. 2000 yıl önce Hipokrat’ın da dediği gibi Besinler ilacınız, ilacınız da besinler olsun. Diyeti de gerçek diyetisyen yazsın. 6 Haziran Diyetisyenler Günü kutlu olsun.”

Editör: Haber Merkezi