Eskişehir Milletvekili ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Üyesi Prof. Dr. Emine Nur Günay,  konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Nükleer enerji içinde bulunduğumuz yüzyılın bir gerçeği olarak karşımıza çıkmakta, elektrik arzı-talebi arasındaki makas kapanmadığı gibi gittikçe açılmaktadır. Enerji açığını kapamak için nükleer enerji ve yenilenebilir enerji kaynakları çözüm olarak görülmektedir. Ancak birçok ülke yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparken, nükleer enerjiyi de kullanmaktadır. Bu durumda mevcut ve yeni inşa edilen nükleer tesislerin güvenlik ve emniyeti önemli düzeyde hassasiyet oluşturmaktadır. Konuyu, uluslararası, bölgesel ve ulusal nükleer güvenlik ve emniyet kriterleri, enerji arz güvenliği politikası, çevre politikası gibi üst ölçekli yaklaşımla inceleyerek, taslak ön raporumuzu hazırladık. Uluslararası kamuoyunda sürekli olarak gündemde olan böyle önemli bir konu ile alakalı raportör olarak görev yapmaktan büyük onur duyuyorum” dedi.  

NÜKLEER GÜVENLİK VE NÜKLEER EMNİYET

Nükleer güvenlik ve nükleer emniyet terimleri hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Günay, ‘’Nükleer güvenlik, nükleer tesislere ilişkin tüm faaliyetler sırasında, birey, toplum ve çevrenin radyasyonun olası zararlı etkilerinden korunması olarak tanımlanmaktadır. Nükleer güvenliğin sağlanabilmesi için santralin güvenli biçimde işletilmesi, kazaların önlenmesi ve herhangi bir kaza durumunda sonuçlarının hafifletilmesi için alınan tedbirleri kapsamaktadır. Nükleer Emniyet ise nükleer maddelerin barışçıl olmayan kullanımının önlenmesi ve nükleer tesislerin her türlü hırsızlık veya sabotaja karşı korunmasına yönelik alınan tedbirlerin tümü olarak tanımlanmıştır” diye konuştu.

RİSKLER BULUNUYOR

Günay sözlerine şöyle devam etti: “Buna göre nükleer emniyet iki ana unsurdan oluşmakta, doğa ve insan kaynaklı dış olaylara yönelik riskleri kapsamaktadır. Doğa kaynaklı riskler diri faylar, depreme bağlı yer hareketleri, tsunami, sel, volkanik olaylar, orman yangınlar gibi insan kontrolü dışında gerçekleşen doğa olaylarından kaynaklanır. İnsan kaynaklı riskler ise uçak çarpması, nükleer maddelerin yetkisiz ve kötü amaçlı kullanımı, terörizm gibi bilinçli kötüye kullanımları kapsamaktadır.”

Editör: Haber Merkezi