Pandeminin etkilerini iliklerimize kadar hissettiğimiz bir dönemden geçiyoruz.

Eskişehir’deki günlük vaka sayısı Mart ayı başında 30’lu rakamlardaydı.

Mart sonuna geldiğimizde 500’lü rakamlara ulaştığımızı gördük.

11 Nisan tarihinde ise şehrimizdeki günlük vaka sayısı 900’e dayandı.

Kabine toplantısıyla gelen kısıtlamalara ek olarak, Eskişehir Valiliğinin başta eğitim kurumları olmak üzere parklar, oyun alanları gibi konularda aldığı kısıtlama ve kapatma kararlarıyla vaka sayısındaki yükseliş eğilimi frenlenmeye başladı.

Eskişehir’deki günlük vaka sayımız 800’lerde. Yükseliş eğilimi yavaşlasa bile vaka sayısının kabul edilebilir bir noktada olduğunu söylemek olanaksız.

Şu an için hastanelerin yoğun bakım üniteleri ve solunum cihazı konusunda bir sıkıntı yaşanmasa da durum bu şekilde devam ederse bir ay sonra kapasiteleri dolmuş olacak.

Sadece pandemi servislerinde değil tüm servislerde büyük sıkıntı yaşanacağı aşikar.

Kardiyoloji, nöroloji, dermataloji, dahiliye…

Aklınıza gelen bütün sağlık branşlarındaki hizmetler aksama hatta durma noktasına gelecek.

Kamu hastanesi olsun, özel hastaneler olsun, pek yakında yumurta kapıya dayanacak.

Ortada böylesi vahim bir tablo varken dikkatleri farklı bir noktaya çekmek istiyorum.

Sağlık hizmetlerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz böylesi bir dönemde Eskişehir’in en nitelikli özel hastanelerinden biri SGK anlaşmaması yapılmaması dolayısıyla sürecin dışına itilmiş durumda.

Hangi hastaneyi kastettiğimi köşemizin müdavimleri tahmin etmiştir: “Özel Gürlife Hastanesi”

Yatak kapasitesi, yoğun bakım üniteleri, laboratuvarları, tıbbi cihazları ve hekim kadrosu ile eşine nadir rastlanabilinecek bir özel hastane…

Dahası yakın zamanda Odunpazarı Bölgesinde 330 yatak kapasiteli ve 1.500 kişinin istihdam edileceği bir hastane daha yapacaklar.

Özel Gürlife Hastanesi, pandeminin başladığı ilk günlerde kurmuş olduğu PCR Labaratuvarı ile covid-19 testi konusunda ciddi bir yükü omuzladı.

Yetmedi, Eskişehir Ticaret Odası ile yapmış olduğu anlaşma ile Eskişehirli iş insanlarına ve esnafa halk diliyle maliyetine denilebilecek cüzi bir bedelle test imkanı sağladı.

Bu da yetmedi, Eskişehirspor’umuzun sağlık sponsorluğunu üstlendi.

Ne var ki hastaneyi tamamlayarak taşındıkları 3 yıldır SGK anlaşmaları bir türlü yapılmadı.

Nedenini bilmiyoruz?

Lafın gelişi söyledim efendim. Bal gibi biliyoruz hatta bu şehirdeki pek çok kişi de biliyor.

“Evvel zamanda biri kuyuya bir taş attı, bırakın kırk akıllıyı şimdi kendisi de çıkaramıyor.”

Bakın efendiler, yukarıda da dile getirdiğim üzere Eskişehir’in sağlık hizmetlerine ve birimlerine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bir döneme adım atmış bulunuyoruz.

Böylesi nitelikli bir hastaneyi sürecin dışına itmekle ne yapmaya çalışıyorsunuz?

Eskişehir’e böylesi güzel bir yatırım yapan ve bir yenisini daha yapmak üzere olan hastane sahiplerini cezalandırıyorsunuz.

Hastanenin hekimlerini cezalandırıyorsunuz.

O hastane de çalışan işçileri cezalandırıyorsunuz.

Hastaneye hizmet sağlayan tedarikçi ve taşeron firmaları cezalandırıyorsunuz.

Yukarıda saydıklarımı da atın bir kenara, en önemlisi Eskişehir halkını cezalandırıyorsunuz.

Şehir Gazetesi olarak bu konuyu ilk dile getirişimiz değil.

Koskoca şehirde bir Allah’ın kulu çıkıp da şu sebepten dolayı biz bu zulmü reva görüyoruz demez mi?

Şu kanuni gerekçeyle demez mi?

Demez, diyemez!..

Bu şehrin SGK İl Müdürü, Tepebaşı Kaymakamı, Eskişehir Valisi ve İktidar Partisi Milletvekilleri…

Bir soruya yanıt vermek bu kadar mı zor?

Peki siz muhalefet partisi Milletvekilleri.

Sizler ne yaptınız bu konuda?

Sağlık hizmetlerine her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğumuz böylesi bir dönemde, yapılan bu saçmalığa neden dur demediniz?

Millet cezalandırılırken, milletin vekilleri olarak bu haksızlığa neden dur demiyorsunuz?

“Bendeniz sıradan bir gazeteci olarak bunları yazabiliyorken, siz koca koca Milletvekillerinin meclis kürsüsünde bu konuyu dile getirecek yüreği yok mu?”

Ne diyelim efendim?..

Bendeniz yarın yine buradayım?

Beklerim efendim…