Cumhuriyet Halk Partisi’nde kongre süreci devam ediyor.

İllerdeki sürecin son aşamasına gelindi.

Genel merkezin kongrelere yönelik tavrı belli…

“Kongrelerin tek adayla yapılmasını” istiyor.

İsteğin olumlu karşılık bulduğu ille var.

İzmir il kongresi tek adayla yapıldı.

Aynı şekilde İstanbul il kongresinin de tek adayla yapılması bekleniyor.

İsteğin Eskişehir’de bulduğu karşılık da ortada…

Dikkate alınmadı.

Öyle olacağı da belliydi zaten…

İl başkanlığı için 4 aday var.

Azalması söz konusu değil…

Tam aksine sayı daha da artabilir.

Bugün, Atilay Dalgıç için karar günü…

Ya aday olacak ya da adaylık isteğinden vazgeçecek…

Kararı elbette ki kendisi verecek.

Anca kararında etkili olacak bir faktör var.

O da Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın tavrı…

Ataç “tamam” derse aday olacak aksi takdirde adaylıktan vazgeçecek.

Ahmet Ataç’ın tavrında da etkili olacak bir faktör var.

O da Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in tavrı…

Yılmaz Büyükerşen “ben karışmıyorum” derse Ahmet Ataç, Atilay Dalgıç’a “yeşil ışık” yakabilir.

Yok, eğer Yılmaz Büyükerşen “benim adayım Adar” derse iş değişir.

Ahmet Ataç, Atilay Dalgıç’ın adaylığı için “vize” vermez.

Aday olmayı ısrarla isteyen ama isteğini özgür iradesi ile yaşama geçiremeyen bir ilçe başkanı ve kararında etkili olacak kişisel faktörler…

Oldukça ilginç bir durum…

İlginç olduğu kadar da düşündürücü…

Neyse…

Oluyor böyle şeyler…

BÜYÜKERŞEN NE YAPACAK

Cumhuriyet Halk Partisi’nde yeni bir il başkanı ortaya çıkabilir.

“Bugün belli olacak” deniliyor.

Adaylık kişisel bir karar olsa da etkili olacak dış faktörler var.

En önemlisi de kuşkusuz Yılmaz Büyükerşen’in tavrı…

Aslında kamuoyuna açıkladığı bir tavrı var.

Genel merkezin temennisini anımsatıp “benim tercihim de kongrenin tek adayla yapılmasıdır” dedi.

İsteğini ortaya koydu.

Ancak tercihini kamuoyuna açıklamak dışında yaptığı bir şey yok.

“Ne yapabilir” mi?

“Hiçbir şey yapamaz” değil…

Yapabilecekleri var.

Örneğin adayları bir araya getirebilir, kendi aralarında uzlaşmaları için “hakemlik” yapabilir.

Böylesi bir araya gelişten sonuç çıkıp çıkmayacağını bilemeyiz.

Ancak “uzlaşma” isteyip de bu konuda hiçbir şey yapmamak da olmaz.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen bu ve benzeri girişimlerde bulunur mu?

Bilemiyoruz…

Ancak bugüne kadar sergilediği tavır ortada…

Aday olmak isteyen herkes kendisi ile görüşmek istedi.

Aralarında isteğine ulaşan yok.

Görüşme isteğine verilen karşılık hep olumsuz oldu.

Böylesi bir tavır karşısında “Yılmaz Büyükerşen kongreye karışmıyor” denilebilir.

Gel gör ki, denilen öyle değil…

Kulislerdeki söylemler çok farklı…

A.Kadir Adar’ı destekleyenler “A.Kadir Adar, Hocanın desteğini alarak aday oldu” diyorlar.

Söylenilenlere bakılırsa Adar’ın kendi söylemleri de bu yönde…

Recep Taşel’i destekleyenlerin de benzeri bir söylemi var.

Onlar da “Hoca bir oyum olsa Recep Taşel’e veririm demiş” diyorlar.

Metin Tomsuk’u destekleyenler de Yılmaz Büyükerşen’in ayaküstü söylediği “aday olacaksan ol” sözünü “vize” olarak algılıyor.

Ve benzeri söylemler… Kulisler kaynıyor.

Doğruyu yanlışı ayırt etmek olanaksız…

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in ne yapacağını bilemeyiz.

Ancak “tercihim tek adaylı kongre” demenin dışında somut bir şeyler söylemesi iyi olacak gibi…

Aksi takdirde ismi kulislerin gündeminden hiç inmeyecek.