Kararman yaptığı açıklamada, “Yunus Emre Devlet Hastanesi, ilklerin hastanesiydi markaydı. Birer birer kapatılan birimlere seyirci kalınıyor. Sintigrafi ,Radyoterapi, Pet-cd, kemoterapi ünitesi, 12 odalı uyku laboratuarı, yanık ünitesi, 2 adet anjiyografi, KVC (ayda ortalama 20 açık kalp yapılıyordu)Biri bize söylesin dünyada da uyku laboratuar kurmak için milyon lira harcayan bir kurum nasıl oluyor da cihazları depoya kilitleyip üniteyi kapatabiliyor ve hiç kimsenin umurunda olmuyor. Nasıl oluyor da bir zamanların bölge hastanesi 3 kat daha büyütülüyor, milyonlarca  lira harcanıyor, yüzbin metrekarenin üzerine çıkartılıyor ama  ve hizmet verdiği birimler teker teker kapatılıyor. Biri bize anlatsın; hizmetleri kısıtlanan, birimleri kapatılan bir hastanenin gelirinin düşeceği ortadayken, performansa dayalı bir sistemde hekim dışı personel neye göre artıyor. Yatak başına düşen sağlık personelini kıyas ettiniz mi? 2016 yılında Türkiye’nin en yüksek döner sermayesini dağıtan hastane ne hale geldi. En iyisi burayı semt polikliniği yapın yada butik hastaneye çevirin herkes başının çaresine baksın. Doktorundan tüm sağlık personeline kadar herkes sitem ediyor, şikayet ediyor, bir açıklama bekliyor.Sağlık Bakanlığı yetkilileri de yaptığımız görüşmelerde bu konuda yönetmelik çalışması yaptıklarını ifade etmişlerdi. Fakat aradan aylar geçmesine rağmen hala bu konuda somut bir adım atılmamıştır. Çalışanların artık sabrı kalmamıştır. Çünkü her hastaneden döner sermaye ek ödemeleri ile ilgili olarak çalışanların feryadı yükselmektedir. Performansa dayalı döner sermaye ek ödemeleri neredeyse sıfırlanmıştır. Çalışanlar sabit ek ödemeye mahkum edilmişlerdir” dedi. HM

Editör: Haber Merkezi