Adalet ve Kalkınma Partisi’nde kongre süreci başladı.

Delege seçimleri yapılıyor.

Hafta sonunda yapılan seçimlerle çok sayıda mahallenin delegeleri belirlendi.

Parti yöneticileri katılımdan memnun…

Odunpazarı İlçe Başkanı Ali Acar, delege seçimlerini değerlendirdi.

“Partimizin 7’nci olağan kongresine hazırlıklarımız devam ediyor. Delegelerimizin belirlenmesi için mahallelerde seçimlerimiz oluyor. Tüm üyelerimizin iradesiyle, kongreye gidecek delegelerimiz belirleniyor.”

“…Seçimlerimizin yoğun katılım ve demokratik bir duyarlılık içinde gerçekleşmesi bizleri mutlu ediyor.”

Memnuniyeti dışa vuran sözler…

Tablo güzel…

İyi hoş da ya sonrası…

Seçimlerle mahalle delegeleri belirlendi.

İlçe kongresine katılacaklar.

Parti tüzüğüne göre “seçme ve seçilme hakları” var.

Var olmasına var da, o haklarını kullanma olanakları var mı?

Bugüne kadar tanık olunan kongrelere bakıldığında “var” demek olanaksız…

Yapılan delege seçimleri ile ilçe delegesi olan partililer kongreye katılacaklar… Bu konuda en küçük bir engel yok.

İyi de kongreye katılan delegeler, seçilme haklarını kullanıp aday olabilir mi?

Bugüne kadar olamadılar.

Şimdi olabilirler mi?

Hiç zannetmiyoruz…

Aslında “zannetmiyoruz” demek bile çok doğru değil…

Dün olamadıkları gibi bugün de olamazlar.

Uzun sözün kısası delegelerin “seçilme hakkı” yalnızca kağıt üzerinde var.

Peki ya “seçme hakları”?

Bu haklarını özgürce kullanabilirler mi?

Bu soruya da “evet” yanıtı verilemez.

Tamam, kongreye katılıp sandıklarda oy kullanıyorlar.

Kullanmasına kullanıyorlar da nasıl, ya da kime?

Önlerinde tek seçenek var.

Onun nasıl oluştuğu da malum…

Kongreden önce bir yerlerde, birileri tarafından belirleniyor.

Belirlenen yalnızca ilçe başkanı adayı ile sınırlı değil… Onunla birlikte yönetim kurulu üyeleri de tespit ediliyor.

Bir yerlerde, birileri tarafından hazırlanan liste, kongrede seçim sandığı hazırlanınca delegelerin önüne konuluyor.

Ne itiraz etme ne de alternatif oluşturma olanağı var.

Hazır listeler zarfa konulup sandığa atılıyor.

Adı da “seçim” oluyor.

Evet, yapılan bir “oy kullanma işlemi” var.

Ancak, uygulanan yönteme bakıldığında “seçim” demek olanaksız…

Çok şey denilebilir de “seçim” denilemez.

İşin doğrusu seçim falan yapılmıyor… Oylama yapılarak yasaların zorunlu kıldığı işlem yerine getiriliyor.

Hepsi bu…

Kongreler için “formalite icabı” demek yanlış olmaz… Tam aksine doğrusu o…

Adalet ve Kalkınma Partisi’nde bugüne kadar tanık olunan kongreler böyle…

Gündemdeki kongre farklı olur mu?

Olacağına dair en küçük bir belirti yok.

Dün nasıl olduysa bugün de öyle olacak.

Onun içindir ki, ilçe başkanı olmak isteyenlerin delege seçimleri ile ilgilendikleri falan yok.

Onların çalışma yürüttükleri yer başka…

Yalnızca onlar değil partililer de kimlerin delege olduğunu pek merak etmiyor.

Onlar da önlerine sunulacak adayın kimliğini merak ediyorlar.

Kulislerde dillendirilen isimler var.

Ama “kesin şu olur” denilen isim yok.

Yerel seçimlerde ve sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle tahminde bulunmak da çok zor.

Bekleyip göreceğiz…

Delegeler de bekleyecekler.

Bakalım “formalite icabı” kongrede delegelerin önüne sunulan isim kim olacak?