IPSOS, Fransa merkezli uluslar arası bir araştırma kuruluşu… Türkiye’de de araştırmalar yapıyor.

Referandumun hemen sonrasında yaptığı bir anket var.

Ankette yanıtı aranan sorulardan birisi de “evet ve hayır oylarında liderlerin katkısı ne kadardır?”

Alınan yanıt oldukça dikkat çekici…

Referandumda kullanılan oylarda en etkili olan lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…

“Evet” oylarındaki etkisi yüzde 91…

Oldukça yüksek bir oran…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın referandumdaki etkisi yalnızca “evet” oyları ile sınırlı değil… Aynı şekilde “hayır” oylarında da payı var.

Oranı da yüzde 78…

“Küçümsenecek” bir oran değil…

Tam aksine oldukça yüksek bir oran…

Anketin ortaya çıkarttığı bu sonuca bakınca referandumda “Recep Tayyip Erdoğan sevgisi ve Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı belirleyici oldu” demek yanlış olmaz.

Ankette “Cumhurbaşkanı Erdoğan ağırlığını koymasaydı sonuç ne olurdu” türünden bir soru yok.

Sorulsaydı alınacak yanıtı kestirmek zor değil…

Büyük bir olasılıkla “sonuç böyle olmazdı” olurdu.

Referandum sürecinde kampanya yürüten tek lider Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan değil… Başka liderler de var.

Sandıktan çıkan sonuçta onların payı yok mu?

Elbette ki var.

Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile kıyaslamak olanaksız…

Başbakan Binali Yıldırım’ın her iki tercihte de payı bulunuyor.

“Evet” oylarındaki katkısı yalnızca yüzde 2… “Hayır” oylarındaki payı da o kadar.

“Hayır” saflarının lider partisi kuşkusuz Cumhuriyet Halk Partisi…

Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da oldukça yoğun bir kampanya yürüttü.

Değişik toplum kesimleriyle buluştu… Mitinglerde konuştu… Televizyon ekranlarından seslendi.

Peki sonuçlardaki payı ne oldu?

“Evet” kampanyası yürütenler “iyi ki Kemal Kılıçdaroğlu var, o konuştukça evet oyları artıyor” diyorlardı ya… Yanılmışlar.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “evet” oylarındaki payı hiç yok.

Varsa bile anket sırasında tespit edilememiş.

Peki, çok yoğun bir kampanya yürüten Kemal Kılıçdaroğlu’nun “hayır” oylarındaki payı ne kadar?

Anketin ortaya koyduğu yanıt yüzde 2…

“Yok” denilecek kadar az…

Şaşırtıcı bir sonuç…

Aynı zamanda da düşündürücü…

Hem Kemal Kılıçdaroğlu’nun hem de Cumhuriyet Halk Partililerin üzerinde ciddi biçimde durması gerekiyor.

Referandumdaki tercihlerde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de payı var elbette ki?

Oranları da hem Başbakan Binali Yıldırım’nın hem de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun payından daha yüksek…

Oldukça dikkat çekici de…

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “evet” oylarındaki katkısı yüzde 7…

“Hayır” oylarında da payı var.

Üstelik daha yüksek… Yüzde 15…

İlginç bir sonuç…

Ancak şaşırtıcı değil…

Milliyetçi Hareket Partisi bünyesinde yaşananlar ve Devlet Bahçeli’nin “olağanüstü kurultay talebi” karşısında sergilediği tavırlar dikkate alındığında “doğal” sayılır.

Görmezden gelinemez de…

Hem Devlet Bahçeli’nin hem de Milliyetçi Hareket Partililerinin üzerinde ciddi biçimde kafa yorması gerekiyor.

Referandum sürecinde “evet” ya da “hayır” için çalışma yürüten başka liderler de var.

Aralarında sonuçlarda etkili olanı pek yok.

“Diğer liderler” olarak toptan tanımlanıyorlar.

“Evet” oylarında payları yok.

“Hayır” oylarındaki etkileri de yüzde 3… “Yok” denilecek kadar az…

Anketin ortaya koyduğu bu sonuç karşında kafalarda oluşan bir soru var.

Siyasi partilerin genel başkanları için “lider” tanımlaması yapılıyor da gerçekten lider oldukları söylenebilir mi?

Anketin ortaya koyduğu sonuca bakılınca soruya “evet” yanıtını vermek olanaksız…

Sonuçlardaki pay dağılımına bakılınca “lider” tanımlamasına uyan tek kişi var.

O da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…

“Ya diğerleri” mi?

Partilerin genel başkanı olunabiliyor… Ancak her genel başkan olan gerçek anlamda lider olamıyor.

Darılmaya gücenmeye gerek yok.

Anketin ortaya koyduğu gerçek bu…