Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde “korona tatili” yok.

Görüşmeler devam ediyor.

Son olarak görüşülen bir teklif var.

“Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”…

“İnfaz yasası” olarak da tanımlanıyor.

TBMM’de yapılan görüşmeler sonunda kabul edildi.

Oylamada “kabul” diyen milletvekillerinin sayısı 279…

Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi temsilcileri…

Teklif de bu iki parti tarafından hazırlanmıştı zaten…

“Ret” oyu veren milletvekillerinin sayısı ise yalnızca 51…

Teklife karşı çıkan partiler belli…

Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve Halkların Demokratik Partisi… Onların yanı sıra milletvekili sayısı az olan partilerden de teklife karşı çıkanlar var.

Teklife karşı çıkan partilerin milletvekillerinin toplamı 250’ye yakın…

Oylamaya katılanların sayısı ise ancak beşte biri kadar…

Şaşırmamak olanaksız…

Kamuoyu önünde teklife şiddetle karşı çıktığınızı açıklayacaksınız, teklifi hazırlayanlara ağır suçlamalarda bulunacaksınız ama asıl mücadele zemini olan TBMM’nde görevinizi yerine getirmeyeceksiniz… TBMM’de teklifin kabul edilmemesi için mücadele etmek şöyle dursun oylamaya katılma gereğini bile duymayacaksınız…

Olacak şey mi bu?

Sergilenen tavır için söylenecekler oldukça fazla…

En hafif tanımlamayla “ciddiyetsizlik” denir.

ESKİŞEHİR MİLLETVEKİLLERİ NE YAPTI

Eskişehir’in 7 milletvekili var.

Oylamaya katılanların sayısı 4…

Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekilleri Harun Karacan ve Emine Nur Güney oylamaya katılarak “kabul” oyu verdiler.

Onlarla birlikte Milliyetçi Hareket Partisi Milletvekili Metin Nurullah Sazak da oylamaya katılarak “kabul” oyu verdi.

Oylamaya katılıp “ret” oyu veren tek milletvekili var.

O da İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu…

TBMM’deki oylamaya katılmayan 3 milletvekili var.

Birisi Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Nabi Avcı…

Diğer 2 milletvekili Cumhuriyet Halk Partili… Birisi Utku Çakırözer, diğeri de Jale Nur Süllü...

Şiddetle karşı çıktıklarını söyledikleri bir teklifin oylandığı oturuma katılma gereğini duymamışlar.

Tavırları oldukça düşündürücü…

Katılmayışlarının nedeni ne olabilir?

Bu soru, Es Tv’de katıldığı bir programda Jale Nur Süllü’ye yöneltildi.

Verdiği yanıt ilginç…

“Bir anlaşma yapıldı şehir dışındaki milletvekillerinin gelmemesi yönünde. Şu an meclis açık tutuluyor ve aslında risk altında çalışıyor. Bakın Covid-19 tanılı doktor meclis hastanesinde çıktı. Aşçı çıktı. Arkadaşlarımız orada, komisyon üyeleri artı Ankara vekillerimiz oradalar. Bir de komisyon vekilleri oradalar. Öyle bir iş bölümü yapıldı, genel bir anlaşma yapıldı. Çünkü riskli bir ortam. Mesela benim Ankara’da evim yok. Ben gittiğim zaman otelde kalıyorum. Daha doğrusu baronun konuk evinde kalıyorum. Şu anda kapalı. Gitseniz kalacak yer… Ben Eskişehir’den sabah giderim akşam gelirim. Ama Hatay vekilimiz var. İşte Adıyaman milletvekilimiz, Kahramanmaraş milletvekilimiz var. Yani böyle bir centilmenlik anlaşması yapıldı. Bütün partilerle yapıldı. Burada şu var ama. AKP ve MHP vekilleri geçirmek için o sayıyı tutturmak zorunda kaldılar. Zaten her zaman öyle oluyor. Yani bizim sayımız, tüm muhalefetin toplamı yetmediği için…”

“Soruya yanıt” olarak söyledikleri böyle…

Oylamaya katılmayışı için gösterdiği gerekçe için “sağlam” demek olanaksız…

“Kalacak yer” deyip Ankara’ya uzak illerin milletvekillerini sıralıyor.

İyi de Mersin, Adana ve Aydın için “Ankara’ya yakın” denilemez.

Üç ilden de oylamaya katılıp “ret” oyu veren Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri var.

Anlaşma Eskişehir milletvekili Jale Nur Süllü’yü kapsıyor da onları kapsamıyor mu?

“Kalacak yer sorunu” zaten “haklı bir neden” olamaz…

Bunu kendisi de biliyor ki “ben sabah gidip akşam gelebilirim” diyor.

Demesine diyor da dediğini yapmıyor.

Eskişehir’den gidip “ret” oyu kullanan bir milletvekili var.

O da İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu…

O, yapması gerekeni yapmış.

“Anlaşma” kapsamında o da mı yok yoksa?

Neyse…

Dedik ya… Gösterdiği gerekçeler oylamaya katılmayışını “mazur” göstermez.

Sahi Utku Çakırözer niye katılmadı ki?

Kendisi Eskişehir milletvekili olsa da evi Ankara’da…

Jale Nur Süllü’nün sıraladığı bahanelerin hiç biri onun için geçerli olmaz ki…

Neyse…

“İnfaz yasası” olarak da tanımlanan yasa değişikliği kabul edildi.

Şimdi oylamaya katılmayanlar “şiddetle karşıyız, kabul edilmemesi için elimizden geleni yaptık ama sayımız yetmedi” diyebilirler mi?

Demezler herhalde…

Derlerse alacakları yanıt belli… “Haydi oradan canım sende” dışında bir şey olmaz.