Geçtiğimiz günlerde TÜLOMSAŞ Genel Müdürü Hayri Avcı’yı ziyaret eden EOSB Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, yüksek hızlı tren setlerinin Eskişehir’de üretilmesi gerektiğini söylemiş. Küpeli, “Organize sanayi bölgesi ve TÜLOMSAŞ olarak bu setlerin şehrimizde üretilmesi adına neler yapılmalı bunların üzerine durmalıyız” ifadelerini kullanmış. Tespitler doğru, yaklaşım önemli… Gerek TÜLOMSAŞ, gerekse EOSB kamu-özel sektör buluşmasına örnek teşkil edebilecek iki önemli kurum…

TÜLOMSAŞ’ın birikimi önemli, EOSB’nin hareket kabiliyeti ve yatırım potansiyeli de çok önemli… Eskişehir gibi “demiryolcu” bir kentin yerli ve milli yüksek hızlı tren setlerinin yapımı konusundaki teknik ve altyapı yeterliliğinin yanı sıra yüksek arzusu mutlaka dikkate alınmalıdır. Ancak  “dikkate alınır mı, bugüne kadar alındı mı?” bilmem… Çünkü yerli ve milli YHT setlerinin üretimi konusunda asıl konuşması gerekenler var. Asıl bu işe öncülük etmesi ve bu konuda yerelin yüksek arzu ve isteğini Ankara’ya taşıması gerekenler olmalı değil mi?  Üretmesine üretiriz de, derken “de”nin ne olduğunu herkes çok iyi anlıyor. İşte o “de” kısmı çok ama çok önemli… Buradaki heyecanı sadece TÜLOMSAŞ’ı yönetenler, EOSB veya ESO, ETO gibi meslek odalarının yaşaması yetmez, o heyecanı  “de”nin içindekilerde hisseder ve yaşarsa o zaman ümitlenebiliriz…

Böyle yarış olduğunda kaybetsek bile üzülmeyiz, çünkü o heyecan şehre dalga dalga yayılır… “De”nin içindekiler bugüne kadar görebildiğim kadarıyla bu konuya çok da duyarlı değiller… Kim bilir belki çok daha önemli işleri vardır…

+++

 TRİBÜNDEN SAHAYA İNDİLER…

“Sizin hayır dediklerinizde şer, şer dediklerinizde hayır olabilir, onu ancak Allah bilir.” Bizler olayların sadece görünen kısmını görür anlar ve ona göre yorum yaparız. Halbuki olayların bizim bilmediğimiz pek çok ayrıntısı vardır. Son Eskişehirspor kongresinde ortaya çıkan tablo ve geçtiğimiz yıl  “BİZİM ÇOCUKLAR” diye isimlendirdiğimiz 18 yaş ortalamasındaki kadronun başardıklarından sonra, olağanüstü kongreler döneminin son halkasında bugüne kadar tribünlerde olan Eskişehirspor sevdalısı olarak bildiğimiz “BİZİM GENÇLER” in yönetime getirilmesinde Eskişehirspor açısından bir hayır umuyorum… Artık eskiden “genç” diye tanımlayabileceğimiz, bugünlerde “orta kuşak” olarak değerlendirebileceğimiz yeni bir jenerasyon tribünlerden sahaya indiler. Çok da hızlı başladılar… Nerede ise iki günlük sürede şehrin tüm aktörlerini ve kurumsal yapılarını ziyaret ettiler. İşin siyasetinde değiller, herkesi siyah-kırmızı renklerin altında buluşturmak herkesten az ya da çok katkı almak için büyük bir çabanın içerisindeler…

+++

BAŞARACAKLAR İNŞALLAH…

Eskişehirspor ile ilgili yukarıda tanımladığımız genç kuşağın birazcık elini rahatlatacak gelişmeler olursa ümit ediyorum ki her türlü zorluğun üstesinden gelinecektir. Bugün ilk yapılması gerekenler takım bütünlüğünün sağlanması adına atılması gereken adımlar, bir taraftan da kulübün elini kolunu bağlayan sorunların çözümü için çareler üretmek olmalıdır. Genel kanı o ki Eskişehir’de yeni oluşan bu yönetime karşı pozitif bir yaklaşım vardır. Bu genç jenerasyonun başarılı olması için gerekirse yeni bir yol yapmak adına birikimine güvendikleri isimlerden destek alması yaşanacak zorlu süreçte işlerini büyük ölçüde kolaylaştıracaktır… Temennimiz başarılı olmaları…