Okullar 6 Eylül 2021 tarihinde açılıyor.
‘’Yüz yüze eğitim’’ yapılacak.
Karara itiraz etmek olanaksız…
Geçen eğitim-öğretim yılında yaşananlar ortada.
‘’Öğrenciler bir yıllarını kaybetti’’ demek yanlış olmaz…
Onun için ‘’yüz yüze eğitim’’ şart oldu.
ESOGÜ Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Sağlık Bakanlığı Covid-19 Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selma Metintaş da bu görüşte…
 “Eğitim bir toplum için su kadar, ekmek kadar gereklidir. İlaveten, eğitim bir toplumun orta ve uzun döneminin olmazsa olmaz yatırımıdır. Okul, çocuğun gelişiminde önemli adımlardan biridir. Bir yılı aşkın süredir çoğunlukla kapalı olan okullarda uzaktan eğitim adı altında eğitim yapılmaya çalışıldı. Oysa okul, insan hayatında sadece bilginin alındığı kurum değildir. İnsanın sosyalleşmesinin evinden sonraki ikinci durağıdır. Toplumdaki sosyal eşitsizliklerin kapatılmasında eğitimin rolü çok önemlidir.’’
Kimsenin itiraz edemeyeceği gerçekler.
‘’Yüz yüze eğitim’’ risk oluşturmuyor mu?
Salgın nedeniyle elbette ki, risk içeriyor.
Tamamen ortadan kaldırmak olanaksız…
Ancak, en aza indirmek olanaklı…
Yapılacaklar da belli…
Defalarca dile getirildi.
Prof. Dr. Selma Metintaş’ta bir kez daha dile getirdi.
“Eğitimin yüz yüze olması bir risktir. Ancak tam olarak güvenli koşulları sağlamak mümkün görülmemektedir. Çocuklarımızın uzaktan eğitimden olumsuz etkilendiği ve uzaktan eğitimin sürdürülebilir olmadığı gözlenmektedir. Orta ve düşük sosyoekonomik kesimlerin yaşama tutunabilme şansı uzaktan eğitimle kaybedilmektedir. Bundan dolayı bilimin şu an bize söylediği doğrulara uyarak bir an önce okulları açmalıyız. Tüm öğretmen, okul çalışanları ve öğrencilerle aynı hanede yaşayan bireylerin aşılarını hiç beklemeden yaptırmaları gerekmektedir. Bunun için zamanla yarışıyoruz, biliyoruz ki iki aşının üzerinden 14 gün geçtikten sonra koruyuculuk başlayacaktır.’’
 “Toplumun her bireyi okulların yüz yüze eğitime döne bilmesi için çaba göstermelidir. Sağlık Bakanlığının önerdiği şekilde aşılarını hemen tamamlamalıdır. Kalabalıklardan uzak durulmalı maske, mesafe, hijyen, havalandırma kurallarına uyulmalıdır. Korona virüs belirtileri gösteren bireyler hemen sağlık kuruluşlarına başvurmalı test yaptırmalı ve sonuç çıkana kadar başka bireylere bulaştırmamak için kendini uzak tutmalıdır”
Prof. Dr. Selma Metintaş’ı uyarıları böyle…
Son derece önemli…
Toplumda hemen herkes, özellikle de öğrenci velileri ‘’yüz yüze eğim yapılmasını’’ istiyor.
Ancak yalnızca ‘’istemek’’ yetmez…
Riskleri en aza indirmek için gerekenler de yapılmalı…
Yapılacaklar da belli…
Kalabalıklardan uzak durulacak…
‘’Maske-mesafe-temizlik’’ üçlemesi uygulanacak…
Hepsinden önemlisi de aşı olunacak…
İçlerinde ‘’yapılamayacak’’ türden olan yok.
Hepsi kolayca yapılabilir.
Kişisel ve toplumsal sağlık için kesinlikle yapılmalıdır da…
Daha önce de defalarca dile getirdik…
Bir kez daha yineleyelim…
Korona salgını varken önlemlere uyup uymamak ‘’kişisel bir tercih’’ olamaz…
Herkes uymak zorundadır.
Tamam yasal bir zorunluluk yok.
‘’Keşke olsa’’ dememek elde değil…
Yasal zorunluluk olmasa bile ‘’vicdani sorumluluk’’ diye bir şey var.
Önlemlere uymak, bilim insanların söylediklerini dikkate almak da ‘’vicdani sorumluluk’’ gereğidir.