Sezonun 2’nci yarısının 5’nci haftası geldi.

Geride kalan 4 hafta, Eskişehirspor açısından harika geçti.

Oynadığı 4 maçta yenilgisi yok.

3 maçta rakiplerini yendi.

Yendiği takımlar arasında Süper Lig’i hedefleyen Bursaspor bile var.

Güçlü rakibini kendi sahasında devirdi.

Tek maçta da rakibi ile yenişemedi.

O maç, fikstür gereği Eskişehir’de oynanacaktı.

Ancak stadyum kullanıma kapandığı için Afyon’da oynandı.

Tamam… Afyon’da da yalnız kalmadı, yüzlerce taraftar Afyon’a akın etti.

Yalnız kalmasa da Eskişehir’deki hava oluşmadı.

O maç Eskişehir’de oynanmış olsaydı sonuç kesinlikle farklı olurdu.

Neyse…

Geride kalan 4 haftada çok şey kazanıldı.

Hele bir 4’ncü hafta var ki, sonuçları tam anlamıyla harika…

Eskişehirspor, kendi sahasında Altınordu’yu farklı bir şekilde yendi.

“Yakın hedef” konumunda bulunan 3 takım ise haftayı puansız kapattı.

Bu sonuçlarla birlikte Eskişehirspor, sezon başından bu yana “demir atmış” olduğu dipten kurtuldu.

Bu sezon ilk kez sonuncu sırada değil…

Bir takımı altına aldı.

Altına alması gereken 2 takım daha var.

Birisi Adana, diğeri de Osmanlı…

İkisi ile de puan farkı aynı… Yalnızca 1 puan…

Nereden nereye…

Onca puan farkı kapatılıp tek puana kadar indirildi.

Doğal olarak kurtuluş şansı dün ile kıyaslanamayacak kadar yükseldi.

Eskişehirspor, her an düşme hattı dışına çıkabilir.

Yapması gereken belli…

Geride kalan 4 haftadaki gibi devam…

Öyle olabilir.

“Bizim çocuklar” olarak da tanımlanan genç futbolcular, geçtiğimiz sezon zor işlerin üstesinden gelmişlerdi.

Bu sezon daha bir başkalar.

Başkan Mustafa Akgören, onlar için “pirinhalar” tanımlamasında bulunun “siz onları 3-4 hafta sonra görün” demişti.

Dediği gibi oldu.

Hem de 3-4 hafta beklemeye gerek olmadan.

Genç futbolcuların en önemli özellikleri inançları…

“Para-pul” lafı ettikleri yok.

Bu konuda yönetimin hakkını da teslim etmek gerek…

Tamam, futbolculara olan borçları tamamen ödeyemiyorlar ama onları “beş parasız” da bırakmıyorlar.

Verdikleri sözleri yerine getiriyorlar, primleri anında ödüyorlar.

Gen futbolcular inançları ile canla başla mücadele ediyorlar.

Öyle bir mücadele sergiliyorlar ki “dur durak bilmiyorlar” dense yeridir.

Kaleyi hep birlikte savunuyorlar.

Yenilmemenin ve gol yememenin sırrı da bu zaten…

Rakibe saldırırken de yine hep birlikteler.

“Toplu hücum, toplu savunma” halindeler.

Ne diyelim helal olsun onlara…

Keşke sezon başından bu yana forma giyebilselerdi.

Bugün çok daha farklı olurdu.

Neyse…

Daha önce de defalarca belirttik.

Kurtuluş düne göre çok daha yakın.

5’nci haftanın maçı bugün…

Rakip Menemen… Maç da onun sahasında oynanacak.

Ligin yeni ekiplerinden…

“Çok zayıf” olduğu söylenemez…

Ancak bir Bursa kadar da güçlü değil…

Bursa’yı kendi sahasında deviren gençler Menemen’i neden deviremesin?

Elbette ki devirirler.

O zaman da harika olur.

Eskişehirspor, düşme hattının dışına çıkabilir. Çıkmasa bile bir adım daha yaklaşır.

Umarız ki öyle olur.

Eskişehirsporlu genç futbolcular ve taraftarlar bunu fazlasıyla hak ediyorlar.