Eskişehir için “havacılık kenti” denilebilir mi?

Tartışmasız evet…

Soruya kanıt olacak veriler oldukça fazla…

Hava İkmal ve Bakım Merkezi Eskişehir’de… TUSAŞ Uçak Motorları Fabrikası da yine Eskişehir’de… Özel sektörün de havacılık alanında ciddi yatırımları var.

Kısacası Eskişehir çoğu kentte benzeri olmayan bir havacılık sanayisine sahip…

Bunların yanı sıra havacılık sektörüne yönelik eğitim kurumu da var.

Tüm bunların yanı sıra Eskişehir, askeri havaalanının dışında sivil havaalanına da sahip bir kent…

Böylesi bir kentte uçak seferleri olmaz mı?

Elbette ki olur.

Olmaması düşünülemez…

Ne yazık ki, Eskişehir’de uçak seferi yok.

Neyse ki, yurt dışında yaşayan Emirdağlılar var.

Onların sayesinde Eskişehir-Bürüksel arasında uçak seferleri yapılıyor.

Yazın haftanın her günü, kış aylarında da haftada bir gün uçak kalkıp iniyor hava alanına…

O da olmasa dünyanın parası harcanarak yapılan havaalanı uçağa hasret kalacak.

Uçak seferlerine yönelik talep sürekli dillendiriliyor.

Ne yazık ki boşuna…

Talep sürekli karşılıksız kalıyor.

Talebin takipçisi olması gereken milletvekilleri yapmaları gerekeni yapmıyor.

Talebi karşılamak için çaba harcamak yerine THY yetkililerinin istemini Eskişehirlilere sunuyorlar.

İstem de malum…

“Yolcu garantisi”…

Karşılanabilecek bir istem değil…

Ayrıca “haklı bir istem” de denilemez…

Uçak seferi olan çok sayıda kent var.

Çok uzaklara gitmeye gerek yok… Eskişehir havaalanından çok sonra yapılan Zafer Havaalanı yanı başımızda duruyor.

Yolcu kapasitesi de malum…

Eskişehir’deki kadar bile yok.

“Yolcu garantisi” diye bir şey söz konusu değil… Uçak seferleri devam ediyor.

Ciddi bir ayırımcılık söz konusu…

“Üvey evlat” olan da ne yazık ki Eskişehir…

Demiryolu ulaşımında da durum çok farklı değil…

Eskişehir “demiryolcular kenti” olarak tanımlanır.

Öyle tanımlaması boşuna değil…

Cer Atölyesi’ne kadar uzanan bir demiryolculuk geçmişi var.

Bir zamanlar, Türkiye’nin lokomotif gereksinimi bu kentten karşılanıyordu.

Eskişehir’in demiryolu ulaşım ağındaki konumu da malum…

Ağın kesişme noktasında bulunuyor.

Böylesi bir kentte, demiryolu ile ulaşımı sorun olabilir mi?

Doğalında olmaması gerekir.

Ne yazı ki, ciddi bir sorun…

Eskişehirliler, Yüksek Hızlı Tren seferlerinden hak ettikleri şekilde yararlanamıyorlar.

Bilet bulmak “mucize” gibi bir şey…

İktidar partisi temsilcileri sürekli olarak “Eskişehir’e YHT getirdik” deyip duruyorlar ya… YHT geldi de ne oldu?

Eskişehirliler yararlanamadıktan sonra YHT gelse ne olur gelmese ne olur?

Söylenecek çok şey var.

Ama sözü uzatmaya gerek yok.

Eskişehir’e karşı yine “üvey evlat muamelesi” söz konusu…

Kara yollarındaki durumda aynı…

Bir Eskişehir sınırları içindeki kara yollarına bir de Eskişehir sınırlarının hemen dışındaki kara yollarına bir bakın…

Arada dağlar kadar fark var.

“Ölüm yolu” olarak adlandırılan kara yollarına bile henüz bir çözüm bulunamadı.

Bu da “üvey evlat muamelesi” ile ilgili bir başka gösterge…

Göstergeler yalnızca ulaşım alanındakiler ile sınırlı değil…

Hemen her alanda görmek olanaklı…

Yeni ortaya çıkmadı.

Yıllardır hep böyle…

Ortada sineye çekilemeyecek bir durum var.

Mahcubiyet duyması gerekenler de belli…

Söylemeye gerek var mı?