Türkiye’nin son yıllardaki en iç acıtıcı gündem maddelerinden birisi çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet olayları. Doğrusu o kadar çok konuşulan, o kadar çok gündem olan bir meseleye duyarsız kalmak, ne vicdani ne de ahlaki bir tutum olabilir. Bu sebeple toplumun çok geniş kesimlerini hem vicdani hem de insani olarak rahatsız eden bu iki olayla ilgili olarak hükümet ve parlamento harekete geçti. Çocuk istismarı gerçekten yürek parçalayan, insanı insan olmaktan utandıran bir gerçeklik. Konuyla ilgili olarak bugüne kadar açıklama yapanlara marjinal gözüyle bakılması ne kadar yanlışsa,  sessiz kalmak çaresiz olmakta o kadar yanlıştır.

Çocuk… Adı üstünde çocuk… Üzerine titrediğimiz saçının teline zarar gelmesine gönlümüzün razı olmadığı varlıklarımız. Hepimizin, toplumumuzun geleceği. Onların istismarı kadar iğrenç bir şey olamaz. Bu tip iğrençliklerin müsebbipleri kadar alçak ve insanlıktan, hatta hayvanlıktan bile aşağı yaratıklar gerçek birer yüz karasıdır.

Geçtiğimiz gün CHP kadın kollarının çocuk istismarı ve kadına yönelik şiddet olayları ile ilgili olarak yaptıkları farkındalık etkinliklerinde söyledikleri çok açık bir gerçek var. “İnsanlığın partisi, dili, dini, ırkı yoktur, istismar insanlık suçudur ve çocuklarımız geleceğimizken, onları korumak hepimizin görevidir.” İşte ortak bir dil ve gerçekçi yaklaşım budur. Çocuk istismarına insan olanın, vicdanı olanın sessiz kalması mümkün değildir. Allah çocuklarımızı korusun.

+++

SATILMASIN DENİLİYORSA

Şeker Fabrikaları ile ilgili bir karar var. Şeker Fabrikalarının satılmasıyla ilgili iki etaplı uygulamanın birinci etabı için harekete geçildi. Eskişehir Kazım Taşkent Şeker Fabrikası’nın satışı ilk etabın içerisinde yer almıyor. Ancak bu ikinci etapta satılmayacak anlamına da gelmiyor. Binlerce çiftçi ailesinin geçim kaynağı, aynı zamanda Eskişehir ekonomisine hayat veren kurumlardan birisi Eskişehir Şeker Fabrikası. Şeker Fabrikası ile ilgili gerçekleri çok yazıp çizdik. Orada yaşanan personel sıkıntısını buna rağmen özveriyle ve geleceğe dair besledikleri umutlar ile nerede ise 20 yıldır geçici ve taşeron sistemi içerisinde çalışan insanların sorunlarını gündeme getirdik. Bir zamanlar Bin 500 civarında çalışanı olan Eskişehir’deki örnek kurumlardan biri olan Şeker Fabrikası’nın satılması elbette hepimizi derinden üzer. Eğer satılmasın deniliyorsa bir çözüm önerimiz olmalı. Eskişehir bunu başarabilir. Şeker Fabrikası Eskişehir’e kazandırılabilir…

+++

YA YUKARIYA YA AŞAĞIYA

 Eskişehirspor üç haftalık galibiyet serisini evindeki Gazişehir maçıyla bozdu. Eğer Gazişehir maçını kazanmış olsaydık bugün daha farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Ancak bugün deplasmanda Manisaspor karşısında ine çok kritik bir maça çıkacağız. Eğer bu maçı kaybedersek aşağıdaki rakiplerimize yakalanacağız. O sebeple bu maçın önemi gerçekten çok büyük. Eskişehirspor’un belki yukarıya tırmanma umudu için kazanmak yetmez ama en azından alt sıralar ile aramızdaki puan farkının kapanmasına izin vermemek adına bu maçtan alacağımız puan ya da puanlar çok önemli. Başarabilir miyiz? Başarmamak için bir sebep yok. Taraftar baskısının olmadığı, genç futbolcular ile mücadele eden rakibimiz karşısında tek çıkar yolumuz sadece kazanmak. Ya yukarıya yaklaşacağız ya da aşağıda kaderimizi kendimiz çizeceğiz.