At izi it izine karıştı
Sözlerine, “At izi, it izine karıştı’ diyerek başlayan Adar, “Politika hiç düzgün gitmiyor. İş tamamen menfaate döndü gibi geliyor bana, hoş değil. Cumhuriyet Halk Partisi'nde bu tarz şeylerin olmaması gerektiğini düşünen insanlardanım ve bu yapılanlar bana çok ters geliyor. Özellikle bu son olayda, meclis üyesi Berke kardeşimiz, bu partide Gençlik Kolları Başkanlığı yapan biri istifa etti. İnsanlar politik tavrını netleştirir, ondan sonra politikanın içerisinde bir yerler bulmaya çalışır. Yani biz bunu gençlik kolları başkanı seçildiği zaman artık politik kişiliği tamamen oturmuştur ve bu partide politika yapma hevesine girmiştir, gençlik kollarına da başladı diye o dönemde tebrik ediyorduk, ama zaman içerisinde özellikle, karar verir bir mercide bir noktaya geldikten sonra böyle bir değişimi benim kabullenmem mümkün değil, kabullenemiyorum da bir türlü ve politikanın da öyle yapılmamasından yanayım. Ama maalesef ki şu an Türkiye'de politika böyle yapılıyor. Siz kurallarına uygun olarak particilik yapmazsanız bunun adı particilik olmaz. Bunun adı menfaatçilik olur. Onları seçen insanlar, yani biz seçmenler bu tavrı hiç unutmamak zorundayız ve o tür insanlar tekrar karşımıza geldiğinde hangi siyasi parti de olursa olsun, bu insanları o makamlara getirmemelidir diye düşünüyorum”
Meclis üyeliğinden de istifa etmeli
Adar açıklamasına şöyle devam etti, “Bana göre menfaatleri için gidiyor, bana göre öyle başka bir şey olamaz. Yani siz bu partinin ideolojisini benimsemişsiniz, yıllarca bu partinin peşinden gitmişsiniz. Eğer partinin yönetim tarzında veyahut da partinin politikalarında birtakım yanlışlıklar görüyorsanız bunları ilgili organlarda dile getirin. Onların değişmesi için çaba sarf edin.
Bunların hiçbirisini yapmayıp da en kolay yol ben buradan ayrıldım. Şuraya geçtim çok yanlış ha geçiyorsanız veya geçiyorsanız demeyeyim de partinizden istifa ediyorsanız orada kalın. Hatta eğer bir mevki işgal ediyorsanız o mevkiden de istifa edin.
Yani özellikle eğer siz partinizden istifa ediyorsanız o zaman belediye meclisi üyeliğinizden de istifa edin ki, yasa gereği orası boşaldığı zaman onun arkasında yedekte kim varsa o geliyor, Milletvekilliğinde bu yok ama en azından belediye meclis üyeliğinde var. Eğer siz dürüst bir insansanız o zaman belediye meclis üyeliğinden de ayrılmanız gerekir. Ayrılmıyorsanız o zaman bunu bir tek şeyi vardır, siz belli bir menfaat peşindesiniz. O menfaat doğrultusunda hareket ediyorsunuz”
Diyalog kuramıyorsanız sıkıntı orada
Adar, gençlik kollarının istifasının istenmesi ile ilgili olarak ise, “Ben bir üst organı bir alttaki organa tahakküm etmesinden de yana değilim. Çünkü bizim tüzüğümüze göre Kadın Kolları, Gençlik Kolları, kendi tüzel kişilikleri olan birimler. Mevcut tüzüğümüze göre, Gençlik Kolları’nın ayrı bir tüzel kişiliği var, Kadın Kolları’nın ayrı bir tüzel kişiliği var. Nitekim Kadın Kolları genel başkanımız var. Gençlik Kolları genel başkanımız var. Bunlar kendi kongrelerini yapıyorlar. Oradan seçilip de geliyorlar. Bir üst yönetimin bunları görevden almaya çalışması, bilmem nesi hoş değil. Olmaz olmaması lazım. Çünkü dediğim gibi o ayrı bir tüzel kişilik. Siz eğer bu arkadaşlarla bir diyalog kuramıyorsanız o zaman sıkıntı orada başlıyor bana göre. Yani bu bir kolun parmakları gibidir, tamam tüzel kişilikler ayrıdır ama hepsi aynı hedefe hizmet ediyorlar. Dolayısıyla burada bir uyum içerisinde olmak zorundalar”
Kararı genel merkez vermeli
Şu anki uyumsuzlukla ilgili olarak ise Adar, “Çok taban tabana zıt birtakım durumlar varsa bunun kararını üstteki organlar vermeli, yani genel merkez yöneticileri vermeli. Gençlik kollarında bir problem varsa Gençlik Kolları Genel Başkanı çağırıp ‘Eskişehir'de nedir bu durum’ diye bunu sorgulamalı veyahut da il yönetimlerinde bir sıkıntı varsa genel başkan veyahut da ilgili yöneticiler bu organlara seslenmeli, ‘Gelin bakalım ne yapıyorsunuz siz’ demeli? Yani bu orada çözülür. Varsa bir, disiplinsizliği o zaman da disiplin kurulları devreye girmeli. Ama yok, doğrudan doğruya efendim, Eskişehir'de İl Başkanlığı, il gençlik kollarıyla anlaşamıyor, onu görevden aldırmaya çalışıyor falan bunlar hoş davranışlar değil. Gereken şey nedir? Tüzükte bunlar son derece açık. Eğer öyle bir disiplinsizlikleri varsa, ilgili organ, genel merkeze yazar derki ‘böyle böyle bir sıkıntımız var, bunu disipline vermenizi istiyoruz’ derler. Yani bu iş genel merkez nezdinde çözülmeli. Çünkü o hiyerarşiyi bozduğunuz zaman organlar çalışamaz. Yani aşağıdaki yukarıya karışıyorsa, yukarıdaki aşağıya karışırsa bu işler olmaz, yani karışırsa dediğim şu, tüzükte yazılan hiyerarşi neyse ona uyulmalı. Gençlik Kolları ayrı bir tüzel kişiliktir, Kadın Kolları ayrı bir tüzel kişiliktir. Onların üst organları bu görevi yapmalıdır. Yani buradaki il yönetimi ona tahakküm etmemelidir diye düşünüyorum”
