Bilen konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “ Türkiye ekonomisinin yaklaşık %44’ünü oluşturan hizmet sektörü, bugün Tarım, Ticaret, Sağlık, Turizm ve İçişleri Bakanlıkları ile birlikte yerel yönetimlerin farklı uygulamaları arasında sıkışmış durumda faaliyet göstermektedir.
Her kurumun kendi penceresinden geliştirdiği farklı uygulamalar, sahada esnafımıza bürokratik karmaşa ve belirsizlik yaşatmaktadır.
Artık hangi kuruma ne şekilde yanıt vereceğimizi, haklarımızı hangi merciler nezdinde nasıl savunacağımızı bilemez hale geldik.
Bizler, yeniliklere ve dijital dönüşüme karşı değiliz; ancak bu dönüşümün adaletli, uygulanabilir ve esnafı koruyucu bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.
Anayasamızın 173. maddesi açıkça “Devlet, esnaf ve sanatkârı koruyucu ve destekleyici tedbirler alır” derken, mevcut durumda desteklerin yetersiz kaldığı, esnafın her geçen gün artan maliyet ve yükümlülüklerle mücadele ettiği bir tabloyla karşı karşıyayız.
Bu durum, artık sektörümüzün güçlü, koordineli ve tek elden yönetileceği bir yapıya —yani bir “Esnaf Bakanlığı” çatısına— duyduğu ihtiyacı açıkça ortaya koymaktadır”
Fiyat Etiket Yönetmeliğinde temel sorunlar
Bilen açıklamasına şöyle devam etti, “Son dönemde gündeme gelen uygulamaya göre;
lokanta, restoran, kafe, pastane ve benzeri yiyecek–içecek hizmeti sunan işletmelerin, fiyat listelerine ilişkin bilgileri elektronik sistem üzerinden Ticaret Bakanlığı’na iletmesi ve tüketicilerin bu bilgilere dijital ortamda erişebilmesi öngörülmektedir.
Açıkta satılan ürünün darasını düşülmesi ve Sevis veya hizmet bedeli adı altında alınan ücretin fişlere yansıtılması şeklinde.
Bu uygulamada sektörümüzü doğrudan ilgilendiren üç temel başlık bulunmaktadır:
1. Menülerin elektronik ortama aktarılması: Üç ay içinde işletmelerin menülerini sisteme yüklemesi istenmektedir.
Kurumsal işletmeler için bu entegrasyon kolay olsa da, sektörün neredeyse yarısını oluşturan küçük esnaf lokantaları için altyapı, eğitim ve teknik destek sağlanmadan bu geçiş mümkün değildir.
Bu nedenle uygulama önce pilot işletmelerle başlatılmalı, ardından kademeli biçimde yaygınlaştırılmalıdır.
2. Açıktan satılan veya Paket servislerde dara alınması:
Ürün tartımlarının darasız bir şekilde servis öncesi yapılması zaten sektörde yaygın bir uygulamadır. Bu konuda bir sorun öngörülmemektedir.
3. Servis veya hizmet bedelinin fişlere yansıtılması:
Bu uygulama genellikle belirli işletmelerde (özellikle alkollü mekanlarda) görülmektedir.
Ancak, bu bedellerin Maliye Bakanlığı tarafından vergi dilimlerine nasıl yansıtılacağı netleştirilmeden uygulamaya geçilmesi, esnaf açısından mağduriyetlere neden olabilir”
Dijital dönüşümde rehberlik şart
Bilen ayrıca, “Sektörümüzün büyük bölümü alaylı yetişmiş, emeğiyle hizmet veren esnaf lokantalarından oluşmaktadır.
Bu işletmelerin dijital dönüşüme uyum sağlayabilmesi için hem idari hem teknik anlamda güçlü bir rehberlik ve destek mekanizmasına ihtiyaç vardır.
Unutulmamalıdır ki; müşterilerimize karşı şeffaflık esas alınarak fiyat tarifeleri, işletme girişlerinde ve masalarda görünür biçimde zaten yer almaktadır.
Ancak her yeni dijital zorunluluk, esnafımız için yeni bir maliyet, yeni bir yükümlülük ve yeni bir kaygı anlamına gelmektedir. Esnafımız artık halini arz edecek, hakkını savunacak, sorunlarını doğrudan aktarabileceği tek bir muhatap kuruma ihtiyaç duymaktadır.
Sektörün içinde bulunduğu bu çok başlı yapı, her geçen gün daha fazla maliyet yükleyerek esnafı zora sokmaktadır. Hizmet sektörünün tek bir çatı altında toplanması, artık bir tercih değil, zorunluluktur.
Bu çatı, esnafın sesini duyan, sahayı bilen, adil ve çözüm odaklı bir “Esnaf Bakanlığı” olmalıdır” dedi.