Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.
NECMETTİN HALİL ONAN
Eflatun’a iki soru sormuşlar. Birincisi: “İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan davranışları nedir?”
Eflatun şöyle cevap vermiş: “Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler. Ne var ki çocukluklarını özlerler…
Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler. Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler…
Yarından endişe ederken bugünü unuturlar. Dolayısıyla ne bugünü, ne de yarını yaşarlar…
Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar. Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler…”
Sıra gelmiş ikinci soruya : “Peki sen ne teklif ediyorsun?”
Bilge cevap vermiş:
“Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın! Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi sevilmeye bırakmaktır…”
Önemli olan: hayatta ‘en çok şeye sahip olmak’ değil, ‘en az şeye ihtiyaç duymaktır.’
Başkalarını sandığı kadar dinlediğini, düşünceleriyle dertleşir mi insan?
Koymak ister mi kendisini, düşüncelerinin yerine?
Sorumlu hisseder mi hiçbir zaman?
Onlarla dertleşmez bile belki de.
Şöyle dönüp baktığında kendine, hep başkalarından izler görür.
Peki kendinden yana? Kaç insan bir iz görür?
Çok zor dertleşir kendiyle insan. Hep başkalarını bekler. Kendini dinlemeyi öğrenmeyenler dinlemeyi de öğrenemezler. Çünkü cevap aradığı kişi kendisidir ve kendinden olan o izler. Cevap aradıkları izleridir, izinden gitmek istedikleri, özünde var edilen o yürek izleri...
Düşüncelerinin yerine koyabilen bireyler, senide düşündüklerinin yerine koyabilir. Yalnızca o insanlar, çıkarsızca yaşayabilir. Düşünmekten niye bu kadar korkarlar. Bu şekilde yaşamak daha mı zordur?
Halbuki düşünmedikçe ağırlaşır yükler. Düşünmedikçe bu insanlık, yok olur.
Ve o insanlar… İçimizde bir yerlerde hep var olur.
Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
NECMETTİN HALİL ONAN
GÜNÜN SÖZÜ:
Yara sıcakken acımaz, hemşireciğim. Hele bir kere soğumaya başlasın.
- REŞAT NURİ GÜNTEKİN