Dilbaz açıklamasına şöyle devam etti, “Enflasyon 0,87 açıklandı kimse inanmadı, herkesin ağzı açık kaldı.
Olur olur da bu kadarı olmaz dedik.
Bir gün önce hükümet bürokratlarına 30.000 TL seyyanen zam yapacağını açıkladı.
Emeklinin maaşının iki katı. Buna nasıl bir isim vereceğimizi bilemedik. Zalimlik desek çok hafif kalıyor.
Emekliye işkence desek o da değil. Öncesinde “Çok yaşıyorsunuz” demişlerdi!!! Ölmek istiyoruz ama can bu bir türlü çıkmıyor. Sürünüyoruz, işkence çekiyoruz, kan ağlıyoruz ama ölmüyoruz.
Emekliyi öldürmek o kadar da kolay değil. Kanımız çekilebilir, midemiz yapışabilir ama direncimiz sağlam, çelik gibi, sonuna kadar direneceğiz.
Bize zulüm edenlerden hesabını mutlaka soracağız.
Medyadan, siyasilerden ve herkesten bir yanlışı düzeltmeyi istiyorum. Biz emekliler zam almıyoruz. Zam denilen şeyi altı ay yaşıyoruz, çekiyoruz, altı ay sonra onların belirlediği enflasyon farkı alıyoruz.
Buna zam denmez bize layık gördüğünüz o enflasyon farkı.
Emekli bu bedelleri peşin ödemiştir. Şimdi ise o ödediği bedelin karşılığını istemektedir.
İstediğini alıncaya kadar mücadelesini sürdürecektir.
Sosyal güvenlik ne demektir?
Dilbaz açıklamasına şöyle devam etti, “Sosyal güvenlik, devlet tarafından sağlanan ekonomik güvencedir. Sosyal güvenlik sistemi, çalışanların emeklilik, hastalık, doğum ve ölüm gibi nedenlerle oluşabilecek kayıplara karşı korunmasını sağlamak için özel sigorta programlarının oluşturulmasını amaçlar. Sosyal güvenlik, çalışanların ve ailelerinin gelecekteki mali kaygılarını azaltmayı amaçlayan bir sistemdir.
Sosyal Güvenlik sistemi koruyucu olmaktan çıkmıştır. Yeni bir yasa gerekmektedir.
Diyelim ki Enflasyonu 2 ve üstünde çıkardılar Aralık’tada 3 çıkarsınlar bizim için yeterli rakamlar, yüzdeler değil 100 de 100 versinler bürokratlarına verdikleri seyyanen zam kadar bile maaşımız olmuyor. Onlara verdikleri seyyanen zammı esas biz emeklilere vermesi, onlara vermemesi gerekir. Adalet o zaman gerçekleşir. Onların arabalarının yakıt paraları bile bizim maaşımızdan fazla. Biz o yüzden gelir adaleti, vergi adaleti çalışma adaleti, sosyal yaşam adaleti istiyoruz.
Bunu bir tiyatronun sahnelenen oyunu olarak görüyoruz. Figüranları da biz emekliler.
Elbet bu oyunlar bitecek. Senaryosunu yazdığımız oyunları oynama sırası bize gelecek.
O senaryo yazım aşamasındadır”





