Ertürk açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Biz DEVA Partisi olarak, halkın beklentileriyle, adaletli ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz.
Sayın Ünlüce, göreve geldiğinden bu yana özellikle sosyal belediyecilikte bazı adımlar attı. Öğrenci abonman kartı, kent lokantaları gibi projeler, ekonomik zorluk yaşayan, vatandaşlarımız için önemlidir. Öğrenciler ulaşımda rahatladı, dar gelirli yurttaşlarımız, emeklilerimiz sıcak yemek bulabildi.
Bu adımları ülkemizin de içinde bulunduğu ekonomik koşullar sebebiyle değerli buluyor ve destekliyoruz. Bu alanda çalışmaların genişletilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, CHP’li belediyelere yönelik siyasi baskıların arttığı bir dönemde, Sayın Ünlüce’nin karşılaştığı zorlukların farkındayız.
Belediye ödeneklerinin kısıtlanması, ayrımcı uygulamalar, yargı baskısı tüm bunlar kabul edilemez. Bu iklimde çalışmanında kolay olmadığının farkındayız. Bu baskılara karşı Ayşe Hanım’ın şahsına dönük değil, görevinin zorluğuna dönük bir demokratik dayanışma içinde olduğumuzu da açıkça ifade ediyorum. Ama… Halkımızın gösterdiği anlayış, sınırsız bir destek değildir. İyi niyetli her çabaya saygımız var. Ama sorunlar yerinde duruyorsa, konuşmak da bizim görevimizdir”
Ertürk, “Trafik ve ulaşım sorunları, bu bir yılda ne yazık ki çözülmedi. Şehir merkezi sıkışıyor. Organize sanayi bölgesine gidiş-geliş hâlâ çile. Yeni yol yok, kavşaklar yetersiz, alternatif güzergâhlar hâlâ beklemede. Biz DEVA Partisi olarak diyoruz ki: Yapay zekâ destekli akıllı trafik sistemleri artık zorunluluktur.
Trafik ışıkları veriyle yönetilmeli, kavşaklar gerçek zamanlı çalışmalıdır. Bu konuda aylardır çağrı yapıyoruz. Hâlâ sonuç göremedik. Eskişehir neden bunu konuşmuyor? Neden gündemimize almıyoruz ? Trafik konusunu Eskişehir’in çilesi olmaktan gerçekten çıkarmak istiyorsa Sayın Ünlüce bizim açıklamalarımıza kulak versin. Talep ederse gerekli çalışmaları ve fikirlerimizi paylaşmaya hazırız. Toplu taşımada da ciddi bir kaynak israfı var. Bazı yoğun saatler dışında günün çoğunda boş gezen büyük otobüsler hem trafiğe yük, hem ekonomik zarar. Bizim önerimiz açık… Yoğun saatler dışında küçük ve elektrikli araçlar kullanılmalı. İhtiyaca göre akıllı filo yönetimi planlanmalı. Bu hem çevreyi korur, hem şehre yakışır bir çözüm olur. Özetle teknolojinin nimetlerinden, bilimden burada da faydalanmamız gerektiğini ifade ediyorum. Kentsel dönüşüm konusunda da beklentiler karşılanamadı. Gündoğdu Mahallesi gibi yıllardır dönüşüm bekleyen bölgelerde ciddi bir ilerleme göremiyoruz. Sorun belediye kaynaklı mı merkezi hükümet kaynaklı mı tartışılır ancak şu bir gerçek ki bu şehirde hâlâ yüzlerce aile, deprem korkusuyla yaşıyor. Ayrıca, çevre yolundaki bakımsız görüntü de şehre yakışmıyor. Ankara yolundan giren biri bu güzel kenti böyle mi görmeli? Halbuki Eskişehir’imizin modern dokusu böyle değil. Eskişehir’in bu hali kabul edilemez. Üzülerek söylüyorum. Polatlı, İnegöl gibi ilçeler dahi bu konuda maalesef şehrimizi geride bırakmış durumda. Şehir Hastanesinden Batıkent’e kadar uzanan bu şehrin kimliğine yakışmayan görüntü konusunda bir an evvel harekete geçilmelidir. Bu dönüşüm, estetik ve planlama ile birlikte yapılmalıdır. Biz DEVA Partisi olarak, ne yıkıcı ne de alkışçı bir anlayışa sahibiz. Çözüm odaklı siyasi duruş göstermeye devam edeceğiz.
Zirai don felaketi de gündemimizin en acil konularından biridir. Geçtiğimiz günlerde yaşanan zirai don felaketi, sadece Eskişehir’i değil, 36 ilimizi vurdu. Mihalıççık’ta kiraz ağaçları, Günyüzü’de marullar, Çifteler ve Mahmudiye’de meyve bahçeleri, şehir merkezine yakın hobi bahçeler hatta seralar etkilendi. Maalesef ağaçların yüzde 90’ı zarar gördü. Mihalgazi ve Sarıcakaya ilçelerimizde özellikle çiftçilerimiz ciddi kayıplar yaşadı. Bu, üreticilerimiz için iflas riski, vatandaşlarımız için ise daha pahalı meyve ve sebze demek. TARSİM sigortası olan üreticilerimizin zararları karşılanacak, bu sevindirici. Ama sigorta yaptıramayan yüzlerce çiftçimiz ne olacak? Deva Partisi olarak, hükümet ve belediyelere sesleniyoruz: Sigortasız üreticiler için acil destek paketi açıklayın! Erken uyarı sistemleri kurulsun, tarım altyapımız güçlendirilsin. Eskişehir’in bereketli toprakları, bu felaketin gölgesinde kalmasın. Tüm üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, merkezi yönetimi ve yerel idareleri göreve davet ediyorum. Son olarak bu şehir için söz söyleyen çok. Ama çözüm sunan az. Biz Eskişehir’de çözümün parçası olmaya talibiz”