Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir Emlak Komisyoncuları Odası tarafından düzenlenen "Gayrimenkul Sektörü Soruyor, Başkanlar Cevaplıyor" başlıklı konferansa katıldı.

Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da gerçekleştirilen konferansta, kentin imar planları, kentsel dönüşüm projeleri ve gayrimenkul piyasasını doğrudan etkileyen birçok konu ele alındı. Moderatörlüğünü Eskişehir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik’in yaptığı etkinlikte, sektör temsilcileri merak ettikleri soruları belediye başkanlarına yöneltti.

Konferansta konuşan başkanlar, mevcut imar durumu, yeni projeler, dönüşüm alanları ve sektörü ilgilendiren belediye politikaları hakkında açıklamalarda bulundu. Soruları açık yüreklilikle yanıtlayan başkanlar, sektörle iş birliğinin önemine dikkat çekerek ortak akıl ve diyalog vurgusu yaptı.

“Eskişehir’de ilk defa uygulanıyor olması çok önemli”

Konferansta konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, “İmar planlarını Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı günlük kur gibi, yönetmelik ve yasaları değiştiriyor. Onları takip edebilmek zor. Belediyeler, sizlerle ve müteahhitlerle arada kalıyor. Ondan dolayı bunun bir düzene girmesi lazım. İmar planları keyfi istedikçe değişmez. Bizim 1980’lerde nazım imar planı yapılmış, iyi bir plan da değil. Ama uygulamak zorundayız. Birkaç kez değiştirmek istedik ama olmadı. Bizim bölgemizde yeni açılacak bölgeler için çalıştığımız planlar var, revizyonlar var. Çalışmaya devam ettiğimiz bölgeler var. Yeşiltepe Mahallesi’nde yıllardır yaşanan sıkıntı çözüldü. Projesi bitti. Ada bazında yapıldı ve güzel bir plan çıktı. Yeşiltepe’de yapılan planın Eskişehir’de ilk defa uygulanıyor olması çok önemli. Yeşiltepe’mize ve Eskişehir’imize hayırlı olsun. Çünkü bu bir başlangıç oluyor. Genelde Şirintepe, Yeşiltepe, Sütlüce ve Çamlıca gibi bölgelerimizin kalkınması için gayretimiz oldu. Mesela Şirintepe’de büyük bir spor salonu açtık. Arkasından çocuklar için Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği açtık. İki tane belde evimiz var, bir kreş projemiz var. Biz elimizden geldiği kadar oradaki yapıyı da korumaya çalıştık. Çünkü her mahallenin bir kültürü var. Mesela Yeşiltepe Kentsel Dönüşüm Projemizde biz bu özelliği çok güzel koruduk. Proje ile sosyal doku bozulmuyor. Planda 3 önemli nokta var: İnsanların yerinde kalması, mevcut metrekareye artı olarak metrekare ekleyebilmeleri ve en önemlilerinden biri de ücret ödemeyecek olmaları. Arkadaşlarımızın yoğun ve bilgili çalışmalarıyla Eskişehir’e örnek bir proje çıktı. Baksan Sanayi Sitesi konusunda da çalışmalar yaptık. Baksan Sanayi Sitesi şu anda Eskişehir’in en değerli yerlerinden biri. Biz oranın yerinde kalmasını sağladık. İmar planını yaptık, altyapısı için de bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Oradaki altyapı bittiğinde bambaşka bir noktaya gelecek. Ben özellikle “Kadınların ayağını basmayacağı bir plan istemiyorum” dedim. Şimdiden kadınlar mutfaklar açıyor, sanat galerileri oluşuyor, farklı projeler geliyor. Eğer orası kafamızdaki gibi sonuçlanırsa Tepebaşı için çok değerli bir yer olacak. Bugüne kadar düşünüp de yapmadığımız bir yer kalmadı. Hepsi de birbirinden güzel oldu. Şimdi de Yukarı Söğütönü planı devam ediyor. Tarım Bakanlığı’nın, Tepebaşı Belediyesi’nin Batıkent devamındaki projesinin açılmasında yardımcı olması gerektiğini burada tekrarlıyorum. Eğer orası açılırsa Eskişehir daha iyi noktaya gelecektir.” dedi.

“Ankara’da keyfi bir biçimde yasalar, yönetmelikler yapılıyor”

Eskişehir’de planlama konusunda ciddi adımlar attıklarını vurgulayan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, merkezin bütün planlarının revizesiz olarak gerçekleştirildiğini söyledi. “Ama aksayan yerleri var mı, çok. Yanlış yerleri varsa düzeltiriz. Ancak bu işi bir bütün olarak değerlendirmemiz lazım” diyen Başkan Kurt, arsa üretmenin kolay bir şey olmadığını belirtti. Planlama ile ilgili yasal düzenlemelerin yerel yönetimler tarafından yapılmadığının altını çizen Başkan Kurt, “Ankara’da keyfi bir biçimde yasalar, yönetmelikler yapılıyor. Biz de onları burada uygulamak zorunda kalıyoruz. O nedenle zaman zaman şehrin gelişimine ve durumuna uygun olmayan hükümler ortaya çıkabiliyor. Bunu aşmak kentlerde yerel yönetimlerin biraz daha bağımsız, özerk, kendi kendine yörenin koşullarına uygun karar verebilmesine bağlı. Yasal düzenlemeler, elimizi kolumuzu bağlıyor. Örneğin Organize Sanayi Bölgeleri, bütün sanayiyi aynı yere taşımak zorunda mıyız? Yüz binlerce kişiyi her gün aynı yere götürüp getirmenin külfeti, şehirleşme açısından yarattığı sıkıntılar, bizim çözebileceğimiz bir şey değil. Çünkü ticaret olan yere konut yapamıyorsunuz, sanayi olan yere ticaret yapamıyorsunuz, böyle karmaşık bir uygulama içindeyiz. Karşılıklı, Eskişehir’de ne üretilir? Arsaları, hep beraber yapalım. Hangi arsada yapacağız. Sanki hazine arazilerinin planlanması belediyelere yasaklanmış gibi bir tutum var. Eskişehir’de büyük bir bölüm gecekondu önleme bölgesi ilan edilmiş, TOKİ’nin tekeline verilmiş. Büyük bir bölüm Afet Riskli Alan ilan edilmiş, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın tekeline verilmiş. Onlarda da bir hareket yok. Örneğin en çok eleştirilen yer; Sanayi, Gündoğdu, Porsuğun kenarında merkezdeki mahalleler, afet riskli alan. Yapın, yapmazlar. Bırakın biz yapalım, bırakmaz. Ondan sonra Emlakçılar Odası, arsa bulamıyor, yeni fırsatlar yaratılmıyor, diyor. Haklı. Biz iki ay önce bir ihale yaptık, arsa payı yüzde 55’e 45 oldu. Buradaki inşaatın maliyetini düşünün. Yüzde 55’i arsa sahibi verecek, yüzde 45’i müteahhitte kalacak. Sonra da ucuz konu ya da işyeri yapıp satacağız. Bunlar gerçekten Türkiye ekonomisi ve Türkiye hukuku, adaleti ile ilgili.” diye konuştu.

“Eskişehir’in planlama sorununu cesaretle çözdük”

3 belediyenin ortak hareket ederek planları tamamlandığını ifade eden Başkan Ayşe Ünlüce, “Biliyorsunuz, 25 binlik plan yapmak çok uzun bir yolculuk. Hepsini de yapmıştık ama geldiğimiz noktada artık 25 binlik bir planımız yok. O yüzden 5 binlikler ve binlikler üzerinden ve yeni imara açılacak, yeni planlama yapılacak yerlerle ilgili bugün daha çok konuşacağız sizlerle. Şehirde mevcut 5 binlik ve binliklerimiz var. Yanlış hatırlamıyorsam 2001–2002 yıllarında en son bir revizyon yapılmıştı. Uzun yıllar revizyon yapılmadığı için biz üç belediye bir araya geldik. Revizyon yapmak da zordur, çünkü tekrar yeni dava süreçleri başlar. Bir de revizyon yapılırken şaibe çoktur biliyorsunuz. Çok dedikodusu çıkar: ‘Onun yerine şu verilmiş, bunun yerine bu verilmiş’ gibi. Ben burada üç belediyeyi takdir etmek ve teşekkür etmek istiyorum. Hakikaten hiç şaibeye yol açmayan, şehrin ihtiyaçlarını gözeten ve tertemiz bürokratların çalıştığı bir revizyon yapıldı. Şehrin çok önemli bir sorunu çözüldü aslında. Hem beş binlikler bitti, kesinleşti. Şu anda binliklerde etap etap geliyor. Büyük bir bölümü yapıldı. Gelenleri de bitirdiğimiz zaman şehirde önemli bir eksikliği tamamlamış olacağız. Genelde biliyorsunuz, revizyon plan yapmaya belediyeler çok cesaret edemez. Ben sizlerin huzurunda burada bulunan bürokrat arkadaşlarımıza ve meclis üyelerimize teşekkür etmek istiyorum. Bu süreci hiç korkmadan, cesurca ve davaları da kazanarak yürüttüler. Üstelik bir sürü dava açıldı. Hukuki olarak o kadar doğru yaptılar, mevzuata da o kadar uygun yaptılar ki davaları da kazanarak ilerledik. Ve şu anda şehrin çok önemli sorunlarından bir tanesini çözmüş durumdayız zaten.” ifadelerini kullandı.

Katılımcılar, bu tür buluşmaların hem sektör hem de kent planlaması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, etkinliğin düzenlenmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Emlak sektörü temsilcileri, yöneticilerle doğrudan iletişim kurabilmenin kendileri açısından yol gösterici olduğunu ifade ederek, başkanlara teşekkür ettiler.

Kaynak: Bülten