Ülke ekonomisi bugüne kadar benzeri görülmemiş bir krizin içerisinde…
Hayat alabildiğine pahalılaşmış durumda…
‘’Alım gücü’’ diye bir şey kalmadı.
Toplumun ezici çoğunluğu, günlük zorunlu giderlerini bile karşılayamıyor.
‘’Ucuz ekmek’’ için zaten kuyruk oluşuyordu.
Artık, ‘’askıda ekmek’’ için de kuyruklar oluşmaya başladı.
Toplumun her kesiminden ‘’geçinemiyoruz’’ feryatları yükseliyor.
Protesto eylemleri de birbirini izliyor.
Önceki gün sağlık çalışanları, bir günlük iş bırakma eylemi yaptılar.
Tabipler Odası önünde toplanıp yürüdüler.
Yürüyüş sonrasında taleplerini de dile getirdiler.
Aynı gün gerçekleştirilen bir başka eylem var.
Bu eylemde de kamu çalışanları Hamamyolu’nda toplandılar.
‘’Geçinemiyoruz’’ deyip maaş bordrolarını yaktılar.
Dün de eylemsiz geçmedi…
Bu kez meydana çıkanlar işçilerdi.
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyeleri Tepebaşı Belediyesi önünde toplandılar.
Büyük bölümü Tepebaşı Belediyesi bünyesindeki şirkette çalışıyorlar zaten…
Toplandıktan sonra Ulus Meydanı’na kadar sloganlar atarak yürüdüler.
Ulus Meydanı’nda da talepleri dile getirildi.
Talepleri dile getiren DİSK Bölge Temsilcisi Günay Ayaz…
"Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle bu ülkenin işçileri başta olmak üzere geniş halk kesimleri ağır bedeller ödüyor. Çarşıdaki, pazardaki zamlar ücretleri eritiyor. Ekmeğimiz küçülüyor, faturalarımız kabarıyor. Bir yandan yoksulluk, diğer yandan servetler artıyor. İktidarın politik tercihleri adaletsizliği büyütüyor. Ülkeyi yönetenler “Türkiye büyüyor” diye övünüyor. Bizler ürettik, bizler çalıştık ama o büyümeden pay alamadık. Milli gelir içinde emeğin payı son iki yılda yüzde 39’dan yüzde 31’e düştü. Sermayenin payı ise yüzde 42’den yüzde 48'e çıktı. Dar gelirliler kaybetti, ücretliler kaybetti, on milyonlarca insanımız kaybetti, bir avuç sermayedar kazandı…’’
"Ülkeyi yönetenler ise bu geçim sorunlarına çare üretmek yerine, rakamlarla mücadele ediyor. Hiç kimsenin inanmadığı bir enflasyon rakamı açıklayarak bizleri daha düşük ücretlere mahkûm etmek istiyorlar. Enflasyonu olduğundan düşük göstererek emeğimizi daha da ucuzlatmak istiyorlar…’’
DİSK Bölge Temsilcisi Günay Ayaz’ın söylediklerinden bir bölümü böyle…
İtiraz edilecek bir yanları yok.
Herkesçe bilinen gerçekler…
Sürekli dile getiriliyor da zaten…
Bunlar tamam da, dikkat çeken bir yan var.
DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın asıl muhatabı belediye…
Üyelerinin Tepebaşı Belediyesi’ne bağlı şirkette çalışıyorlar.
Sendika ile belediye arasında toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sürüyor.
Henüz anlaşma ile sonuçlanmış değil…
Sendikanın ücret talepleri ile ilgili bir açıklama yapılmadı.
Sendika ne istiyor, belediye ne veriyor meçhul…
Dün yapılan eylemde de bu konuda tek laf edilmedi.
Oldukça ilginç…
Tamam ülkede ekonomik kriz var.
Genel-İş üyesi işçiler de geçinemez durumdalar.
Sendikanı bu duruma tepki göstermesi, ücret artışı istemesi çok doğal…
İyi de Genel-İş üyesi işçilerin ücretlerinde artış yapacak olan merkezi yönetim değil ki…Bu konudaki asıl muhatap belediye…
Belediyeye yönelik bir talep neden yok ki?
Anlamak çok zor…
DİSK Bölge Temsilcisi Günay Ayaz, belediye yönetimine sesleneceği yerde merkezi iktidara sesleniyor.
‘’Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla’’ demek mi istiyor yoksa?
Bilemiyoruz artık…