Büro İş Sendikası Eskişehir İl Temsilcisi Ömer Sezgin açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Bildiğiniz gibi 03 Temmuz’da TÜİK aylık ve yıllık enflasyon oranlarını açıkladı. Gerek Birleşik Kamu-İş Konfederasyonumuz ve gerekse Büro-İş Sendikası Genel Başkanımızın defalarca belirttiği ve memurun gerçeğini yansıtmayan rakamlar üzerinden hemen herkesin ‘’ne oldu, neden bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor?’’ “TÜİK’ in sepeti neden bizim sepetle uyuşmuyor.” gibi benzer sorular hemen hepimizin dilinde dolaşmaktadır. TÜİK enflasyon sepeti içerisine alınan ürünlerin ne olduğu bilinmediğinden hangi oranda arttığı da tespit edilememektedir. Mahkeme kararlarına rağmen objektif olarak kamuoyu ile paylaşılmamaktadır. Hükümetin ekonomi programı paralelinde aylar öncesinde masa başında tahmin edilen enflasyon oranları, tüm çalışanlara ve halka dikte edilmektedir”

Sezgin, “Tüm ücretli çalışanlar biliyor ki ikinci altı ay için yapılan %15.57 lik zam kimseyi memnun etmemiş, daha maaş farkları cebe girmeden; doğalgaz, akaryakıt ve elektriğe gelen zamlarla girmeden hatta cepten bile çıkmıştır. Memur yine ay başını nasıl getireceğim diye maaşını aldığı gün kara kara düşünmeye başlayacaktır. Yani memur maaşlarında zamma değil indirime gidilmiştir.

Hükümet önceki dönemlerde olduğu gibi yine memur ve memur emeklisine refahı değil, sefaleti uygun görmüş, kamu emekçisi gerçek dışı enflasyon oranları ve bütçe ile kemer sıkmaya devam edecektir. Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olduğu bu kötü ekonomi yönetimi, çalışanı uçurumun kenarına atmıştır. Satın alma gücünün hızla düştüğü sefaletin arttığı da ülkenin en önemli gündemi olmalıdır. Çağrımız, başta Maliye ve ekonomiden sorumlu bakan Mehmet Şimşek olmak üzere devletin tüm yetkili Kurumlarına… Her gün iş yükü altında ezilen kamu çalışanlarının insanca yaşam hakkı olan gelir düzeyine getirmek sizin göreviniz, Bizler nasıl ki; üstümüze düşen sorumluluğun bilincinde devletimiz ve milletimiz için çalışmaya, alın teri dökmeye devam ediyoruz. Sizlerden, geleceğimiz olan çocuklarımızın yüzlerinin gülmesi, sağlıklı beslenmeleri ve medeni ülkedeki ilmin fennin ve gelecek kaygısı yaşamadan eğitimlerini sürdürmelerinin sağlanması. Bu konuda tüm tedbirlerin alınması için emeğimizin karşılığını bir an önce bize vermenizi talep ediyoruz.

Tüm memur ve emekçi çalışanların, emeklilerin hak ettikleri refah düzeyine kavuşması için basın yoluyla, sosyal mecralarda, meydanlarda haklı taleplerimizi yüksek sesle dile getirmeye devam edeceğiz. Sorunlarımızı görmezden gelmeyin, birlikte aynı masada çözüm yolları bulalım. Hayat pahalılığını, sosyal çürümeyi, adaletsiz gelir dağılımını ortadan kaldırmak için gerekli önlemleri ortak paydalarda buluşarak alalım. Memurlar enflasyon ve hayat pahalılığı yüklerinin altında ezilmesin”

Muhabir: Fatih Arduç