Kentsel dönüşümle ilgili açıklamalarda bulunan Ünlüce, “Kentsel dönüşümle ilgili 99 depreminden sonra çok uzun yıllar devam eden bir çalışma bu. Toplamda sekiz maddeyi kapsıyor ve 56 hektarlık bir alan burası. Özellikle bizim hep vurguladığımız bir konu var, bizim Gündoğdu’da yapmaya çalıştığımız kentsel dönüşümün afet riski ile çok ilgisi yok. Bizim Gündoğdu’da yaptığımız adı üstüne kentsel dönüşüm. Şehrin girişinde çevre yolunun sağında solunda o yıkıntı çöküntü döküntü alanları toparlamaya çalışıyoruz. Biz orada bin 500 konut yapacağız. 60’ının kurası 17’sinde yapıyoruz”
Sapla samanı birbirinden ayıralım
Ünlüce, “Bir kere sapla samanı birbirinden ayıralım. İkide bir çıkıp 1-2-3-4 sanki saymayı öğreniyoruz, 24 deyip gündemi meşgul etmenin bir gereği yok. Bu konuya siyaset üstü bakıyorsak, bizim asıl sorun 2013’deki alınan karardaki dönüşüm alanları. Orası toplamda 8 maddeyi kapsayan ve tam da şehir merkezinde özellikle Porsuğun etrafında, Işıklar, Hacı Alibey, İhsaniye, Mamure, Deliklitaş, Kurtuluş gibi kapsayan alan. İnşaat Mühendisler Odası yıllardır, siz önce 99 öncesi yapılan bitişik nizam olan ve sekiz katlı olan yerleri çözün diyor. Ama biz konudan uzaklaşıyoruz, hala ‘Gündoğdu’da üç bina yaptın, TOKİ şu kadar yaptı’ kardeşim TOKİ arsa üretiyor yapıyor satıyor, bunun adı afetle mücadele mi oluyor şimdi? Sorunun özünü konuşalım, 99 öncesi binalarla ilgili ne yapıyoruz”
Bilmiyormuşuz gibi davranmanın bir alemi yok
Ünlüce konuşmasına şöyle devam etti, “Sekiz katlı binalar, bugün Yunusemre Caddesi… Üzmeyeyim, insanları karamsarlığa sürüklemeyim ama bütün şehir biliyor, kafamızı kuma gömüp bilmiyormuşuz gibi davranmanın bir alemi yok. Sapla samanı birbirinden bir ayıralım. Biz kentin çöküntü kalmış imar problemlerini çözememiş yerlerde vatandaşa nefes aldırmaya çalışıyoruz”
Kabahatli mi olduk şimdi?
Ünlüce kentsel dönüşümle ilgili birlikte hareket edilmesi gerektiğini belirterek, “Gündoğdu’da o kadar çok mülkiyet karışıktı ki biz el atıp kamulaştırma yapıp tarafları bir araya getirmesek orası çözülmezdi. Biz bunu yapmaya çalıştık diye kabahatli mi olduk şimdi, çıkıp çıkıp 24, 24 yapmayın Allah aşkına. Biz gerçekten bu meclisten bir sorumluluk alıp ve konunun uzmanları ile üniversiteleri, Valiliği, Çevre İl Müdürlüğü ile hep beraber ilerleyeceksek ilerleyelim, sen ne yaptın dersen bu işlerin içinden çıkamayız. Bu konu tek bir kurumun üstlenebileceği bir konu değil, hepimizin bir arada çabalaması gereken bir konu”
Siyasi bir ortam yarattılar
Ünlüce, “Bu konuda dertliyim biraz. Biz sekiz mahallede kentsel dönüşümü 2013’de ilan ettik. Önce bir mağdurlar derneği kurdurdular, siyasi bir ortam yarattılar. Gittiler Afet Mağdurları Derneği diye bir dernek kurdurdular. Bu derneği bize karşı kışkırttılar. Elimizi taşın altına da soktuk Bakanlığa dedik ki Büyükşehir’e verin burayı biz yapalım dedik. Yetki verilmedi, o kadar uzun yıllar sonra yetkiyi aldık. Fakat bu aklı evveller gittiler derneği iyice kışkırttılar siz dava açın bunu iptal ettirin, haklarınız gidecek dediler. Canın gittikten sonra hakkın gitmiş ne olur, gitmemiş ne olur. Sonra gittiler dava açtırdılar. Bir tane yürütmeyi durdurma kararı geldi. Garabet gibi bir karar. Bu kararda alanın tamamının iptal edildiğine ilişkin bir yorum vardı. Bu arada sevinç çığlıkları vardı. O gün sosyal medyada kimler kimler sevindi, Biz bunu Bakanlığa yine bir soralım dedik, Bakanlık bu alan bazında bir bozma dedi. Bu arada yıllardır kentsel dönüşüm ilan edilecek diye bekleyen müteahhitler arsa sahipleri vardı, bunlar da ilçe belediyelerini sıkıştırmaya başladılar. Aradan yıllar geçtikten sonra Danıştay bir karar verdi, buradaki bozma alan bazında değil parsel bazında dedi. Oraya ruhsatlar verildi ve bizim orada dönüşüm için yapmak zorunda kaldığımız yer dönüşemez hale geldi. Tek katlı binanın yerine beş katlı bina dikilmiş. Yeni yeni inşaatlar olmuş, onları da mağdur etme durumu var. Yani burayı uygulanamaz hale getirdiler. Yılmaz Hocam da burada çok emeği olan bir insan. Uzun yıllar bu sekiz mahalledeki kentsel dönüşüm geçsin diye Bakanlardan randevu almış, Bakana duygusal mektup yazmış birisi. Bu bölgeler çok sıkıntılı burada izni bize verin demiş birisi. Artık suçlama dönemi bitsin, artık biz bunların üzerine çıkalım. Bu binaları artık bizim el ele verip dönüştürmemiz lazım. En riskli yerleri söylüyorum, sekiz kat ve üstü bitişik nizam ve 99 öncesi yapılan yerlerin bir kere bu şehirde dönüşmesi lazım”