Yalaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanvekili, ömrünü barış ve kardeşliğe adamış bir demokrasi neferi olan Sırrı Süreyya Önder’i sonsuzluğa uğurladık. Kendisinerahmet, ailesi, yakınları ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, yıllara dayanan hukukunun olduğu bu kıymetli isim için Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma törenine katılarak son görevini yerine getirmiş, bu acıyı sahiplenmiştir.
Ancak acının paylaşılması gereken bir günde, bu ülkenin en kadim geleneği olan cenaze dayanışması kirletilmiştir. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, karanlık bir zihniyetin taşıyıcısı olan bir suç makinesi tarafından alçakça saldırıya uğramıştır. Bu alçak saldırı, münferit bir saldırı değildir. Siyasi bir amaca hizmet etmektedir.
Bu saldırı; doğrudan doğruya milletin iradesine, halkın umuduna, Cumhuriyet’in temel değerlerine, partimizin yüz yılı aşkın süredir verdiği onurlu mücadelesine ve Türkiye’nin geleceğine yapılmıştır”
Nefreti yenecek olan sevgidir
Yalaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Bu saldırının hedefi, kendinden olmayan herkese duyulan tahammülsüzlüğün sonucudur. Ama aynı zamanda, bu saldırı, ülkeyi yıllardır öfkeyle yönetenlerin, ekranlar ve kürsülerden nefret diliyle insanları kutuplaştıran, karşı karşıya getiren ve her eleştireni düşmanlaştıran bir anlayışın ürünüdür. Bugün yaşananlar, bir tesadüf değil; uzun süredir işlenen bir siyasetin sonucudur. Her fırsatta "ya bendensin ya düşmansın" diyen bir dilin, toplumun ortak hafızasını tahrip eden, muhalefeti düşmanlaştıran, ötekini suçlu gösteren bir anlayışın sonucudur.
Bu anlayışı temsil eden tek adam rejiminin başındaki kişi, yıllardır toplumsal fay hatlarını kaşıyarak siyaset yapıyor. Kimi zaman etnik kimlikleri, kimi zaman mezhepleri, kimi zaman yaşam tarzlarını birbirine kırdırarak, bu ülkenin evlatlarını karşı karşıya getirerek var olmaya çalışıyor.
Ama bilinsin ki:
Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, bu ülkenin kurucu partisiyiz.
Biz bu toprakların en güçlü harcını, "yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" ülküsüyle yoğurmuş bir geleneğin taşıyıcısıyız. Biz kardeşlik kazanacak dedikçe, onlar saldırttılar.
Biz demokrasi kazanacak dedikçe, onlar karanlığı örgütlediler.
Ama unutmasınlar:
Korkuyu yenecek olan halktır. Nefreti yenecek olan sevgidir. Ve baskıyı yenecek olan örgütlü halkın gücüdür! 19 Mart’ta, Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi darbe girişimiyle başlayan sürecin, bugünkü cenaze töreninde ulaştığı nokta, iktidarın kin ve korku siyasetini hangi noktaya taşıdığını göstermektedir. Türkiye’yi bu karanlığa mahkûm etmeye çalışanlara sesleniyoruz:
Cumhuriyet Halk Partisi korkmaz, sinmez, geri çekilmez!
Bu parti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Kuvayı Milliye ruhuyla kurulmuştur. Bizler, halkın alın terinden, vicdanından, iradesinden doğan bu büyük partinin neferleriyiz. Cumhuriyet Halk Partisi, kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten devraldığı mücadele mirasıyla, tarih boyunca hiçbir tehdide boyun eğmemiştir; bugün de eğmeyecektir!
Biz buradayız! Türkiye'nin her yerinden tek bir sesle haykırıyoruz:
Ülkemizin AKP iktidarıyla kaybedecek bir tek günü dahi yoktur! Genel Başkanımız Özgür Özel'in ve Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun arkasında dimdik duruyoruz.
Sandığı önümüze, adayımızı yanımıza istiyoruz!
Tüm halkımızı meydanlara, stantlara ve dayanışmaya davet ediyoruz. Bu ülkeye yeniden umudu getirecek olan bizleriz!
Çünkü biz bu ülkenin geleceğiyiz.
Çünkü biz umudu büyütmeye, memleketi bu zorbalıktan kurtarmaya yeminliyiz.
Bu yüzden diyoruz ki kurtuluş irademizde, iktidar milletimizdedir”