Eskişehir’de geçtiğimiz gün iki dev proje daha törenle hizmete açıldı.

Birincisi; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin, Asri Mezarlık’ta hizmete sunduğu “100. Yıl Camisi ve Tesisleri” törenle hizmete alındı.

                                                          ***

İkincisi; Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ‘Vizyon Projeleri’ içinde yer alan ‘Odunpazarı Belediyesi 100. Yıl Kültür Merkezi’ni’ törenle hizmete açtı.

İçerisinde; pazaryerinden seminer salonlarına, işyerlerinden otoparklara kadar ne ararsanız var. Tam anlamıyla devasa bir kompleks.

                                                            ***

Evet efendim…

Eskişehir Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyeleri tarafından, neredeyse her hafta yeni bir projenin hizmete açıldığına tanık oluyoruz.

Peki bu iş nasıl oluyor?

Elbette kaynakların doğru ve verimli kullanılmasıyla oluyor.

Hal böyle olunca Nebi Hatipoğlu’nun geçtiğimiz günlerdeki ‘‘Belediye başkanlığını kazandıktan sonra Birlik Vakfı’na ve diğer vakıfların hepsine maddi-manevi kapıları açacağım, sonuna kadar” ifadesi bir kez daha akıllara geldi.

Peş peşe tamamlanan projeler; bu yaklaşımın, ne derece hatalı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

                                                          ***

Bu konuda bir parantez açmak şart.

Kamu faydasına hizmet veren vakıf ve dernekler, hukuki zemin de olanak veriyorsa belli ölçüde elbette desteklenebilir.

Velakin yoksulluktan intihar eden insanlar varken, SMA ve bazı kanser hastaları hayati önem arz eden ilaçlarına ulaşamazken, yukarıdaki gibi devasa hizmetleri hayata geçirmek varken, öncelikli hizmetleri iyi analiz etmek gerekir.

                                                                  ***

Ve son olarak; bu konudaki yazılarımızdan ‘hazımsızlık duyan’ bazı kişilere de bir sözüm olacak.

Madem bu işlerde çok isteklisiniz; maddi konularda da bireysel olarak, taşın altına elinizi koyabilmelisiniz.

Örnek olarak;

Yakın zamana kadar Yunus Emre Vakfı’nın, bir merkezi bile yoktu.

Şehir Gazetesi’nin Cumhuriyet Bulvarı’ndaki eski işyeri, bu vakfa tahsis edildi.

Tahsis edildi derken; kira ödemeden oturun da denmedi: ‘Beş kuruş alınmadan tapusu verildi, tapusu efendi...’

Peki kim verdi?

Biz, ‘bir elin verdiğini diğerinin görmemesinin gerektiğini’ düşünenlerdeniz.

Velakin; vakıfları, ‘siyasi oyunlarına’ alet etmek isteyenlere, gerektiğinde ders vermesini de iyi biliriz.

Haydi size iyi oyunlar…

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Derviş dedikleri, hırka ile taç değil. Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil.

- Yunus Emre