ETO ve ESO seçimleri için geri sayım sürüyor. Artık sayılı günler kaldı denilebilir. Ancak son günlerin moda tartışması  “Siyaset bu işin neresinde?” sorusu üzerinden devam ediyor… Hakikaten siyaset bu işlere müdahale ediyor mu? Şimdi bir gerçeğin altını çizmekte yarar var. O da siyasetin bu ülkede hiçbir şeyin dışında kalmadığı gerçeğidir. Ancak çok açık bir şekilde özellikle meslek odalarında siyasetin müdahil olması her zaman ters tepmiştir, bugünde ters teper. Elbette kurumsal destek söz konusu olamaz. Kişisel talepler olabilir. Ama bugünlerde konuşulanlar tam da bunun üzerinden yürüyor. Kim kimle kol kola, kim kimle değil meselesi üzerinden bir çalışma yürüyor. Halbuki meslek odaları siyasetten bağımsız temsil ettikleri kitlelerin sorunlarıyla haşır neşir olması gereken yerler. Bir tarafa mağduriyet, diğer tarafa avantaj sağlar mı siyaset? Pek böylesi görülmüş değil.

Meslek Odalarında insanlar yapacaklarını, sorunlar karşısındaki duruşlarını ve projelerini ortaya koymalı bana göre. Peki, böyle oluyor mu?  Ben şahsen bu seçim işlerinin ne içindeyim ne dışındayım. Ancak kamuoyundaki algı bunun böyle olmadığı yönünde. Keşke meslek odalarında bari bu siyasi bölünmüşlüğün üstesinden gelebilsek… Sonrasında da şunu ifade etmekte yarar var bu saatten sonra yaşanan algılar ile ilgili olarak insanları ikna etmek bir hayli zor.

+++

SEBZE ÜRETİMİNDEKİ GERÇEK

 Dünkü gazetemizin manşetinde yer alan belki bazılarının ilgisini çekmese bile halk sağlığı açısından son derece önemli bir konu var. Odunpazarı Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Şen ihraç malı bazı sebze ve meyvelerin ihraç edilen ülkelerin sınır kapılarından geri dönmesindeki sıkıntının “Zirai üretimde kullanılan ilaç kalıntıları” olduğunu ifade ediyor. Sayın Şen bütün bunları anlatırken ihracat yapılamayan ve bazı ülkelerin kapılarından dönen malların iç piyasada satışa sunulması durumunda da halk sağlığı açısından riskler oluştuğunun altını çiziyor. Bir başka ifadeyle de diyor ki “Tarımsal ürünlerde ilaçlama olmayacak diye bir şey yoktur, ama ilaçlamanın arınma sürelerini dikkatli uygulamak lazım. İyi tarım uygulamasını yapmamız lazım.”  İyi tarım meselesinin önümüzdeki süreçte mutlak surette masaya yatırılması gerekiyor. Bir de pazarlarımızın çok iyi ve uzmanlarca denetlenmesinde yarar var. Eskişehir’de sebze ihracatı bildiğim kadarıyla yok. Ancak her tükettiğimiz sebze ve meyve de anladığımız kadarıyla risk taşıyor.

+++

 LÜZUMSUZ TARTIŞMALAR

 Son dönemde Eskişehir taraftarları ile Sportif Direktör arasında bir gerilimden söz ediliyor. Açık söyleyeyim bu işi kim sürdürüyorsa yanlış yapıyordur. Sosyal medyaya öyle takılı kalan birisi değilim. Ben zor günlerin aşılmasında Eskişehirspor camiasının birlik ve beraberlik içinde başarılı olabileceğini düşünenlerdenim. Ben kucaklaşmaktan yanayım. Çünkü söz konusu olan Eskişehirspor. Sezon sonuna kadar sancılı bir sürecin içinde olacağımız kesin. Bu sancılı süreci atlatmak için birbirimizle mücadele ederek enerjimizi boşa harcamaya gerek yok.  Çünkü sadece ve sadece söz konusu olan Eskişehirspor. Bu takım bu sezon ligde kalmalı. Kalırsa gelecek adına umutlanabiliriz. Liginde bir dengesinin olmadığını her hafta alınan sonuçlardan rahatlıkla görebiliyoruz. Şimdi savaşmak değil dayanışmak zamanı. Bugün hata yaparsak yarın yaşayacağımız pişmanlıklar hiçbir işe yaramaz..