İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan’ın, şehit yakınına küfür etmesi gündemin ilk sırasına oturdu.  
Lütfü Türkkan yaşanan skandal sonrasında ilk başta küfür ettiğini inkar etse de sonrasında yaptığı çirkin hareketi kabul etti.
Hepimizin en hassas noktası olan şehitlerimiz ve aileleri konusunda ortaya konulan bu çirkin davranışın,  yıllar geçse de hafızalarda yerini koruyacağı bir gerçek.
Yaşananlar sonrasında,  İYİ Parti’nin Eskişehir kurmaylarının düşünceleri nedir?
Bu sorunun yanıtını aramak adına İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu’na konuyla ilgili düşüncelerini sordum.
 
     ***
Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Öncelikle Sayın Lütfü Türkkan’ın göstermiş olduğu tavrı kesinlikle doğru bulmuyorum. Böylesi bir hareket hepimizi yaralar. Yapmış olduğu hareket ve sarf etmiş olduğu ifade doğru bir şey değildir. Kesinlikle tasvip edilecek bir durum değildir.
Partimizin Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan yapmış olduğu hareket ve sarf etmiş olduğu kelimelerin doğru olmadığını bir kez daha belirttikten sonra yaşananlarla ilgili bir noktaya dikkat çekmek isterim. Söz konusu videoyu en başından sonuna kadar defalarca izledim. Burada bir provokasyon var ve bu vatandaş da bu konuda profesyonel.
Bir insan karşısındakinden bir küfür veya hakaret duyduğu zaman aynısını bende sana söylüyorum diyerek tepki gösterir. İki elini ağzının kenarlarına tutarak bağırmaz. Bu noktada vatandaş bilinçli bir tavır sergiliyor ve kendisini suçlu durumuna düşürmüyor.
Lütfü Bey’in yaşamış olduğu olayı bir şansızlık olarak görüyorum. Soğukkanlılığını, serinkanlılığını korumalıydı. Karşılaştığı durum provokasyon da olsa, sergilemiş olduğu tavır kabul edilebilir bir durum değildir. 
Nihayetinde Sayın Türkkan’ın ortaya koymuş olduğu tavır asla tasvip edilecek bir durum değil.”
Evet efendim…
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukçuoğlu’nun açıklaması bu şekilde. 
Sayın Kabukçuoğlu’na samimi açıklamalarından dolayı teşekkür ederim.
Bu noktada yorum sizlerin efendim.
 
        ***
Tüm bunlarla birlikte bendeniz de birkaç kelam etmek isterim.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan sergilemiş olduğu çirkin hareketin ahlaki ve vicdani boyutunun yanı sıra bir de siyasi sonuçları var. Sayın Türkkan yaşanılan durumla ilgili özür diledi. Ne var ki bu özür belki ahlaki ve vicdani sorumluluğu bir miktar hafifletebilir. 
Lakin yaşananların siyasi sonuçlarından özür dileyerek kurtulmasının mümkün olmadığı bir gerçek.
Bir konunun altını çizmekte fayda var: Bu gayri ahlaki yaklaşımı tüm İYİ Parti yöneticilerine ve partiye gönül verenlere mal etmek elbette çok büyük haksızlık olacaktır. 
Ne var ki İYİ Parti kurmaylarının da vakit kaybetmeden yerine getirmesi gereken bir görevleri var. Lütfü Türkan'la ilgili parti içerisinde disiplin soruşturması açmak ya da grup başkanvekilliği görevinden azletmek gibi tavır içerisine gireceklerse hiç zahmet etmesinler derim.Yapılması gereken hareket çok açıktı: ‘Lütfü Türkkan’ı partiden ihraç etmek.’
Bu yapılmadığı sürece
İYİ Parti kamuoyu vicdanında hep tutsak kalacaktır. 
Siyaset yolunda ise bu konu, her daim İYİ Parti’nin kamburu olacaktır.
Ne diyelim?
Bendeniz yarın yine buradayım. 
Beklerim efendim.
 
GÜNÜN SÖZÜ:
Küstahlık, zayıf insanın güçlü olma taklididir.
ERİC HOFFER