Yeni adli yıl açılışında konuşan Eskişehir Baro Başkanı Avukat Barış Günaydın şu ifadelere yer verdi; ‘’2025-2026 Adli Yıl Açılış Törenimize hoş geldiniz. Yeni adli yıla başlarken, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın ve 2 Eylül Eskişehir’in kurtuluşunun coşkusunu ve anlamını da yüreklerimizde taşıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde verilen bağımsızlık mücadelesi yalnızca vatan topraklarını değil, milletimizin onurunu ve özgürlüğünü de kurtarmıştır. O mücadele bizlere şunu göstermiştir. Bağımsızlık olmadan adalet, adalet olmadan özgürlük, değildir. Bugün savunmanın temsilcileri olarak bizler de aynı ruhla bağımsız yargının, özgür savunmanın ve hukuk devletinin teminatı olarak görevimizin başındayız. Geçtiğimiz dönemde aramızdan ayrılan meslektaşlarımız oldu, avukat Yılmaz Aydın, avukat Ali Sorulmaz, avukat Halim İmadoğlu meslektaşlarımı rahmetle anıyorum, ruhları şad olsun.
Cumhuriyetin yolunu aydınlatan ışığın kaynağı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünyaya söylediği şu sözlere hatırlatarak konuşmama başlamak istiyorum; Her halde ve alemde bir hak vardır ve hak kuvvetin fevkindedir.’’ Özellikle Filistin’de soykırım tüm hızıyla sürerken uluslararası kamuoyunun on binlerce çocuğun, kadının, sivilin hayatını kaybettiği, kaybetmeye devam ettiği Gazze’de insanlığa karşı sistematik olarak işlenen suça seyirci kalması da utanç vericidir. Adalet arayışı, sınırlara hapsedilmeyecek kadar büyük bir arayıştır. Bir yerde insanlığa karşı suç işlerken susmak, suça ortak olmaktır. Buradan tüm dünyaya bir kez daha, elbette bir hak vardır ve hak güçten üstündür, diyerek Filistin halkının yanında olduğumuzu, acılarını yürekten paylaştığımızı ve insanlık suçlarına karşı mücadeleyi birlikte yürütme azminden hiçbir şey kaybetmediğimizi belirtmek isterim.
Kıymetli meslektaşlarım, demokrasinin gelişimi devlet anlayışıyla da dönüşmüştür. Bekçi devletten, refah devletine oradan sosyal devlete ve nihayet anayasal devlete. Anayasal devlet ise iktidarın, birey ve hak ve özgürlükleri lehine sınırlandırdığı kuvvetler ayrılığının uygulandığı yargının bağımsız ve tarafsız kılındığı devlettir. Bu nedenle demokrasiyi sadece seçimlere indirgemek yanlıştır, anayasal demokrasi çoğunluk iradesinin yanında, bireyin haklarını eşitliği, hoşgörüyü ve hukukun üstünlüğünü merkeze alır. Unutulmamalıdır ki yargı bağımsızlığı, toplumun adalet ihtiyacının güvencesidir. Adalet yalnızca mahkemelerin değil toplumun ortak vicdanıdır.’’