Yalaz açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Eskişehir’in ve hatta İç Anadolu’nun en önemli doğal ve yaşamsal kaynaklarından biri olan Çifteler Sakaryabaşı, bugün ciddi bir varoluş mücadelesi vermektedir. Bir yandan iklim krizinin etkileri, diğer yandan kamu kurumlarının ihmalkârlığı ve siyasi saiklerle alınmayan önlemler yüzünden Sakaryabaşı her geçen gün göz göre göre yok oluyor. Bu durum yalnızca Çifteler’in değil, tüm Eskişehir’in ve hatta bölgenin geleceğini tehdit eden bir çevre ve yaşam sorunu haline gelmiştir. Sakaryabaşı yalnızca bir doğal güzellik değildir. Bu kaynak, bölge tarımının, hayvancılığının ve ekosisteminin can damarı; Eskişehir’in alternatif içme suyu planlarında kritik rol oynayan stratejik bir alandır. Bu gerçek, artık daha fazla görmezden gelinemez.
Son yıllarda Sakaryabaşı’nda su seviyeleri dramatik şekilde düşmüş, rekreasyon havuzları kuruma noktasına gelmiştir. Çifteler halkı bu hazinenin yok oluşunu endişeyle izlemekte; doğal bir mirasın göz göre göre elimizden kayıp gitmesine seyirci kalınmaktadır. Çifteler Belediyemiz hem doğamıza, hem su kaynağımıza, hem de bölgenin geleceğine sahip çıkmak için mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyor, ancak bu mücadelede yalnız bırakılıyor! Ne yazık ki, Sakaryabaşı’ndaki su yönetiminin yetkisi Devlet Su İşlerine ait olmasına rağmen, DSİ 3. Bölge Müdürlüğü görevini yapmamakta, belediyemizin uzlaşı çağrılarına kulak tıkamaktadır. Çifteler Belediyemizin yazılı ve sözlü taleplerine yanıt verilmediği gibi, mevcut krizin faturası da haksız yere Çifteler Belediyesi’ne kesilmeye çalışılmaktadır”
DSİ ayrım yapmamalı
Yalaz açıklamasına şöyle devam etti, Devlet Su İşleri, adının hakkını vermelidir. Cumhuriyet Halk Partili Belediye deyip, ayrım yapmamalı, Çifteler’de siyaset yapmayı bırakmalı ve de asli görevini yerine getirmelidir. Sakaryabaşı siyaset üstüdür! Söz konusu olan doğadır, sudur, halkın yaşam hakkıdır...Bu krizin sorunları ortada olup, çözümleri mümkündür.
Bölgede yıllardır kontrolsüz şekilde ruhsatlandırılan derin kuyular, yeraltı su kaynaklarını yok etmiştir. Elektrikli sulama sistemleriyle açılan her kuyu, Sakaryabaşı’nın can suyunu biraz daha azaltmaktadır. DSİ, bu kuyulara hâlâ ruhsat vermekte, kaçak kuyulara göz yummaktadır. Bir an önce Derin Kuyu Ruhsatları durdurulmalı, kaçak kuyular tespit edilip kapatılmalı, bölgedeki su kullanımı merkezi ve denetimli bir sisteme bağlanmalıdır.
Bölgede mısır ve şeker pancarı gibi su tüketimi yüksek ürünlerin yoğun şekilde ekimi devam etmektedir. Tarım ve Orman Müdürlüğü bu duruma müdahale etmemekte, üretim deseninde bir değişime gitmemektedir. Tarımda ürün değişimi sağlanmalı, suyu daha az tüketen ürünlerin desteklenmesi için yeni bir teşvik modeli Tarım ve Orman Bakanlığı eliyle hayata geçirilmelidir.
Sakaryabaşı’nda ki turistik rekreasyonhavuzlarında yıllardır onarılmayan çatlaklar ve kaçaklar turizmi bitirme noktasına getirmiştir. Tüm bakım sorumluluğu DSİ’de olmasına rağmen, kuruma noktasına gelen havuzlara hiçbir müdahale yapılmamaktadır. Çifteler Belediyemizin bu konudaki tüm çağrıları yanıtsız kalmıştır. DSİ derhal görevini yapmalı, rekreasyon havuzları onarılmalı, Sakaryabaşı’ndaki su yönetimi şeffaf, kamuya açık bir şekilde yürütülmelidir.
Çifteler Belediyesinde Cumhuriyet Halk Partili bayrak dalgalandığından bu yana Sakaryabaşı’na gösterilen ilgisizlik, maalesefsadece siyasi saiklerle açıklanabilecek bir noktaya gelmiştir. Sakaryabaşı’nın yani doğrudan doğruya Eskişehir’in kaderi, bir siyasi çekişme malzemesi yapılmakta, bu tutum tüm bölgenin geleceğini karartmaktadır. Sakaryabaşı İçin Ortak Akıl Platformu kurulmalı, DSİ, Tarım ve Orman Bakanlığı, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Çifteler Belediyesi, üniversiteler, STK’lar ve meslek odaları bir araya gelerek çözüm odaklı bir yol haritası oluşturmalıdır”
Yalaz, sorunun çözümüne ilişkin önerilerini ise şu şekilde sıraladı;
1. DSİ ve ilgili kurumlar soruna siyasi saiklerle yaklaşmamalıdır.
2. DSİ, Çifteler Belediyesinin dilekçe ve sorularına ivedilikle cevap vermelidir.
3. Derin kuyu ruhsatları verilmemeli ve kaçak kuyulara göz yumulmamalıdır.
4. Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından pancar ve mısır gibi su tüketimi fazla olan ürünlerin üretim deseninde değişime gidilmelidir. Susuz tarımı teşvik edici politikalar bölge için benimsenmelidir.
5. Turistik rekreasyon havuzlarında yıllardır onarılmayan çatlak ve kaçaklar ivedilikle onarılmalıdır.
Sakaryabaşı Eskişehir’imizin ortak mirasıdır. Porsuk Barajının alternatifi olabilecek tek kaynaktır. Bu işin şakası yok!Bugün Sakaryabaşı’na sahip çıkmazsak, yarın Eskişehir ciddi bir su kaynağı sıkıntısı yaşayacak! Çifteler’de çiftçilik de bitecek, turizm de. Bölgedeki habitat yok olacak, canlı türleri geri dönmemek üzere silinecek.
Bu nedenle yetkili kamu kurumlarına çağrımızdır; başka bir Sakaryabaşı yok! Sakaryabaşı’nı, Çifteler’i siyasi hesaplaşmalara kurban etmeyin! Sakaryabaşı için mücadele etmek sadece Çifteler Belediyesi’nin değil, herkesin, hepimizin ama özellikle yetkili devlet kurumlarının sorumluluğudur!
Yapılan tüm çalışmalara rağmen suyun çıkışı engellenemedi
Yalaz, Kırka Bor İşletme Müdürlüğü açık ocak sahasında, yaklaşık 20 ay önce kil tabakasının incelmesi sonucu, tek bir kaynaktan saniyede yaklaşık 30 litre debiyle yeraltı suyu yüzeye çıktığını da belirterek, “Yapılan tüm çalışmalara rağmen suyun çıkışı engellenememiştir.
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) tarafından bölgeye yakın dört farklı noktada sondaj yapılmış, her sondaj noktasında bir öncekine göre daha fazla debide su çıkışı tespit edilmiştir. Açık ocak sahasına yakın bir bölgede bulunan Eti Maden’e ait sekiz derin kuyudan işletmenin su ihtiyacı karşılanmakta iken, hâlihazırda bu ihtiyaç açık ocaktan çıkan su ile karşılanmaya çalışılmaktadır. Ancak bu su, kullanıldıktan sonra atık olarak gölete yönlendirilmekte, bu durum çevresel açıdan ciddi riskler doğurmaktadır.
Söz konusu atık su, 4 yıl önce yapımı tamamlanan ve 25 yıllık depolama kapasitesine sahip 7. Atık Göleti’ne verilmekte olup, gölet yaklaşık 25 ay gibi kısa bir sürede dolma noktasına ulaşmıştır. Bu şekilde devam etmesi hâlinde, göletin yakın zamanda taşma riski doğacağı aşikârdır.
Yapılan değerlendirmelere göre, açık ocaktan çıkan bu suyun 70 metre derinlikten alınması durumunda bor oranının sıfıra yakın olduğu ve tarımsal sulamada kullanılabileceği anlaşılmıştır. Bu doğrultuda, gerekli çalışmalar yapılarak söz konusu suyun ilçemiz sınırlarında bulunan Çatören Sulama Barajı’na deşarj edilmesi hâlinde, hem ilçemiz hem de komşu ilçelerimizin çiftçilerinin tarımsal sulama ihtiyaçları karşılanabilecek, hem de atık göletinde oluşan taşma riski ortadan kaldırılabilecektir.
Bu çerçevede, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün ortak bir çalışma yürütmesi büyük önem arz etmektedir. Seyitgazi Belediyesi bu sürece her türlü desteği vermeye hazırdır. Bu hususta ilgili kurumları ivedilikle harekete geçmeye davet ediyoruz”