Pazartesi akşamı Eskişehirspor ligde kendisi için çok önemli bir maça çıktı. Ligin ilk 4 haftasında sadece 2 puan toplayabilmiş Eskişehirspor hiç olmazsa alacağı bir galibiyetle yeniden umutlanmak en azından yukarılara doğru tırmanmak arzusundaydı. Son iki yıldır başımıza gelenler belkide pişmiş tavuğun başına gelmemiştir ya neyse… Önceki yıl takım küme düşerken birileri sahaya girdi, rakiple hiç ilgisi olmayan olaylarda tribünler ateşe verildi, sahanın zemininde ateşler yakıldı. Keskin sirke küpüne zarar misali kulüp 4 maç seyirsiz oynama cezası aldı. TFF 1. Ligde ilk  8 hafta Eskişehirspor kurduğu süper kadroya rağmenseyirci gücünü arkasına almaktan mahrum bırakıldı. Hepsini geçtik ayağımıza kadar gelen süper lige çıkma fırsatını Denizli deplasmanında kaybedince play-off’a kaldık. Göztepe ile oynanan maçta çıkan olayların faturası hem Göztepe’ye hem de bize kesildi. 2 maç seyircisiz maç oynamak durumunda kaldık. Nihayet 4 hafta sonra tam taraftarla buluştuğumuz maçta alabileceğimiz bir galibiyetle kendimize gelecektik ki, tahrik, taciz ve gerilime 2 puan daha verdik.

 

TEK DOSTUMUZ KENDİMİZ…

 

Eskişehirspor ile Ümraniye arasında oynanan maçta ne zaman Eskişehirspor rakibi baskı altına aldı, topu koşturmaya başladı, rakip alana oyunu yıktı. İşte o arada her türlü sertliğe pirim veren Hakem Abdülkadir Bitigen rakibin ekmeğine yağ sürdü. Erkan’ın düşürüldüğü pozisyonda yakalanabilecek çok net gol fırsatını avantajı oynatmayarak kesti. Dorukhan’ın, Ofoedu’nun penaltılık pozisyonlarında oyunu devam ettirerek hem tribünleri, hemde saha içinde sinirleri yıpranmış oyuncularımızın dahada gerilmesine yol açtı. Eskişehirspor’un ve tribünlerin gerildiğini gören Ümraniyeli oyuncularda oyunu oyun olmaktan çıkarıp tabir yerindeyse çamura yattılar. Sonuçta istenmeyen şeyler oldu sahada. 4 haftadır yolunu gözlediğimiz Erkan Zengin kırmızı kartla oyun dışında kaldı, yetmedi taraftarın biri sahaya indi, olmadı futbolcularımız saha içinde adeta çıldırdı… Artık şunu iyi bilmeliyiz ki Eskişehirspor’un Eskişehirspor camiasından başka dostu filan yok. Ne diyorlar ortada fol yok, yumurta yokken “Es Es Komada!” Hadi canım sende

 

SİNİRLERİMİZE HAKİM OLACAĞIZ

 

Bu maçın faturası ne olacak bilmiyoruz. Bilmemiz gereken şey sinirlerimize hakim olup kendi kendimize zarar vermekten artık vazgeçmeliyiz. Tribünde birbirimizi kontrol etmeliyiz, taşkınlıklardan kaçınmalıyız. Tıpkı Milli Takımı desteklediğimiz gibi Eskişehirspor desteklemeli, tribündeki o coşkuyla rakibi bunaltmalıyız. Dünyanın en profesyonel futbolcularının tribündeki tezahüratlar dolayısıyla ayaklarının dolaştığını hırvatistan maçında görmedik mi? O top kayıpları neydi öyle… Becerilerini yüzde 50 kaybedenler tribün coşkusu karşısında dünyanın en büyük profesyonelleri, yıldızları değil miydi?
O halde her olaydan bir sonuç çıkarmalıyız. Gerilimden, tahrikten ve tacizden etkilenmeden el birliği ile Eskişehirspor’u düzlüğe çıkarmalıyız. Eskişehirspor sevgisi ona yapacağımız katkıyla ölçülür, vereceğimiz zararla ölçülmez. Siyah kırmızılı efsane bitmez, ona sevda da , sevdalı olanlarda bitmez…
Yapacağımız tek şey kulaklarımızı tıkayıp  görevimizi yerine getirip yolumuza devam etmektir.yani keskin sirke olmak yerine sinirlerimize hakim olmalıyız…