Eskişehir’de uzun yıllar fuar meselesi ve fuar alanı tartışıldı. Belki 50 yıllık sürecin sonunda Eskişehir Ticaret Odası tarafından 65 dönümlük alan üzerine sadece fuar alanı değil aynı zamanda hizmet binasını da içinde barındıran ve yılın 365 günü canlı bir yaşama ev sahipliği yapması planlanan Kongre ve Kültür Merkezi’nin yapımı için düğmeye basıldı. Fuarcılık ve Kongre Kültür Merkezi’nin bu yıl içinde tamamlanması ve 2018 yılında da tamamlanması bekleniyor. ETO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Güler’in ifadelerine bakılırsa elbette elinde somut veriler vardır yapımı süren ve tamamlanması için bu yılın sonu hedeflenen bu merkezin Eskişehir ticaret ve sanayi hayatına 600 milyon TL civarında bir katma değer üreteceği konuşuluyor. Ben rakamlardan anlamam ve söyleyenin de söylemini genelde doğru kabul ederim ta ki ortaya farklı bir görüş ve fikir çıkana kadar.

Peki, bunu niye yazdım biliyor musunuz? Gazetemizin 3’üncü sayfasında yer alan bir haber var. Hemen bu sütunların yanı başındaki haber “Van Turizm Fuarı” ile ilgili bilgiler içeriyor. Fuar Van’da kurulmuş, Kültür ve Turizm Bakanlığı koordine etmiş. Van Valiliği, Van Büyükşehir Belediyesi ile Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın katkıları ile düzenlenmiş. “Düzenlemişse, düzenlenmiş bundan bize ne?” diyenler olabilir. Onu da açıklayayım. Bu fuara Eskişehir’den de 3 firma katılmış… Hem de Eskişehir’in turizm ve otelcilik alanında üç önemli firması. Bilmem anlatabildim mi? Bütün bunlara rağmen hala “Ne gerek var fuar merkezi’ne” denilebilir mi?

+++

BİRAZ KULAK VERSELER…

Son dönemde bazı okullar ile ilgili yıkım kararları ile ilgili tartışmalar sürüyor.  Süleyman Havva Kamışlı okulunun yıkım çalışmaları ile gündeme gelen, 23 Nisan, Yunus Emre Endüstri Meslek Anadolu Teknik Lisesi ile devam eden depreme dayanıksız okulların yıkımı meselesi doğal olarak velilerden, öğrencilerden dolayısıyla Eğitim Sendikaları’ndan tepki alıyor. Bütün bunlar ister istemez “plansızlık- programsızlık ve zamanlama hatası” olarak değerlendiriliyor. Eğitim meselesinde sorunlar bununla da bitmiyor aslında ya neyse…

Eğitim ve öğretim yılı yeni başlamış, öğrenciler tam okullarına ısınmaya başlamış eğitim tempo kazanmaya devam ederken alınan ve uygulamaya konulan kararların olmaması için yapılması gerekenler o kadarda zor değil aslında… Ama biz de her şey “Yörük göçü gide gide düzelir” mantığıyla yapıldığı için bu tür uygulamalardan farklı bir şey beklemek de yanlış olur herhalde…

Tepki gösterildikten sonra geri adım atmak değil mesele, mesele her şeyi zamanında palanlı programlı yapabilmekte.

+++

İNTERNET GÖRMÜŞ MASUM KÖYLÜ

Modern hayatın bazı materyalleri bir süre sonra hayatımızdan bir parça haline dönüşüyor ve olmazsa olmazlardan oluyor. Örneğin elektrik kesildiğinde hayat duruyor. Anladık ki internet kesildiğinde de hayat çok ama çok olumsuz etkilenebiliyor. Nereden mi biliyoruz? Cuma günü sabah saatlerinde bakım ve aktarma çalışmaları dolayısıyla bölgemizdeki internetin kesilmesinden sonra adeta bizim için hayat durdu. Sadece bizim için mi, çevremizdeki esnaf içinde, internetle iş yapan başkaları içinde. Akşam saat 20.00 civarında gelen internetten sonra adeta “Uzaylı görmüş masum köylü “ filminin “internet görmüş masum köylü “ versiyonu gibiydik…