Büyükşehir Belediye Meclisi’nde olağan dönem toplantısının ikinci oturumu yapıldı.

İkinci oturumu yöneten de Büyükşehir Belediye Başkanı değil… Başkan Vekili Aydın Ünlüce…

Büyükşehir Belediye Başkanı ilk oturum gibi ikinci oturuma da katılmadı.

Katılmayış nedeni söylenmedi.

Bu kez soran da olmadı.

Soran olsaydı verilecek yanıt ne olacaktı ki?

Merak etmemek elde değil…

Neyse…

İlk oturuma damgasını vuran sorular olmuştu.

İkinci oturuma damgasını vuran karşı çıkışlar oldu.

Karşı çıkılanlar Büyükşehir Belediye Başkanı’nın talepleri…

En dikkat çekici olanı da “kredi kullanmak için yetki” talebi…

Talep için gösterilen gerekçe de “otobüs alımı…”

İlk bakışta “karşı çıkılmayacak bir talep” gibi görülüyor.

Ancak, geçmişe bakılınca işin şekli değişiyor.

Kent içi ulaşım ve yeni otobüsler ile ilgili gelişmeler dikkate alındığında talebe olumlu yaklaşmak olanaksız…

Adalet ve Kalkınma Partili meclis üyeleri de olumlu yaklaşmadılar.

Onların bu tavrı, Cumhuriyet Halk Partili meclis üyesi Ahmet İlker tarafından “otobüs alımını engelleme” olarak nitelendirildi.

Nitelendirme için “haklı” denilemez…

“Haksız” olduğunun kanıtları oldukça fazla…

Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Sözcüsü Mustafa Önder tarafından ortaya konuldular.

“…Komisyonumuza ulaşım ile ilgili hangi konu geldiyse yaklaşımımız olumlu oldu. Gerek otobüs alımları, gerek tramvay alımları, gerekse hatların uzatılması konusunda ne gerekiyorsa hepsini yaptık.

Bu komisyon, ulaşım sorunu çözülsün diye Büyükşehir Belediye Başkanı’na 323 Milyon Türk Lirası kredi kullanma yetkisi verdi. En son olarak 100 otobüs alımı için yetki verildi.

Alımları için yetki verilen 100 otobüsten 82’si alındı, 18’i de alınma aşamasında. Alımı gerçekleştirilen 82 otobüs Nisan ayında belediye envanterine girdi. Hangi semtlerimizde çalışıyorlar?

Bugüne kadar kullanılmadıklarını biliyoruz.

Siz kendinize bir araç alsanız ve o aracı 7 ay boyunca hiç hareket ettirmeden tutsanız o araçta ne lastik kalır ne de başka bir şey.

Bu milletin parasıyla alınan bu otobüsler nerede kullanılıyorlar?

Nisan ayında alımı gerçekleştirilen otobüsler bugüne kadar Eskişehir halkının hizmetine sunulmamışken şimdi hangi akılla 40 otobüs almak istiyorsunuz.

Siz bu yetkiyi istemeden önce daha önce alınan otobüslerin nerede, hangi mahallede kullanıldıklarını açıklayın.”

Mustafa Önder’in ortaya koyduğu karşı çıkış gerekçeleri böyle…

Böylesi gerekçelere dayanan karşı çıkışa “haksız” denilemez…

Aynı şekilde bu gerekçeler ortada dururken karşı çıkış “engelleme” olarak nitelendirilemez.

Evet… 100 otobüsten 82’si alındı. Hem de aylar önce…

Aralarında sefere başlayan tek otobüs bile yok.

Olsaydı tören düzenlenirdi zaten…

Otobüsler Otobüs Terminali yakınlarında öylece duruyorlar.

İyi de neden?

Akla yatkın bir yanıt bulmak olanaksız…

Soruyu yanıtlayacak olanlar belli…

Bugüne kadar ağızlarını açıp tek laf etmediler.

Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bilgilendirme yapma gereği de duymadılar.

Ne oldukları merak edilen yalnızca yeni otobüsler değil…

Onların yanı sıra bir de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bağışlanan otobüsler var.

Bağışlanmalarının üzerinden aylar geçti.

Henüz Eskişehir caddelerinde görülmüş değiller.

Akıbetleri meçhul…

Şimdi…

Siz yeni alınmış otobüsleri, alımlarının üzerinden aylar geçmesine karşın hala sefere koymayacaksınız… Yeni alınmış otobüslerin sefere konulmamaları ile ilgili en küçük bir bilgilendirme yapmayacaksınız…

Aynı şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bağışlanan eski otobüsleri teslim aldıktan sonra yerlerinden kımıldatmayacaksınız… Bağış yoluyla elde edilen otobüslerin akıbeti ile ilgili soruları yanıtsız bırakacaksınız…

Sonra da “ihtiyaç var” diyerek “40 otobüs alımı için kredi kullanma yetkisi” isteyeceksiniz.

“Haydi canım sende” derler adama…

Siz yeni otobüs alımı için “borçlanma yetkisi” istemeden önce aylar önce alımı gerçekleştirilen otobüsleri sefere koyun…

Onların sefere konulması ile gereksinim karşılanmıyorsa da gelin “yeni otobüs alımı için borçlanma yetkisi” isteyin.

Mustafa Önder bu konuda söz de verdi.

“Siz 100 otobüsü milletimizin hizmetine verin, 40 otobüs alımı için istediğiniz yetkiyi vereceğimize dair söz veriyorum…”

Denilen bu…

Daha ne denilebilir ki?