Oğuzhan Özen, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı… Aynı zamanda da Park ve Bahçeler Dairesi Başkanı…
Görev ve yetki alanları belli…
İdare şemada gösterilmiş durumda…
Yalnız o işin resmi yanı…
Fiiliyatta durum çok farklı…
“Fiili yetki ve etki alanı” çok geniş… “Sınırsız” dense bile olur.
Kaynağı da malum…
“Yakın çevre” meselesi…
O meselede artık rakibi yok. Ne “kaplan” kaldı ne de bir başkası…
Eskisine kıyasla çok daha iyi bir konumda…
Bu “fiili yetki” ile ilgilenmediği alan yok.
Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki hemen her şeyle ilgileniyor.
İlgilenmesi bir işe yarasa neyse…
Ama ne gezer…
“Özel ilgi” gösterdiği yerlerden birisi ESKİ Genel Müdürlüğü…
Kalabak Suyu dağıtımında “skandallar zinciri” oluşturan büyük krizle yakından ilgilendi.
ESKİ Genel Müdürlüğü yetkilileri ile toplantı üzerine toplantı yaptı.
Sorunun sakalardan kaynaklandığına inandığı için ekipler oluşturup sakaları takip ettirdi.
O da yetmedi, sakalara takip cihazı taktırdı.
Başka işler de yaptı.
Yaptı da ne oldu?
“Hiçbir şey” dense olur.
Kalabak Suyu dağıtımındaki sıkıntı hala tam anlamıyla ortadan kalkmış değil…
Sıkıntı, eskisi kadar büyük boyutta olmasa da varlığını sürdürüyor.
Bunu anlamak gerçekten çok zor…
Gecikmeli olarak yapılan ihale ile sipariş edilen damacanalardan yaklaşık 150 Bin adedi geldi.
Sakalardan “borç” alınan 100 Bin damacana var.
Eski damacanalardan da kullanılabilir durumda olanların sayısı en az 500 Bin adet olması gerek.
Hepsi toplandığında en az 750 Bin damacana ediyor.
Bu kadar damacana varsa “dağıtım sorunu” diye bir şeyin olmaması gerekir.
Ancak sorun var.
İyi de neden?
Hani sıkça yinelendiği halde yanıtı alınamayan bir “500 Bin damacana ne oldu” sorusu var ya…
Yine sormak gerekiyor?
Acaba Kalabak Suyu krizi ile yakından ilgilenen Oğuzhan Özen bu sorunun yanıtını biliyor mu ki?
Neyse…
POLİTİK HESAPLAR
Oğuzhan Özen’in ilgi alanı yalnızca Büyükşehir Belediyesi ile sınırlı da değil…
Politika ile de yakından ilgili…
Cumhuriyet Halk Partisi ile yakından ilgileniyor.
Geçmiş dönemlerdeki operasyonlardaki etkili olduğu malum…
Son il kongresi ile de yakından ilgilendi.
Onunla da kalmadı. Son kurultayda da kendisini gösterdi.
Sonuç?
İkisindeki sonuç için “hüsran” dense olur.
Yalnız “işin peşini bırakmış” değil…
“CHP’yi dizayn etme” çalışmaları sürüyor.
Bu konuda önemli göstergeler var.
En önemlilerinden birisi de son aylarda ESKİ Genel Müdürlüğü’ne alınan elemanlar.
İşe alınanlar listesine bakıldığında neyin ne olduğunu anlamak çok kolay.
Bu konuda bir eski ilçe başkanı da görevlendirilmiş durumda…
“Partide etkili olacağı” düşünülenler işe alınıyor, üye kayıtları yapılıyor, mahalle toplantıları bile yapıldığı oluyor.
Boşuna değil elbette ki…
“Hoca sonrasına yönelik politik hesaplar” var.
Ne diyelim…
“Hayırlı işler” olsun…
BU PAYLAŞIM DA NE ŞİMDİ?
Oğuzhan Özen’in politikaya ilgisi ve “CHP’yi dizayn etme” hesapları bir “sır” değil…
Biliniyor.
Açıkçası gizlendiği falan da yok.
Yalnız önceki gece sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım var.
Oldukça dikkat çekici…
Oğuzhan Özen diyor ki
“Türkiye’de gerçekten, Atatürk ilkelerine sahip bir PARTİ olsa ortalığı kasıp kavuracak ve Milletin yüzde 70 desteğini alacaktır…”
Paylaşım böyle…
Oluşturduğu sorular var.
Oğuzhan Özen, “Atatürk’ün partisi” olmakla övünen CHP’yi “Atatürk ilkelerine sahip bir PARTİ” olarak görmüyor mu?
Öyle ise o “CHP’yi dizayn etme” çabaları neyin nesi oluyor?
Yoksa, “Atatürk ilkelerine sahip bir PARTİ” olmadığını yeni mi tespit etti?
Ve bir başka soru…
“CHP’nin Atatürk ilkelerinden uzaklaştığı” söyleminde bulunan bir Muharrem İnce var.
“Memleket Hareketi” adı altında bir politik çalışma başlattı.
Türkiye’yi dolaşıyor.
“Henüz karar vermedik” diyor ama büyük bir olasılıkla yeni bir parti kuracak.
O parti de “Atatürk ilkelerine bağlı olma” iddiasına sahip olacak.
Oğuzhan Özen’in paylaşımı da “Muharrem İnce’ye göz kırpma” olabilir mi?
Bilemeyiz artık…
Ama, o paylaşım oldukça dikkat çekici… Değişik politik arayışların yoğunlaştığı bir dönemde yapılmış olması da anlamlı…
Ne diyelim… “Hayırdır inşallah” diyelim gitsin.