Yeni sezonun 7 haftası geride kaldı.
Eskişehirspor da ilk galibiyetini aldı.
Daha önce alamaz mıydı?
Elbette ki alabilirdi.
Beraberlikle sonuçlanan 4 maçın sonucu da galibiyet olabilirdi.
Ne yazık ki olmadı işte…
Manisa karşısında alınan galibiyet için “şeytanın bacağı kırıldı” dense yeridir.
Bu galibiyet her açıdan “ilaç gibi” geldi.
Her şeyden önce moral kazanıldı.
Sıralamada da deyim yerinde ise “yüksek sıçrama” yapıldı.
Eskişehirspor’un yeni yeri 13’ncü sıra… Sahip olduğu puan da 7…
“Kötü” demek olanaksız…
Koşullar ve diğer takımların puanları dikkate alındığında “iyi” bile denilebilir.
Daha da iyi olabilirdi.
“Ah” çektiren maç sayısı oldukça fazla…
Neyse…
7 haftaya dair veriler oldukça dikkat çekici…
Eskişehirspor’un attığı gol sayası 12…
Daha fazla gol atan yalnızca iki takım var.
Onlar da Altınordu ve Rize…
Lig lideri Giresun’un gol sayısı bile daha az…
Bu verilere bakıldığında Eskişehirspor için “ligin en golcü takımlarından birisi” demek yanlış olmaz.
Evet… “Gol atma sorunu” diye bir şey yok.
Yenilen gol sayısı konusunda ise durum tam tersi…
Eskişehirspor’un yediği gol sayısı 14… Atılandan daha fazla…
Yediği gol sayısı daha fazla olan tek takım var.
O da sonuncu sıradaki Gaziantep…
Bu da defans ve kalede ciddi sorunların varlığını gösteriyor.
Bu sorun biliniyor da zaten…
Bilinmesine biliniyor da çözüm için yapılabilecek fazla bir şey yok.
Yapılabilecek tek şey var.
O da tüm futbolculara sahip çıkmak… Hatalarına rağmen bağra basmak…
Taraftarlar Birliği Başkanı Murat Diri’nin yaptığı bir çağrı var.
“…Tribünlerde her golden, her hatadan sonra yükselen homurdanmalar bizlere yakışmamaktadır. Evet, kötü performans sergileyen oyuncularımız var fakat bu maçtan sonra o çocukların gözyaşlarını da gördünüz. Bu adamlar bilerek, bilinçli olarak hata yapar mı?
Haksız değilsiniz belki ama bu sene bizleri terk etmeyip bu sıkıntıları bizle beraber göğüsleyen bu adamlara pek de bir şey demeye hakkımız yok. Tabi ki onlar da mücadele edecek, formayı terletecek, elinden ne geliyorsa onu yapacak…”
“…Bizler bu şanlı armaya sevdalıyız. İnişler çıkışlar, hatalar elbette olacak. Mühim olan bu futbolcuların şanlı formayı terletmesi, mücadele etmesi, vazgeçmemesidir. Başkanımıza, teknik heyetimize ve oyuncalarımıza sahip çıkmaktan başka şansımız yok…”
Murat Diri’nin taraftara yaptığı çağrının bir bölümü böyle…
İtiraz etmek olanaksız…
Tam anlamıyla “yerinde” bir çağrı…
Eskişehirspor’un içine düşürüldüğü koşullar ortada… Büyük bir enkaz söz konusu…
Enkazı kaldırmak için yoğun çaba harcayan Başkan Sinan Özençoğlu’na da zor koşullarda sahada mücadele eden futbolculara da sahip çıkmak gerekir.
Sahip çıkılmayı fazlasıyla hak ediyorlar.
Kızılacak, tepki gösterilecek kimse yok mu?
Elbette ki var.
Murat Diri’nin çağrısında yer alıyorlar.
“…Eğer birilerini protesto edeceksek bu sahadaki topçular değil bu şehrin seçilmişleridir. Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyelerimiz az çok demeden elini taşın altına koydu. Büyükşehir Belediyemizden de bir adım bekliyoruz. Ticaret ve Sanayi Odalarımız hala sessiz bekleyişlerini sürdürüyor. Eskişehirspor’a karşı bu hissiz tavırlarının nedenini anlamış değiliz.
Ayrıca şehrimizin vekillerine de sesleniyoruz. AK Partili ve CHP’li vekillerimiz Eskişehirspor’umuzun içinde bulunduğu bu duruma müdahale etmelidir. Eskişehirspor taraftarı seçilmişlerden ve atanmışlardan destek beklemektedir.”
Taraftarlar Birliği Başkanı Murat Diri’nin yaptığı çağrının devamı da böyle…
Kim itiraz edebilir?
Hiç kimse…
Defalarca dile getirdik.
Eskişehirspor’un içinde bulunduğu koşullar gerçekten çok kötü…
Başına sarılmış bin bir dert var.
Derman bulmak da çok kolay değil…
Dertlere derman bulmak için çaba harcayanlar ortada… Derman arayışına katkıda bulunmak yerine bir kenardan seyredenler de belli…
Bir başka anlatımla da bugün sahip çıkılması gerekenler de kızılıp tepki gösterilmesi gerekenler de çok net olarak belli…
Taraftarların da bu ayırımı iyi yapması gerekiyor.
Umarız ki yapacaklardır da…