URAYSİM yeniden kent gündemine geldi.
Getiren Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Zihni Çalışkan…
Beklenmedik bir anda bir açıklama yaptı.
Nedeniyle ilgili değişik söylemler var ama neyse…
Yaptığı açıklama “suçlama” içeriyor.
Suçlamaların hedefinde de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen var.
Suçlamaları karşılıksız bırakması düşünülemezdi, bırakmadı da…
Kapsamlı bir açıklama yaptı.
Açıklaması tam anlamıyla “zehir zemberek” denilecek türden…
Zihni Çalışkan’a yönelik olarak “kavgada bile söylenmez” dedirten ifadeler içeriyor.
Onların yanı sıra somut veriler ve sorular da var.
Zihni Çalışkan’dan “sorulara yanıt” bekleniyordu.
Açıklama yapmak yerine sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.
İçeriğinde ne somut bilgilere itiraz ne de sorulara yanıt var.
“Eskişehir edebiyatı” ile olayı geçiştirmeye çalıştı.
O böylesi bir tavır sergilerken yapılan yeni bir değerlendirme var.
Yapan Mehmet Ektaş…
Şu an Adaletin Hukuku ve Parlamenter Demokrasi İdeali Platformu Dönem Sözcüsü konumunda…
Daha önce İYİ Parti İl Başkanı iken de değerlendirmelerde bulunmuştu.
Son gelişmeler üzerine AHPADİ Dönem Sözcüsü olarak yeni bir değerlendirme yaptı.
Değerlendirmeleri, “Karşı görüşte olanların, benim de İYİ Parti İl Başkanlığım döneminde yaptığım basın açıklamalarımda ileri sürdüğüm gerekçeler temelsiz, savlar ve öngörüler soyut, kaygılar yersiz mi?
Bunun cevabı ortaya çıktı” girişi ile başlıyor.
Sonra da “ortaya çıktı” dediği cevabı aktarıyor.
“URAYSİM Test yollarının geçeceği arazide yapılan kamulaştırma kararının iptali ile karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulması istemiyle Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan davada, Eskişehir 1. İdare Mahkemesi tarafından belirlenen alanlarında uzman 7 Bilirkişi tarafından hazırlanan rapor dosyasına geldi.
Raporda, özellikle öne çıkan tespitler şunlar:
“Raylı Sistemler Araştırma Merkezi” projesinin test
yollarının inşaası için belirlenen alana yönelik 1/100.000 ölçekli Eskişehir Çevre Düzeni Planında ve 1/5000 Nazım İmar Planında değişiklik yapılmamıştır.
Test yollarının geçeceği arazinin bir bölümü büyük ova statüsü içinde kalan bölgedir. Öncelikle bu alanlara yönelik 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu kapsamında tarım dışı amaçlı kullanım izni verilmesi için başvuru yapılmış ancak sonuçlanmadan yani arazinin tarım dışı amaçlı kullnım izni alınmadan kamulaştırmasına başlanılmıştır.
Önerilen projenin ve projeye bağlı olarak ortaya çıkacak değişimlerin, Büyük Ova Koruma Alanı olarak belirlenen Alpu Ovası içinde kalması nedeniyle bölgenin en verimli tarım arazilerinin bütünlüğünün bozulacağının açıktır.
Nitekim, benzer şekilde, T.C. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 2019/2335 Esas No ve 2019/5528 Karar nolu kararında da, Özelleştirme Kurulu’nun 22.09.2017 tarih ve 2017/89 sayılı kararı ile Elektrik Üretim A. Ş. (EÜAŞ)’ye ait taşınmazların (kömür rezerv alanı ve bu rezerv dayalı santralin ve diğer varlıkların yapılacağı alanlar) özelleştirilmesine ilişkin ihale ilanının iptaline yönelik davada, Yüksek Mahkeme “.... Sonuç olarak termik santral kurulması amacıyla dava konusu işlemle özelleştirme kapsam ve programına alınan alanın, Büyük Ova Koruma alanı olarak belirlenen Alpu Ovası içinde kalması nedeniyle bölgenin en verimli tarım arazilerinin tarımsal bütünlüğünün bozulacağı konusunda tereddüt bulunmadığı” ifade edilerek bu kararın hukuka uygun bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Birbiriyle çatışan kamu yararlarından Tarımsal Niteliği Korunacak Alan Kamu Yararı, test yollarının sağlayacağı kamu yararından üstündür.
Verimli tarım alanları bir Ülkenin en önemli kaynaklarıdır. Verimli toprak kaybının neden olacağı somut tehditlere karşılık, ülke kaynaklarının korunmasından sağlanacak hayati ve stratejik kazanımlar alanın muhafazasının daha üstün bir kamu yararı içerdiği kanaatini oluşturmaktadır.
Projenin taşkın koruma kuşağı içinde yer alıp almadığı konusunda ilgili kuruluşlardan görüş alınmamış, aktif fay hattının etkileri konusunda hesaplama yapılmamış, AFAD görüşü alınmamıştır.
Yol inşa alanı "Büyük Kervan Yolu" kültür rotası üzerinde yer almaktadır. Proje uygulama ve kamulaştırma sahası olarak Alpu Ovası’nın kuzeyinde uzanan kıraç arazilerin tercih edilmesi kültür varlıklarının bütünlüğünün bozulmadan korunarak gelecek nesillere aktarılması ve arkeoloji biliminin bağlayıcılığı açısından üstün kamu yararına olacaktır.
SONUÇ OLARAK, PROJENİN BU HALİYLE UYGULANMASI KAMU YARARINA UYGUN DEĞİLDİR.”
Mehmet Ektaş, bilirkişi raporunu aktarıyor.
Sonrasında “URAYSİM Test Yollarını savunanlar gerçekte neleri savunuyorlar” deyip sıralıyor.
Görüldüğü gibi bu tespitler, süreçte test yollarına getirilen tüm eleştirilerin haklı olduğunu göstermektedir.
“1) Hukukun üstünlüğüne karşı hukuksuzluğu,
2) Kamu yararına karşı kişisel yararı,
3) Toplumsal faydaya karşı rantı,
4) Tarıma ve gıdaya karşı demiri, betonu,
5) Çevreye karşı kirliliği,
6) Sağlığa karşı hastalığı,
7) Cana karşı malı,
8) Geleceğe karşı bugünü savunmaktadır.”
Sıraladıkları da böyle…
Muhatapları da belli…
Bunlara bir itirazları varsa söylesinler…
Yalnız her zaman olduğu gibi “Eskişehir edebiyatı” yapmaya kalkmasınlar… Ortaya konulan somut veriler varken öylesi bir edebiyatı kimse yutmaz…
