Son yıllarda artan hayat pahalılığı sebebiyle birçok vatandaş, temel gıda maddelerine bile ulaşmakta zorlanırken, sosyal belediyeciliğin önemi de her zamankinden daha fazla ön plana çıkıyor. Belediyelerin, yapmakla yükümlü olduğu temel hizmetlerin yanında, halkın sofrasına da dokunabilmesine giderek daha fazla ihtiyaç duyulurken, kısıtlı kamu kaynaklarıyla bunun üstesinden gelebilmesinin ise kolay olmadığını unutmamak gerekiyor.

Şartların zor olmasına rağmen hayata geçirdiği kent lokantaları ile Eskişehirlilere 65 lira gibi sembolik bir ücret karşılığında dört kap yemek yiyebilme imkanı sunan Büyükşehir Belediyesi, açmış olduğu Emek Kafeler ile bu konuda çok önceden taşın altına elini koymuştu. Büyükşehir Belediyesi, geçtiğimiz günlerde önemli bir adım daha attı ve ilk ‘Halk Et Marketi’ hizmete açarak sosyal belediyeciliğin en önemli örneklerinden birini daha ortaya koymayı başardı. Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, seçim öncesi verdiği sözler arasında yer alan Halk Et projesinin açılışını, ‘Halkın sofrasında adalet olursa, şehirde huzur olur” sözleriyle gerçekleştirirken, satışı yapılan ürünlerin çok yakında sözleşmeli tarım modeliyle yerel üreticilerden alınacağı vurgulaması ise zor bir dönemden geçen yerli üreticilerin umutlarını yeşertti.

Ucuz ve sağlıklı gıdaya erişimin adresi olması beklenen ilk ‘Halk Et Market’ hizmete başlarken, fiyatların tahmin edilen rakamlardan çok daha makul olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Genel bir hesaplamayla fiyatların, piyasanın yaklaşık yüzde otuz oranında daha altında olduğu görülüyor. Kilogram fiyatlarına göre yağlı dana kıyma 545, yağsız dana kıyma 585 TL, kuşbaşı 685 TL, kontrfile 950 TL, antrikot bin 100 TL ve bonfile ise bin 400 TL’den satışa sunuluyor. Ayrıca sosyal yardım alan vatandaşlar, bu fiyatlardan yüzde 10 indirimli faydalanabilecek.

Görüyoruz ki yürekten istenirse, her şey mümkün…

Nitekim "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" hadisini rehber edinen bir toplum olarak, belediyenin kısıtlı mali imkanlarına rağmen vatandaşları artan hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakmadığını görmek de her açıdan mutluluk verici.

Eskişehir'de Halk Et Market Açıldı

Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olunduğu kesin

Ekonomik şartlar gün geçtikte ağırlaşırken artan maliyetlerle baş edemeyen çoğu esnaf kepenk kapatıyor. En işlek caddelerde bile dükkanların camlarında kiralık ilanları göze çarparken, tahliye edilen bu işyerlerinin yeniden kiralanması bazen ayları hatta yılları bile bulabiliyor. Bu durumda ise artan kira maliyeti sebebiyle kepenk indiren esnaf kadar uzun bir süre kira gelirinden mahrum kalan mülk sahipleri de zarar görüyor.

Ticaretin kazan-kazan felsefesine birebir zıt olan bu durumu anlayabilmek hakikaten çok güç. Çünkü mülk sahipleri kira bedellerinde bir miktar iskonto uygulasalar hem kendileri kira geliri kaybı yaşamayacak, hem de kiracı olarak faaliyet gösteren esnaf içinde bulunduğu zorlu dönemde nefes alma şansı yakalayacak. Fakat nedendir bilinmez ama bu orta yol bir türlü bulunamıyor. Para hırsı mı, değerleme hatası mı ya da başka bir sebep mi? Bilemiyorum ama bu şekilde Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olunduğunu kesin.