Geçmiş yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle tam doluluğa ulaşamayan barajlar, bu yılın ilk yarısında da beklediği yağışları alamadı. Yetersiz yağışlarla beraber iklim değişikliğine bağlı artan sıcaklıklar ve bilinçsiz tüketimin, barajlardaki su seviyelerine olumsuz yansıması sebebiyle Türkiye’nin pek çok yerinde su kesintileri yaşanmaya başladı.

Nitekim Eskişehir'in içme ve kullanma suyunun sağlanması ile sulamada kullanılan 454 milyon metreküp işletme hacmine sahip Porsuk Barajı'nın doluluk oranının da yüzde 35 seviyelerine düştüğü belirtildi. Bu ise beklenen yağışları alamazsak su kesintileri de dahil olmak üzere ciddi önlemlerle karşı karşıya kalabileceğimiz anlamına geliyor ki bu durum karşısında yetkililerin de yapabileceği hemen hemen hiçbir şey yok. Çünkü ne iklim krizini durdurmaya güçleri yeter, ne de yağmur yağdırmaya. Bu sebeple Eskişehir’de yaşanabilecek bir su krizine karşı öncelikle biz vatandaşların önlem alması ve suyu günlük hayatımızın her aşamasında tasarruflu kullanmamız gerekiyor.

Hülasa yağış rejimi değişiyor. Bu yeni koşullara göre yaşam tarzımızı ve su yönetimini yeniden planlamamız gerekiyor. Dramatik çözümleri de devreye geçirmemizin zamanının geldiğini gösteren kritik bir eşikte olduğumuzu unutmamamız lazım.

İşe bilinçli su tüketimini bir yaşam biçimi haline getirerek başlayabiliriz. Mesela duşta kalma süresinden tutun, bahçe sulamaları, havuz kullanımları, araba, halı ve balkon yıkamaları gibi bireysel tüketim alışkanlıklarımızı da gözden geçirerek içerisinde bulunduğumuz kurak dönemi daha rahat atlatabiliriz. Bu iradeyi ortaya koyabilmenin, kendimiz, sevdiklerimiz ve yarınki nesiller için hepimiz adına önemli bir görev olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmamalıyız. Nitekim ne kadar erken, o kadar iyi…

NEREDE O ESKİ ESKİŞEHİR?

Ülke genelinde ‘24 saat yaşayan şehir’ olarak bilinen Eskişehir’de, son dönemde akşam saatlerinde şehrin en işlek bölgelerinin bile boş kalması ve pek çok iş yerinin de erkenden kapanması dikkat çekiyor. Özellikle saat 22.00’den sonra hizmet sektöründe el ayak çekilirken cadde ve sokaklar bir anda ıssızlaşıyor. Bu sıra dışı durumu fark eden muhabir arkadaşlarımız vatandaşlarla konuşarak durumu analiz ettiler. Ortaya ise oldukça çarpıcı sonuçlar çıktı.

Birçok konuda olduğu gibi bu konuda da birinci sebep ekonomi. Vatandaşlar hayat pahalılığından dolayı dışarıda tüketim yapamıyor ve yaz sıcağına rağmen erken saatlerde evlerinin yolunu tutuyor. Müşteri olmayınca da elektrik gibi temel maliyetlerinin artmasından çekinen işletme sahipleri ise işyerleri daha vakitli saatlerde kapatmayı tercih ediyor.

İkinci sebep ise vatandaşlarımızın güvenlikle ilgili endişeleri. Akşam saatlerinde özellikle de parklarda bu endişe çok daha fazla yaşanıyor. Bazen ayakta güçlükle yürüyen bir adam, bazen avazı çıktığı kadar bağıran bir genç. Belki geride 60-70 tane suç kayıtları var. Bu yüzden de vatandaşlarımız erken saatlerde evlerinin yolunu tutuyor.

Nitekim bu kasvetli ortamdan geriye ise sadece albümlerdeki fotoğraflar ile yanıtını herkesin çok iyi bildiği bir soru kalıyor: Nerede o eski Eskişehir?