Seyitgazi’de başlayan orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında 5 orman çalışan ile 5 AKUT gönüllüsünün alevlerin arasında kalarak şehit olması hepimizi yasa boğdu.

Sercan Utni, Hilmi Şahin, Eyüp Dereli, Tolunay Kocaman, Enes Kızılyel, Muharrem Can, İlker Onarıcı, Tekin Enes Sarıyıldız, Bayram Eren Arslan ve Alperen Özcan.

Hayatlarının baharında olan bu kahramanlar, ormanlarımızı canları pahasına savunarak vatan sevgisinin nasıl bir duygu olduğunu tüm dünyaya gösterdiler. Sonunda ise şehitlik mertebesine ulaştılar.

Birkaç satır yazarken bile insanın boğazının düğüm düğüm olmasının nasıl bir duygu olduğunu bu hadiseyle çok daha iyi anlarken, yeşil vatanı korumak için şehit olan kahramanlarımızın bundan sonra gönlümüzde yaşayacağından en ufak kuşkum yok.

Çok iyi biliyorum ki:

Esen her rüzgarda, her yaprak kıpırdamasında, her kuş cıvıltısında hatta aldığımız her nefeste…

Hep bu günü hatırlayacağız.

Yüreğimiz de ise hep aynı minnet duygusu…

Kahraman şehitlerimizi sonsuza dek unutmayacağız.

*

Vatan sevgisiyle dolu olan şehitlerimiz için yerine getirmemiz gereken önemli bir görevimiz var: ‘Şehitlerimizin emanetine sahip çıkmak.’

Doğal sebeplerden çıkan yangınlara karşı elimizden pek bir şey gelmeyebilir. Fakat insan kaynaklı yangınlar konusunda yapabileceklerimiz var. Çevremizdeki bilinçsizce hareket eden insanlara, her fırsatta doğayı korumanın önemini ve nasıl hareket etmeleri gerektiğini anlatmalıyız. Tam olarak söndürülmeyen bir mangal ateşinin, atılan bir izmaritin ya da cam şişenin nelere mal olabileceğini ısrarla belirtmeliyiz.

Hülasa güzel ülkemizin her karış toprağının değerini bilerek her zamankinden çok korumak zorundayız. Zamanı geri getiremesek de şehitlerimizin huzurla uyumalarını ancak bu şekilde sağlayabiliriz.

Yazımı burada noktalarken şehitlerimize Allah’tan rahmet, aileleri ile tüm yakınlarına sabır diliyorum. Şehrimizin ve ülkemizin başı sağ olsun.