Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi tarafından alınan karar doğrultusunda, Mustafa Kemal Atatürk Caddesinin dubalarla bölünmesi, son günlerde en çok tartışılan konuların başında geliyor. Caddede sıklıkla yanşan kazaların son bulacak olması sebebiyle alınan kararı memnuniyetle karşılayanlar olduğu gibi dubaların ambulans ve otobüslerin geçişini zorlaştırdığını veya trafiğin sıkışmasına neden olduğunu öne sürerek uygulamayı eleştirenlerin sayısı da bir hayli fazla.
Siyasilerin de tartışmaya dahil olması, meseleyi farklı bir noktaya taşırken, eleştirilerin Büyükşehir Belediyesi üzerinde toplanmasını anlayabilmek pek mümkün görünmüyor. Kararı alan kurum Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME). Büyükşehir Belediyesi ise UKOME’nin temsilcilerinden biri. Kararı aldığı tarih de yeni değil. Yaklaşık beş yıl öncesine dayanıyor. Fakat son dönemde yaşanan kazalar sebebiyle yeni uygulamaya konuyor. Hülasa Büyükşehir Belediyesi bu konuda sadece uygulayıcı konumunda.
Ayrıca ambulans ve otobüslerin geçişinde yaşanan sıkıntılar veya zaman zaman trafiğin sıkışmasının sebebi de bu uygulamadan kaynaklanmıyor. Yol dubalar ile bölünmeden önce ikisi geliş ikisi de gidiş olmak üzere toplam dört şerit vardı. Uygulama sonucunda şerit sayısı üçe ya da ikiye düşmedi, yine aynı. Fakat yasak olmasına rağmen cadde boyunca araçlarını park eden taşıt sürücülerinden dolayı dört şeritli yol bazı anlarda iki şeride düşüyor. Hatalı parklarla ilgili sorunu çözmek ise Büyükşehir Belediyesi’nin değil Trafik Şube Müdürlüğü’nün vazifesi.
Nitekim Atatürk Caddesi’nin dubalarla bölünmesiyle ilgili olarak Büyükşehir Belediyesi’ne karşı yapılan eleştiriler son derece haksız ve acımasız olduğu gibi sistematik olduğu konusunda da ciddi şüpheler uyandırıyor.
YAPILAN HİZMETİ GÖRMEZDEN GELMEYELİM
Millet bahçesi ve Dede Korkut Parkı, son günlerde en çok tartışılan konuların başında geliyor. Kulaklarımız aynı sözlere aşina; parklar bakımsız, harabe, oldukça kötü halde.
Fakat burada bir çelişki var: Bu yakıştırmaların yapıldığı parklara insanlar neden akın akın gidiyor?
Objektif olalım; eksikleri olsa da demek ki genel bir memnuniyet söz konusu.
*
Ayrıca şu da bir gerçek; iki park da gökten zembille inmedi. AK Parti tarafından Eskişehir’e kazandırıldı.
Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nin olduğu yerde fiziki şartları oldukça yetersiz olan ve yıkılma riski taşıyan eski stadyum vardı. Stadyum yıkıldı ve Sazova Mahallesi’ne çok daha yüksek kapasiteli ve dünya standartlarında bir stadyum yapıldı. Yıkılan stadyumun yeri ise Eskişehirlilere Millet Bahçesi olarak armağan edildi.
Dede Korkut Parkı’nın hikayesi de çok farklı değil. İl Özel İdaresi’nin olduğu yıllar. Sümer Mahallesi’nin ortasında dev bir arazi. Etrafında da yüksek ağaçlar, en dışında ise tel örgü. Eskişehir’in en değerli arazilerinden biri olan bu alanın önünden geceleri değil gündüzleri bile geçmek cesaret isterdi. Ağaçların boyunu geçen yaban otlarıyla dolu olan ve kimsenin yaklaşmaya cesaret edemediği bu yerle ilgili yırtıcı hayvanların yaşadığına dair çeşitli şehir efsaneleri bile konuşulurdu. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra Türk Dünyası Kültür Vakfı’na devredildi ve vakıf ile siyasi iktidarın büyük emekleriyle Eskişehir’in en güzel parklarından biri haline getirildi.
Nitekim eleştirelim, eksiklerini söyleyelim ama büyük emeklerle gerçekleştirilen bu hizmeti görmezden gelemeyelim.
