Türk deyince akla gelen ilk unsurlardan bir olan "ORDU", çağlar boyunca Türkler hem coğrafi konum dolayısı ile hem de siyasi konjonktür sebebi ile her an savaşa hazır olmak zorunda kalmıştır. Türk toplumunu da bugünlere de Türk Ordusu taşımıştır.

Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK “Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir. Ordumuz, Türk topraklarının ve Türkiye idealini tahakkuk ettirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız teminatıdır.” demiştir.

Türk Ordusunun, Türk Milleti için önemi ortada iken, Sivrihisar’da “ORDU CADDESİ” nin isminin “NABİ AVCI CADDESİ” olarak değiştirilmesi gündem olmuş, tepkide almıştı.

Sivrihisar’ da birçok cadde varken, Ordu Caddesi’ nin ismi neden, “Nabi Avcı Caddesi” olarak değiştirildi, en iyi değişikliği yapan kişi/kişiler bilir ama bu değişiklik, tarihi başarılarla dolu, özellikle kurtuluş savaşında “TÜRK ORDUSUN” na, her türlü fedakârlığı yapan Sivrihisar da kabul görmedi.

Sivrihisar halkı Kurtuluş Savaşı’nda, Türk ordusuna her türlü maddi ve manevi fedakârlıkları ile de dikkat çekti. Çanakkale, Kurtuluş Savaşı’nda 416 şehit verdi. SİVRİHİSAR halkı, da tüm mal varlığını bir araya getirerek, Türk Ordusu`na, bir uçak alınması için bağış da bulundu. Bağış ile alınan çift kanatlı Fransız yapımı Bregeue 14-B2 uçağına ise, "Sivrihisar Tayyaresi" adı verildi.

Kurtuluş Savaşı’nda, ilk mücadeleyi yapan ve kıvılcımı yakan da bir Sivrihisarlı olan Mülazım Ahmet Hamdi Bey’dir. Kurtuluş Savaşı öncesi, çoğu Rum olmak üzere, elli kadar çete, Samsun sancağı içinde, huzur ve asayişi kökünden sarsmış, 9 Mart 1919’ da, İngilizler de, Samsuna 200 kişilik askeri birlik çıkarmışlardı. İngilizler, bir müfrezesini de Merzifon’a gönderdiler.
Bu gelişmelere ilk tepki, 17-18 Mart 1919 gecesi, Samsun’daki, Türk Birliği’nden geldi. Bu birlikte görevli, Sivrihisarlı Mülazım (Teğmen) Ahmet Hamdi Bey, askerleri ile dağa çıkarak mücadele başlattı. Kurtuluş Savaşı’nın, ilk kıvılcımını da böylece başlatılmış oldu. Mülazım Ahmet Hamdi Bey’ in, bu davranışı, son derece önemli idi. Bu olaydan sonra, İngilizler büyük endişeye kapıldılar. Gelişmeleri dikkatle değerlendirdiler.
Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’dan 22 Mayıs 1919’da, hükümete verdiği raporda: " İngiliz kıtasının, Samsun’ a çıkması üzerine, memleketin yabancı istilasına uğradığı hissine kapılan ve Rum taşkınlıklarına kızan, 15. fırka (Tümen) makineli Tüfek Subayı Ahmet Hamdi Efendi. Rum çetelerinin, Türk Köylerine ve halkına yapmakta oldukları zulüm ve tecavüzden üzülerek, bir makineli tüfek ve emrindeki askerlerle, 17- 18 Mart gecesi dağa çıkmıştır. " tespitleri yer almıştı.
Kurtuluş Savaşı’nda, ilk kıvılcımı yakan Sivrihisarlı Yedek Subay Halil İbrahim oğlu 1316- 1900 doğumlu Ahmet Hamdi Bey(AYKER)" in bu kahramanlığı, Genel Kurmay Başkanlarımızdan, Rahmetli Fevzi Çakmak Paşa’nın anılarında da görmek mümkündür.

Yine Kamuran Gürün, "Savaşan Dünya ve Türkiye" adlı kitabında," Mülazım Ahmet Hamdi Bey dağa çıkarak, İngilizlere nota verdirmesine, Mustafa Kemal Paşa’nın görevlendirilmesine, KURTULUŞ SAVAŞI’ NIN DOLAYISIYLA DA OLSA, BAŞLANGICINA SEBEP OLMUŞ OLUYORDU." ifadelerini kullanmıştır.
13 Eylül 1919’da Sivrihisar’a gelen Ali Fuat Paşa Sivas’ta Kongre Heyet-i Merkeziye-sine 14 Eylül’de çektiği telgrafta, maiyetindeki müfreze ile Sivrihisar’a geldiğini ve her tarafta çok iyi karşılandığını; buradan birkaç bin “milli efrad” alarak, Eskişehir’e hareket edeceğini bildirmişti.

Ayrıca Sivrihisar’da Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulması ile ilgili olarak 17 Ekim 1919’da yapılan seçimlerde; “Heyet-i idare”ye oluşturulmuş ve Kurtuluş Savaşı’na da önemli katkılar sağlamıştı.

İstiklal Savaşı’nda Türkiye Cumhuriyet’inin, İlk Bakanlar Kurulu Toplantı’sı da Sivrihisar’da yapıldı. Hatta Büyük Önder Atatürk, Sivrihisar’ a teşriflerinde bugün restorasyonu yapılarak hizmete sunulan Zaimoğlu Hacı Ali Ağa’nın evlerinde misafir olarak kaldı.

Tahsin Özalp da,1960’da yayınlanan “Sivrihisar Tarihi” adlı kitabında, “1335 senesi sonunda, ilk tayyareyi Sivrihisar almış, orduya ihdas etmek şerefini kazanmıştır” ifadelerine yer vermiştir.

Atatürk de özel not defterine, kendi el yazısı ile “Sivrihisar’dan, tayyare bedeline verilmek üzere, Osmanlı Bankası’nın, 4 bin lira çeki Eskişehir Mebusu Mehmet Efendi’dedir. (Fevzi Paşa’ya verilecektir.)” ifadelerini düştüğü de görüldü.

Sivrihisar gibi nice il, ilçe ve köylerimiz, Kurtuluş Savaşı’na, Ordumuza maddi ve manevi, katkıda bulundu. Bu inanç ve azimle de, Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Nitekim Büyük Önder Atatürk, “1919 yılının Mayıs'ında, Samsun'a çıktığında, elimde maddi hiç bir kuvvet yoktu. Yalnız Türk milletinin asaletinden doğan ve benim vicdanımı dolduran, yüksek manevi bir kuvvet vardı. İşte ben, bu ulusal kuvvete, Türk milletine güvenerek işe başladım” demiştir.

Ordumuz, yurt dışından ve yurt içinden gelecek veya gelebilecek tehdit ve tehditlere karşı savunma ve caydırıcılık görevini üstlenmiş olan silahlı devlet kuruluşudur. Vatanımızın ve Türk Milletinin varlığının da teminatıdır. Bu nedenle de ordu ile ilgili değerler korunmalı, Türk Ordusunun, caddelere verilen ismi yaşatılarak da zihinlerde ve hafızalarda sürekli canlı tutulmalıdır. Kurtuluş Savaşı’nda ordumuza her türlü fedakârlığı yapan Sivrihisar halkı ve belediye de ilçede “ORDU CADDESİ”ni, tekrar hayata geçirmelidir.