Odunpazarı Belediyesi tarafından bu yıl 8.’si düzenlenen Uluslararası Eskişehir Odunpazarı Seramik Pişirim Teknikleri Çalıştayı geçtiğimiz gün başlarken, açılış törenine Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un konuşması damgasını vurdu.
Başkan Kurt’un söz konusu açıklamasının satır başları şu şekilde:
“Biz belediyeciliği sadece yaptığı bina ile ölçenlerden değiliz. Kaç tane bina yaptın. Belediyeci bina yapmaz. Belediyeci bu ülkenin; sanatını, kültürünü ayakta tutar. Burada gayretimiz, çabamız, budur.
…İşte bu kültür, ama bundan bir haber olanlar ormanlar yandı, sel geldi, deprem oldu ne yapalım Allah’tan diyor. Önlem alın. Bunlar olmadan önce aklınızı kullanın. Bunları engelleyecek önlemleri alın. İşte sanat bunun için lazım.
Ama siz hayatı sadece duble yol, köprü, rant, para olarak görürseniz bunları göremezsiniz, önlem de alamazsınız. Onun için Odunpazarı’nda sanat, kültür ve bilim olacak diyoruz.”
***
Evet efendim; Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un sanat ve kültürün önemini vurguladığı bu sözler en başta kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?
Ne var ki seramik pişirim tekniklerinin sergilendiği sanat temalı bir programın açılış konuşmasında bile Başkan Kurt’un bir kez daha siyaset yapmadan duramadığına tanık oluyoruz.
Seramikle başlayan konuşmasında ne doğal afetler kalıyor, ne de köprü ve yollar. Fazlasıyla yadırganacak bir durum olduğu muhakkak.
Oysaki çıkarsınız:
Dünyaca ünlü güncel seramik sanatçıları Arlene Shechet, Bertozzi & Casoni, Betty Woodman’dan bahsedersiniz.
Pera Müzesi’nin sanatsal önemine değinirsiniz.
Çağdaş Türk seramikleri koleksiyonundan söz edersiniz…
Lakin siyaset yapmazsınız, yapmamalısınız!
‘Ormanlar yandı, sel geldi, deprem oldu, önlem alın!’ demek ne de kolay. Lakin bu sözlerinizde gerçekten samimiyseniz, söz konusu etkinliğe ayrılan bütçeyle afetten zarar gören vatandaşların yaralarını sararsınız.
Ama ne mümkün…
***
Mademki Başkan Kurt sanatsal bir etkinlikte siyasetten dem vurdu, o halde bu konuda da birkaç kelam edelim.
‘Sanat ruhun gıdasıdır’ demişler demesine de sadece ruhun doyması bir anlam ifade etmiyor.
Bakıyorsunuz:
Çöpleriniz alınmamış, çöp tanklarının etrafı yığınla çöp dolmuş.
Cadde ve sokaklar başıboş sokak hayvanlarının barınağı olmuş.
Ara sokaklar asfalt yüzü görmediği için köstebek yuvasına dönmüş.
Deprem gerçeğini bilindiği halde belediye tarafından kentsel dönüşüm konusu yıllar yılı ihmal edilmiş.
Vatandaş emlak ve ilan vergisinden katı atık bedeline kadar belediyeye para ödemekten bitap düşmüş.
Ama olsun; belediyemiz tarafından düzenlenen sanatsal etkinliklerle çok şükür ruhumuz doyuyor mu diyeceğiz?
Güldürmeyin Allah aşkına…
Yorum sizlerin.
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Herkes aynı şeyi düşünüyorsa, hiç kimse fazla bir şey düşünmüyor demektir.
- Walter Lippmann