Taşeron işçiler açısından çalıştıkları işyeri çok önemli değil… İşyerleri neresi olursa olsun işleri çok zor.

Büyükşehir Belediyesi’nde çalışanların ise çok daha zor…

Konumlarından kaynaklanan sıkıntıların üzerine ekstra sıkıntılar ekleniyor.

En etkili olanların başında da maaşlar geliyor.

Maaşlarını gününde almaları söz konusu değil… Her ay gecikiyor.

Bu ay yine gecikti.

Yalnız gecikme süresi iki gün…

Onun için “gecikti” sayılmıyor.

İşçiler böylesi kısa süreli gecikmelere dünden razılar.

Ödemede fazla gecikme yok.

Ancak karşılaştıkları başka sıkıntılar var.

BAKIŞ sütunlarında dile getirdik. Okurlarımızdan anımsayanlar olacaktır.

Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan taşeron işçiler için “maaşları düşürme” kararı alındı.

Oranları farklı…

Yüzde 5 ile yüzde 20 arasında değişiyor.

Parasal tutarları için “yüksek” demek yanlış olmaz.

Taşeron işçilerin hali ortada… Borç harç zor geçiniyorlar.

Bütçeleri sürekli açık veriyor.

“Maaş düşürme” kararı uygulamaya konulduğunda bütçelerdeki açık daha da büyüyecek.

Dahası var.

Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçileri kapsayan toplu iş sözleşmeleri imzalandı.

Sözleşmeler şu veya bu oranda da olsa “maaş artışı” içeriyor.

Emekli maaşlarına da miktarı komik olsa da zam yapıldı.

Maaş artışı döneminde “maaşları düşürme” olacak şey mi?

Elbette ki hayır…

Kararı duyururken “umarız olmayacak iş oldurulmaz” dedik.

Demesine dedik de boşuna…

Burası Eskişehir Büyükşehir Belediyesi… Oldurulan nice olmayacak işler var.

“Maaş düşürme” de olduruldu.

Taşeron işçilerinin aldıkları maaş bir önceki aya göre çok düşük…

Hepsi kara düşüncedeler…

Aslında yapılan işin yasalara uygunluğu tartışmalı…

“Yasalara aykırı olduğu” düşüncesinde olan hukukçular var.

İşçiler dava açsalar kazanabilirler.

Öyle olmasına öyle de nasıl dava açacaklar?

“İşten atılma” korkusu var.

Onun için ne yasal haklarını kullanabiliyorlar ne de seslerini çıkartabiliyorlar.

Ne yazık ki, onların haklarını arayacak bir örgüt de yok.

Çaresizlik içerisinde bekliyorlar.

Bu ay ki sıkıntı yalnızca bununla sınırlı değil… Yaratılan ekstra bir sıkıntı daha var.

“Maaşlar yattı” haberi ile birlikte maaşlarını çekmeye giden taşeron işçilerden bazıları ekranda karşılarına tablo karşısında şaşırıp kaldılar.

Karşılaştıkları tablo şaşırılmayacak gibi değil ki…

Ekranda görülen “hesap bakiyesi” ile almaları gereken paranın uzaktan yakından ilgisi yok.

Maaş olarak yatırılan parayı “maaş düşürme” ile açıklamak da olanaksız…

“Hesap bakiyesi” olarak görülen paranın miktarı çok düşük…

Aralarında “çok komik” denilebilecek miktarlar bile var.

Örneğin 500 TL…

Yazım hatası yok da yazı ile de belirtelim…

Yalnızca Beş Yüz Türk Lirası…

İnanılır gibi değil… Ama ne yazık ki gerçek…

Ekranda bu tutarı gören işçiler şaşırmasın da ne yapsınlar.

Gözlerine inanamazlar.

Gerçek olduğunu anlayınca da tam anlamıyla “şok” geçirirler.

Olan yine olacak şey değil…

“Nedeni ne” mi?

Söyleyelim… “Maaş düşürme” ile uzaktan yakından ilgisi yok. Olamaz da zaten.

İşçileri şaşkına çeviren olayın nedeni “hesap hatası…”

Söylenilenlere bakılırsa “puantaj hesabı yanlış yapılmış…”

Öyle ise yapılan büyük bir yanlış…

Kabul edilebilir bir yanı da yok.

“Personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı” ya da taşeron aracılığıyla işçi çalıştırma “yeni bir uygulama” değil… Uygulamanın başlangıcı yıllar öncesine dayanıyor.

Doğal olarak o hesaplama da ilk kez yapılmıyor.

Kim bilir kaç yıldır yapılıp duruyor.

Onun için “acemilik” falan söz konusu olamaz.

Sözü fazla uzatmaya gerek yok.

Yapılan yanlışta “olabilir” denilebilecek bir yan bulunmuyor.

Kesinlikle kabul edilemez.

Olacak şey değil… Ama bu da olduruldu.

Yapılacak iş belli...

Hesaplardaki yanlış düzeltilecek… Yeni hesaplamaya göre oluşan farklar işçilerin hesabına yatırılacak.

Bari bu çabuk yapılsa…

Yapılsa da işçiler kabul edilemeyecek bir yanlışın faturasını daha fazla ödemeseler.

Yapmayın beyler yapmayın…

Başka hesaplar peşinde koşacağınıza şu puantaj hesaplarının doğru dürüst yapılmasını sağlayın.

Sağlayın da kulaklarınız taşeron işçiler tarafından çınlatılmasın…