Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir terim var: selfitis. Selfitis, kendini sürekli olarak fotoğraflama ihtiyacı hissetme durumudur. Bu terim, 2014 yılında ilk kez kullanıldığında bir espri olarak başlamıştı, ancak son zamanlarda özellikle gençler arasında yaygın bir hal aldı.

Selfitisin nedenleri arasında dikkat çekme, beğeni toplama ve kabul görme isteği yer alıyor. Sosyal medya platformlarının popülerliğiyle birlikte, insanlar kendilerini sürekli olarak paylaşıyorlar ve diğer insanların beğenisini kazanmak için fotoğraflarını sürekli olarak güncelliyorlar.

Ancak, selfitisin psikolojik etkileri hakkında endişeler de var. Özellikle gençler arasında, sürekli olarak kendilerini fotoğraflama ihtiyacı hissetmek, özgüven eksikliği ve güvensizlik gibi sorunlara neden olabilir. Ayrıca, sosyal medya araçları üzerinden sürekli olarak beğeni, takipçi ve yorumların kontrol edilmesi, anksiyete ve depresyon gibi duygusal problemlere yol açabilir.

Selfitisle mücadele etmenin bir yolu, sosyal medya kullanımını sınırlamak veya tamamen kesmek olabilir. Ayrıca, kendine güveninizi artırmak için başka aktivitelere odaklanmak ve kendinize zaman ayırmak da faydalı olabilir.

Sonuç olarak, selfitisin bir espri olmaktan çıkıp ciddi bir konu haline gelmesi, sosyal medya kullanımının psikolojik etkileri hakkında daha fazla tartışmaya neden oldu. Kendinizi sürekli olarak fotoğraflama ihtiyacı hissediyorsanız, bu davranışın nedenlerini ve sonuçlarını anlamak için profesyonel yardım almanız faydalı olabilir.

bir-iki-uc-selfieee-tamay-uysal

GÜNÜN SÖZÜ:

Teknoloji hareketleri kesin ve acımasız yapıyor. Bununla birlikte insanları da.

- Theodor Adorno