Korona virüsün yayılması durdurulamıyor.

Yayıldıkça yayılıyor.

Günlük tespit edilen vaka ve hasta sayısında ciddi artış var.

Aynı şekilde yaşamını yitirenlerin sayısı da alabildiğine artmış durumda…

İki hafta önce alınan yeni önlemler var.

“Sokağa çıkma yasağı” da kapsıyor.

Çok sayıda işyeri yeniden kapandı.

Haziran ayı başında başlatılan “kontrollü sosyal yaşam” dönemi sona erdi.

Yeniden “kısıtlamalı yaşam” dönemi başladı.

Yeni önlemlerin alınışının üzerinden iki hafta geçti.

Ortaya çıkan sonuçlar, ne yazık ki çok olumlu değil…

Uzmanlar “yeni önlemler şart” diyorlar.

Ancak, alınıp alınmayacaklar henüz belli değil…

Alınsalar da görünen şu ki, korona virüs belası daha uzun tamamen defedilmeyecek gibi…

BİREYSEL TEMİZLİK TAMAM DA YA KENT TEMİZLİĞİ

Korona virüsle mücadelede uyulması sürekli yinelenen üç kural var.

Maske, mesafe ve temizlik…

Maske takmak konusunda artık fazla sıkıntı kalmadı.

Dışarıda maskesiz dolaşana pek rastlanılmıyor.

“Sosyal mesafe” konusunda aynı şeyi söylemek çok zor…

Market kasalarının önünde oluşan kuyruklarda bile sosyal mesafeye pek uyulmuyor.

1-2 metre mesafe şöyle dursun yarım metre mesafe bile olmadığı oluyor.

Tamam, sorumluluğun büyüğü müşterilerde…

Ancak bu, marketlerin “bir şey yapamayacağı” anlamına gelmiyor.

Onların da yapması gereken çok şey var.

Bu konuda uyarılsalar iyi olur.

“Bireysel temizlik” konusunda bir tespitte bulunmak çok zor…

Umarız ki, evlerde temizlik kurallarına gereken özen gösteriliyordur.

“Bireysel temizlik” tamam… İnsanların kendi görevi…

Ancak, korona virüs salgınında bireysel temizlik kadar kent temizliği de çok önemli…

Bunun yerine getirildiğini söylemek çok zor.

Eskişehir’deki cadde ve sokakların hali ortada…

“Temiz” demek olanaksız…

Araç yolları toz toprak içinde…

Son günlerde hafif de olsa yağmur yağışı var.

Caddeler ıslanıyor ama temizlenmiyorlar.

Yaya yollarının hali de çok farklı değil…

Salgın öncesinde işyerleri tarafından kısmen de olsa yıkanıyorlardı.

Şimdi çoğu işyeri kapalı…

Açık olan işyerlerinde de kimsede moral yok.

Siftahsız kapatılan işyerlerinde “dükkan önü temizlemek” kimsenin içinden gelmiyor.

Uzun sözün kısası, cadde ve sokaklar temiz değil…

Temizlemesi gerekenler de belli…

Elbette ki, belediyeler.

Bulvar ve büyük caddeler, Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluluğunda… Mahalle içlerindeki cadde ve sokaklardan da Tepebaşı ve Odunpazarı Belediyeleri sorumlu…

Sorumluluklarını yerine getirdikleri söylenemez…

Aylar var ki, cadde ve sokakların yıkandığına tanık olunmadı.

Yıkanmaların önleyecek bir şey yok.

Hafta içi akşam saatlerinde ve hafta sonunda tam gün sokağa çıkma yasağı var.

Doğal olarak araç trafiği falan da olmuyor.

Caddeler de sokaklar da bom boş…

Bu iyi bir fırsat…

Büyükşehir belediyesi hafta sonu günlerini ağaç budama işine ayırdı.

Caddelerde trafik olmadığı için budama çalışmaları rahatça sürdürülüyor.

Peki, ağaç budama çalışmalarının yanı sıra caddelerin yıkanması sağlanamaz mı?

Elbette ki sağlanabilir…

Odunapazarı ve Tepebaşı Belediyeleri de kendi sorumluluklarında bulunan cadde ve sokaklarda aynı işi yapabilirler.

Dahası üç belediye arasında işbirliği ve koordineli bir çalışma da yapılabilir.

Bunun önünde bir engelin olmaması gerek.

Üç belediye birlikte çalışarak cadde ve sokakları ter temiz yapabilirler.

Bu konuda en küçük bir engel yok.

Yeter ki istesinler.

Artık istemeliler ve cadde ve sokakları yıkayıp temizlemeliler.

Evet… “Bireysel temizlik” çok önemli… Aynı şekilde kent temizliği de en az “bireysel temizlik” kadar önemlidir.