Korona virüsle mücadele kapsamında alınan yeni önlemler uygulamaya konuldu.

65 yaş üstü ve 20 yaş altı için ekstra bir “sokağa çıkma yasağı” yok.

Günün belirli saatlerinde sınırlı bir sürede sokağa çıkabiliyorlar.

Ancak, toplu taşıma araçlarına binmeleri yasak…

Dışarıya çıkabiliyorlar ama toplu taşıma araçlarına binemiyorlar.

Ya taksiye binecekler ya da yürüyecekler.

Bunun yarattığı sıkıntılar büyük.

65 yaş ve üstündeki insanların da gereksinimleri var.

Bazılarının, gereksinimlerini karşılayabilecek bir yakını olabilir.

Olmayanların sayısı da oldukça fazla…

Gereksinimlerinde bazılarını yürüyüş mesafesindeki yerlerden karşılayabilirler.

Ancak, yürüyüş mesafesinde karşılayamayacakları gereksinimleri hiç yok değil ki…

Bankalara işleri düşebilir.

Her şeyden önce aybaşlarında maaşlarını çekecekler.

“Bankamatiklerden çeksinler” demek kolay…

Ancak, yaşama geçirmek o kadar kolay değil…

Maaşlar farklı bankalardan alınıyor.

Tüm bankaların, Eskişehir’in her yerinde bankamatiği yok ki…

Kenar mahallelerde bankamatiği olan banka sayısı çok az…

Bu insanların maaşlarını çekmeleri için kent merkezine inmeleri gerek.

Yasakla birlikte toplu taşıma araçlarından yararlanamıyorlar.

Taksiyle gidip gelmeleri bütçelerini fazlasıyla sarsar…

İyi de ne yapacaklar?

“Yürümek” dışında seçenekleri yok.

Mesafe kısa olsa sorun değil…

Gereksinimlerini karşılamak için oldukça uzun mesafeyi kat etmesi gerekenler var.

Onlar nasıl yürüyerek gidip gelecekler?

Ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalacaklar.

Buna bir çözüm bulmak gerek…

Korona virüs, 65 yaş ve üstündeki insanlar için daha fazla risk oluşturuyor.

Alınan önlemler de “onları korumak” amacını taşıyor.

Bunlar tamam da, “önlem” diye her şeyden yoksun bırakmak da biraz fazla…

****

Can kurtaranlara engel olunmasın

112 Acil Servis’in işlevi adından belli…

Kısaca “vaklara en kısa sürede ilk müdahalede bulunma” denilebilir.

Korona virüs salgını ile birlikte, tüm sağlık birimlerinde olduğu gibi 112 Acil Servis’te de iş yoğunluğu alabildiğine artmış durumda…

“Ekipler sürekli hareket halinde” dense olur.

Bunu, hastane güzergahlarındaki ambulans trafiğinden anlamak olanaklı…

Tüm sağlık çalışanları gibi, 112 Acil Servis görevlileri de olağanüstü bir çaba harcıyorlar.

İşleri de çok ama çok zor…

Aynı zamanda risk de içeriyor.

Ne kadar teşekkür edilse azdır.

Ne yazık ki, zaten çok zor olan işlerini iyice zorlaştıran bazı olumsuzluklar var.

Birisi, gereksiz telefonlar…

112 Acil Servis Komuta Merkezi’ni “danışma” gibi görenler çıkabiliyor.

Olmayacak şeyler için arıyorlar.

Dahası arlarında “laftan anlamayanlar” da olabiliyor.

Böylesi gereksiz aramalar, servis görevlilerini boş yere oyalıyor.

Belki de, gerçekten ihtiyacı olan insanların servise ulaşmasını engelliyor.

Bu olumsuzluğu karşı alınabilecek bir önlem yok.

Sorumluluk tamamen bireylere düşüyor.

Bunun yanı sıra daha etkili olan bir başka olumsuzluk var.

Eskişehir’in trafik altyapısı ortada…

Yükü kaldıramıyor.

Özellikle ana ulaşım hatlarında ciddi tıkanmalar yaşanıyor.

Ambulanslar da bu trafiğe çıkıyor.

Neden çıktıkları da malum…

“Can kurtarmaya” gidiyorlar.

En küçük bir engelle karşılaşmaları gerekiyor.

Gereken o da her zaman öyle olmuyor.

Ambulansların, araçlar arasında sıkışıp kaldıkları çok oluyor.

Bunun yaratacağı sonuçlar belli…

Ekiplerin, vakaya ulaşımı gecikecek… Doğal olarak vakaya da ilk müdahale gecikmeli yapılabilecek.

Belki de kurtarılabilecek bir can kurtarılamayacak.

Onun için ambulansların önüne en küçük bir engel çıkartılmamalı.

Bu, yasal zorunluluk olmanın ötesinde yurttaşlık görevidir.

Korona virüs salgının ulaştığı boyut ortada…

Acil Servis hizmetleri her zamankinden çok daha fazla önem kazanmış durumda…

Onun için bireysel sorumluluklar ihmal edilmemeli…

Ambulans bekleyenlerin yerinde olunabileceği düşünülmeli…