Korona virüs, tam anlamıyla büyük bir bela…
Defetmek de kolay değil…
En küçük bir fırsat bulmaya görsün, azgınlaştıkça azgınlaşıyor.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de alabildiğine yayıldı.
Ulaşmadığı yerleşim birimi yok.
Büyüğüyle küçüğüyle tüm yerleşim birimlerinde varlığını gösteriyor.
Etkili önlemler alınması kaçınılmaz hale gelmişti.
Gecikmeli olarak da olsa alındılar.
Yeni önlemler “sokağa çıkma yasağı” da içeriyor.
Hafta sonları iki gün “tam kapanma” var.
Hafta içi günlerde de Saat 21.00’den sabah Saat 05.00’e kadar yine sokağa çıkma yasak.
Çok sayıda işyeri yeniden kapatıldı.
En fazla etkilenen de kuşkusuz hizmet sektöründe faaliyet gösteren işyerleri.
Bu sektördeki esnaf ve tüccarların işi gerçekten çok zor…
Çoğunun “tek kuruş” bile geliri yok.
Giderlerde ise en küçük bir azalma söz konusu değil…
Kiralar da çalışıyor vergiler de…
Ayakta kalmaları olanaksız…
Gelecekte “açılma izni” verilse bile büyük bölümü açılamayacak.
Esnaf ve tüccarlar “destek” diye feryat ediyorlar.
Feryatlarının duyulmaması söz konusu değil…
Elbette ki, duyuluyor.
Duyulmasına duyuluyor da karşılığında yapılan bir şey yok.
Merkezi yönetimin gerçek anlamda “destek paketi” hazırlaması şart…
Bu konuda çok şey söyleniyor.
Ancak şu ana kadar atılmış somut bir adım yok.
Tamam… Asıl sorumluluk merkezi yönetimdi…
Peki, yerelde “destek” anlamında hiçbir şey yapılamaz mı?
Elbette ki yapılabilir.
BELEDİYELER DEVREYE GİRMELİ
Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’tan “üyeleri için yardım” talebinde bulundu.
Talep karşılıksız da kalmadı.
Odunpazarı Belediyesi Aşevi’nde erzak paketleri hazırlanıp Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen’e teslim edildi.
İhtiyaç sahiplerine dağıtılacak.
Odunpazarı Belediyesi tarafından yapılan, Büyükşehir Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi tarafından yapılamaz mı?
Neden yapılamazsın?
İstenirse elbette ki yapılabilir.
Odunpazarı Belediyesi’nin yaptığı, küçük de olsa bir destek örneği…
Büyükşehir Belediyesi tarafından daha fazlası yapılabilir.
Bu konuda Ankara Büyükşehir Belediyesi gibi somut bir örnek de var.
Salgın boyunca neler yaptı neler.
Benzerleri Eskişehir’de de yapılabilir.
Yapılmalıdır da…
ODALAR NE GÜNE DURUYOR
Ticaret Odası, Sanayi Odası ve Ticaret Borsası her anlamda güçlü örgütlenmeler.
Gelirleri de oldukça iyi…
Aidatların yanı sıra bir sürü işlemden gelir sağlıyorlar.
Ciddi miktarda nakit paralarının olması gerekir.
Paralar, banka hesaplarında duruyor.
Orada duracağına, dara düşmüş üyeler için kullanılamaz mı?
Elbette ki, kullanılabilir.
“Karşılıksız verilsin” diyen yok.
Kredi olarak kullandırılsın.
Ancak, geri ödemelerde faiz alınmasın.
Böylesi bir uygulama yapılamaz mı?
Elbette ki yapılabilir.
Yapıldığında büyük yarar da sağlar.
Salgının başlangıç dönemlerinde yapılmadı.
Esnaf ve tüccarlar gerçekten çok zor durumda kaldılar.
Şimdi ikinci kapanma dönemi başladı.
Büyük bölümü bu dönemi atlatamaz.
Onun için yardım gerensimi şimdi çok daha büyük.
ETO ESO ve ETB yönetimleri bunu bilmiyorlar mı?
Elbette ki biliyorlar.
Kendileri de işin içerisindeler zaten…
O zaman ne güne duruyorlar?
Böylesi bir günde üyelerinin imdadına yetişmeyeceklerse niye varlar ki?
