Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Mayıs Ayı Olağan Toplantısı başladı.

İlk oturumda yaşananlara bakıldığında “değişen bir şey yok” dense yanlış olmaz.

Yine “gerginlik” yaşandı.

“Nedeni” mi?

Görüşülmeleri sırasında “gerginlik” oluşan iki konu var.

Ancak “gerginlik nedeni” olarak görmek çok zor…

“Gerginlik nedeni” olmaları şöyle dursun tartışılacak yanları bile yok.

Onun için “asıl neden inatlaşma” demek yanlış olmaz.

Konulardan birisi Odunpazarı Belediyesi tarafından yapılması planlanan güneş enerjisi santrali… Yapılacağı yer de Türkmen Tokat Mahallesi…

Projesi hazır…

Odunpazarı Belediyesi’ne getireceği bir yük yok.

Maliyeti uluslar arası bir kuruluş tarafından karşılanacak.

Ayrıca belediyeye yük getirse ne olacak?

Sağlayacağı yarar oldukça fazla…

Böylesi bir projeyi karşı çıkılabilir mi?

Elbette ki hayır…

Böylesi projelerin hiç tereddütsüz desteklenmesi gerekir.

Gereken bu da yapılan ne?

“Tam tersi” dense olur.

Projenin yaşama geçirilmesi için Büyükşehir Belediye Meclisi’nin kararı gerekiyor.

Dosya, yaklaşık 8 ay önce Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gelmesine karşın hala karara bağlanmış değil…

İlgili komisyonda bekliyor.

Daha doğrusu da bekletiliyor.

Nedenini anlamak olanaksız…

Dosya ile ilgili bir “itiraz” falan yok.

Konu üzerindeki konuşmalara bakıldığında “neden kısasa kısas anlayışı” demek yanlış olmaz.

Neymiş efendim…

“Odunpazarı Belediye Meclisi’nde gündeme getirilmeyen, 5 Kasım 2015 tarihinden bu yana bekletilen konular var” imiş…

Desteklenmesi gereken bir projenin, böylesi bir gerekçe ile engellenmesi olacak şey değil…

Akıl sır erdirmek olanaksız…

Denmez ya… “Hadi olmuş bir kere” denilsin…

Ya sonrasına ne demeli?

Aylardır ilgili komisyonda bekletilen konu, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne resen getirildi.

Sert tartışmalardan sonra oylandı.

Oylama sonucu “kabul” değil “ret”…

Bu sonucu yaratan da Adalet ve Kalkınma Partili üyeler.

“Ret” oyu vermelerinin nedeni de “resen gündeme getirilmiş olması”…

Böylesine önemli bir konuda böylesi bir gerekçe olacak şey değil…

Ancak olduruldu.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt “engelleme tescil edilmiş oldu” diyor.

Bu sözlere kim “haksız” diyebilir ki?

Hiç kimse…

Adalet ve Kalkınma Partili üyeler bile diyemezler.

Nasıl bir gerekçe gösterirlerse göstersinler “haklı” olamazlar.

Yaptıklarına tam anlamıyla “engelleme” denir.

Büyükşehir Belediye Meclisi’nde “gerginlik” yaratan diğer konu İnönü İlçesi’ndeki cadde ve sokaklar.

Meclis Üyesi de olan İnönü Belediye Başkanı Kadir Bozkurt diyor ki

“…12 metre üstü yolların Büyükşehir Belediyesi’nce, 12 metre ve altı yolların İnönü Belediyesi’nce yapılmasını istiyoruz…”

Dediklerinin özeti bu…

Kızacak, öfkelenecek bir yan var mı?

Kesinlikle hayır.

Ancak Büyükşehir Belediye Başkanı kızıp öfkelendi.

“Talebe karşılık” olarak söylediklerine bir bakın…

“…Siz ilçe belediyelerinin hangi hizmetlerini yapıyorsunuz, çöp toplamak dışında? Ben sokak ve yollarınızı yapmam.”

“…Ben senin oynadığın oyunları görüyorum. Bunları bütün halka anlatacağım. İstersem seni meclisin dışına atabilirim. Ben yollarınızı yapamam, size yetki de devredemem…”

Bu sözleri söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı, muhatabı da İnönü Belediye Başkanı…

İnsan kulaklarına inanamıyor.

Bırakın Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir belediye başkanına karşı söylenmelerini sokakta bir vatandaşa karşı bile söylenmezler.

Söylenmelerini “haklı” çıkartacak hiçbir gerekçe olamaz.

“Saygı” diye bir şey var.

Söylenecek daha çok şey var ama neyse…

Büyükşehir Belediye Meclisi’nde “gerginlik” yaratan iki konuyu aktardık.

“Gerginlik” yaratacak bir yanları var mı?

Eller vicdana konulduğunda verilecek yanıt “kesinlikle hayır” olur.

Başlangıçta da belittik…

Yaşanan gerginliklerde görüşülen konuların payı “yok” denilecek kadar az…

“Asıl neden” denilebilecek tek şey var.

O da inatlaşma…

Geride kalan 3 yılı aşkın sürede ortadan kaldırılamadı.

Geriye kalan sürede kaldırılabilir mi?

Keşke kaldırılabilse… Ne yazık ki ümitli olmak olanaksız…

İnatlaşmanın kime ne kazandırdığını bilemeyiz… Ancak Eskişehir’e çok şey kaybettirdiği kesin…