Yazmak bir ihtiyaçtır tıpkı okumak gibi.
Ses okumaktır okudukça anlamak anladıklarını dökmek, döktüklerinle fayda sağlamaktır.
Okumak doğduğun topraklara ektiğin bir ağaçtır. Geliştikçe meyve veren bir hayat. Bu meyveleri hak etmeden toplamak sabırsızlık, yeşertmek büyütmek ve toplamak sabırdır.
Sizce bu kainatta düşmanlıklar kimler arasındadır? Ve mücadele olarak adledilen şey koparmakla eş değer midir?
Kainatta düşmanlıklar gelişim gösterenler ve gelişmeyenler arasındadır. Meyveleri hak etmeden toplayanlar velakin yeşerten büyüten ve toplamak için yol alanlar arasındadır. Bu yol umut yoludur. İçeride var edilen umut yolu insanın içerisinde boşa mı var edilir? Yoksa ona hak mı görülür? Hak etmeyenler umut besler mi? Yoksa umut bir hak ediş midir?
Umudunu kaybedenler fazlasıyla umut edenlerdir. Umut onlarındır ve hep onların olacaktır.
İçindeki ses bir buğday hakkında ne düşünüyor ise ve içindeki ses bir insan hakkında ne düşünüyor ise bu içindeki ses kendin hakkında ne düşünüyor ise, tuttuğun terazi odur. Terazi ne ile doluysa, tuttuğun odur.
Ve okumak, az şeyle çok şey öğrenme sanatıdır. Yoktan var edildiğini unutmamak gibi. Sade ve anlaşılır. Unutmayın gelişenler, aslına bakarsanız bunların hiçbirine mecbur değilsiniz.
Gelişmek, güçlü olmaktır.
GÜNÜN SÖZÜ:
Hepiniz o ağacın bakan gözlerini gördünüz. Ve bizler o ağacın bakan gözlerini gördük.