Türkiye futbol liglerinde yeni sezon hazırlıkları sürüyor.

Eskişehirspor’un başında yeni bir yönetim var.

Kongrenin dördüncü toplanışında oluşturuldu.

Nasıl oluşturulduğu da malum… Dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın büyük payı var.

Onun müdahalesi olmasaydı nelerin olabileceğini kestirmek olanaksız…

Sonunda bir yönetim oluşabilirdi.

Ancak oluşan yönetim Eskişehirspor’un derdine derman olamazdı.

Neyse…

Oluşan yeni yönetimin başkanı Sinan Özeçoğlu…

Başarılı bir işadamı… İş yaşamında olduğu gibi spor kulübü yönetiminde de başarılı… Eskişehir Basket’i nereden alıp nereye çıkarttığı ortada…

“Eskişehirspor sevdalısı” olduğu da tartışılmaz…

Uzun sözün kısası Eskişehirspor Başkalığı için biçilmiş kaftan” dense olur.

“Kişisel hesapları bozulanlar” dışında aksini düşünen yok zaten…

Başkanlığı kamuoyunda son derece olumlu karşılandı.

Var olan kap kara tabloya karşın geleceğe yönelik ümitler yeşerdi.

Dahası yıllardır hasreti çekilen “birlik ve beraberlik” konusunda da önemli gelişmeler oldu.

Bunların hepsi olumlu…

Ne yazık ki, ortaya çıkan olumsuzluklar da var.

Kongre döneminde ortaya konulan tablonun rengi malum… Kap kara dense olur.

Tablonun gerçekteki rengi ise ortaya konulandan daha da kara…

Yeni yönetimin göreve gelmesiyle birlikte “sır” olmaktan çıkan gerçekler var.

-Geride kalan sezonun bitimiyle birlikte sürekli olarak “acilen 30 Milyon TL bulunmazsa transfer yasağı gelecek” denilip duruldu.

“Transfer yasağını önlemek” için “parasal destek” istenildi.

O dönemde bilinenler bunlar…

Yeni öğrenilen gerçekler ise çok farklı…

“Konulacak” denilen “transfer yasağı” çoktan konulmuş durumda…

 “Transfer yasağı” için gerekçe olan futbolcu alacaklarının parasal tutarı da kamuoyuna açıklandığından daha fazla… “32 Milyon” denilip durulurken 47 Milyon TL’lik bir fatura çıkıverdi.

Bu parayı bir çırpıda bulmak olanaksız…

Haydi “bulundu” diyelim…

İşin kötüsü para bulunup futbolcu borçları ödense bile “transfer yasağı” kalkmıyor.

Nedeni de eski yönetimin “yapacağız” dediklerini yapmaması…

Eskişehirspor ne şimdi ne de ara transfer döneminde futbolcu alabilecek.

Geride kalan sezon forma giyen futbolculardan kadroda tutabildikleri ile yetinmek zorunda…

Zaten kapkara olan tabloyu daha da karartan gerçekler yalnızca bunlarla da sınırlı değil…

Dahası var.

Eskişehirspor, “puan silme cezası” ile karşı karşıya…

“Silinme” olasılığı olan puan tutarı 9…

İşin kötüsü 15’e yükselme tehlikesi de var.

Başkan Sinan Özeçoğlu ve arkadaşları büyük tehlikeyi önlemek için yoğun çaba harcıyorlar.

Umarız ki başarılı olurlar.

Yoksa olabilecekleri düşünmek bile insanı ürkütüyor.

Dahası var.

Kongre döneminde borç tutarı olarak ortaya konulan rakam 110 Milyon TL falandı.

Borcun gerçek tutarı çok daha fazla… 200 Milyon TL civarında…

Daha önceleri de “27 Milyon TL” denilen borç 110 Milyon TL çıkmıştı ya…

Neyse…

Bir önceki yönetimden kalan tablo bu…

Sinan Özeçoğlu ve arkadaşları tahmin ettiklerinden çok daha kötü bir tablo ile karşı karşıya kaldılar.

Öyle olsa da “havlu atmış” değiller.

Görevi üstlenir üstlenmez kolları sıvadılar.

Bir yandan geride kalan sezon forma giyen futbolcuları kadroda tutmaya çalışıyorlar, bir yandan da Eskişehirspor’un karşı karşıya bulunduğu büyük tehlikeleri en az hasarla atlatmak için çaba harcıyorlar.

İşleri çok ama çok zor…

Ama ümitsiz değiller.

Bir birinden acı gerçekleri öğrendikçe kamuoyuna aktarırken “bize bırakılan miras bu, yapabilecek bir şey yok” demiyorlar.

Tam aksine “tablo çok kötü olsa da biz bu işin üstesinden geleceğiz” diyorlar.

Takdir etmemek elde değil…

Takdir edileceklerdir de…

Ancak yalnızca “takdir etmek” yetmiyor.

Çok zor işi başarmaları için destek vermek gerekiyor.

Başkan Sinan Özençoğlu’nun güvenilirliği tartışılmaz… Bu konuda en küçük bir kuşku yok.

Bütçe konusunda kişisel olanaklarını seferber ettiği de biliniyor. Görevi üstlendikten bu yana ödedikleri borçların tutarı dünyanın parası…

Tüm bunlar varken “verdiğimiz para çarçur edilir” gibi bir endişeye yer olamaz… Bu yönetime gönül rahatlığı ile destek verilmesi gerekir.

Umarız ki gereken yapılır.

O zaman “sır” olmaktan çıkan acı gerçekler ile birlikte iyice kararan tablo aydınlatılabilir.